“BANA YARDIM EDİN”
Siroz hastalığına yakalanan ve yıllarca bu hastalığın kucağında ölümle pençeleşen İsmail Çayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan kendisine yardım elini uzatmasını istedi.
/ DENİZLİHABER / 15 Eylül 2010 Çarşamba, 17:15
Kalp rahatsızlığı şikayetiyle gittiği hastanede siroz teşhisi konulan emekli işçi 10 yılda 70 kilodan 110 kiloya çıktı, şimdi parasızlıktan yatağında ölümü bekliyor. Karın bölgesi şişen, tuvalete gidemeyen ve ayakta zor duran talihsiz adam maddi imkansızlıklar yüzünden devletten yardım elinin uzanmasını bekliyor.
50 yaşında 3 çocuk babası İsmail Çayın, bundan 10 yıl önce kalp rahatsızlığı şikayetiyle gittiği SSK Hastanesi’nde ‘Karaciğer Sirozu’ teşhisi konuldu. “Biz senin tedavini yapamayız” diyerek SSK Hastanesi’nden Servergazi Hastanesi’ne sevk edilen yeşil kartlı İsmail Çayın, buradan Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne, bu hastaneden ise tekrar aynı düşünceyle Denizli Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.
Çayın’a, “Biz senin tedavini yapamayız, büyükşehirlerdeki hastanelere gitmelisin” denildi. Bunun üzerine Çayın, maddi imkansızlıklardan ötürü İzmir Bozkaya Hastanesi harici hiçbir hastaneye gidemedi. İlaçla tedavisini sürdüren Çayın’a, karaciğer nakli olmazsa öleceği söylendi. Ancak Çayın’ın karın bölgesi her giden gün şişti ve bir gün patladı. Ameliyata alınan Çayın’ın karın bölgesi dikildi ancak dotorlar tarafından bir dahaki sefer bir hangi bir patlak olduğunda yaşama veda edeceği söylendi.
Hiç içki içmediğini söyleyen İsmail Çayın, “Bu hastalık bende sarı sarılıktan kara sarılığa dönüşmemle ortaya çıktı. Bu hastalıkla birlikte siroz olmuşum.10 yıl önce SSK’ya gittim. Hastanelere sevk ettiler. İzmir Bozyaka Hastanesi’ne gittim, Denizli’deki hastaneleri dolaştım ancak bir türlü tedavisini bulamadım. Yatakta ölümü bekliyorum. Tuvalete gidemiyorum. Ancak kullandığım ilaçlardan ötürü 3-4 günde bir gidebiliyorum. Yemek yiyemiyorum. Yeşil kartlıydım şimdi SSK’dan emekliyim. Ancak bizim paramız büyük hastanelere gidip gelmemize yetmiyor. Zaten parasız yüzünden böyle oldum. Paran varsa bakıyorlar yoksa kapının önüne koyuyorlar, hiç ilgilenmiyorlar bile. Gittiğim bir doktora sadece bir hastanenin adresini sorduğumda bile, ‘Git kardeşim internete yaz bul’ cevabı alıyorsunuz. Ölmek istemiyorum. Ölürsem parasızlık yüzünden öleceğim. Her ezan sesi duyduğumda öleceğimi sanıyorum. Çok zor durumdayım istediğim sadece sağlığıma kavuşmak. Eşim çalışmıyor, 3 çocuğum var ikisi küçük birisi evli. O da anca kendine bakabiliyor. Çok zor durumdayız. Ölmemek için yardım eli bekliyorum” diye konuştu.