REKLAMI GEÇ

Bunlar işitme kaybına yol açıyor

Bunlar işitme kaybına yol açıyor

Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Melih Üstel, yaş, genetik yatkınlık, çalışma ortamı gibi birçok faktörün işitme kayıplarına neden olabileceğini, fakat erken teşhis ve tedaviyle daha ileri derecelere varacak işitme kayıplarının önlenebileceğini söyledi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 2 Mart 2015 Pazartesi, 10:51

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Melih Üstel, işitme kayıplarının üçe ayrıldığını belirterek bu kayıpların özellikle çocuklarda çok ciddi sonuçlar doğurabildiği uyarısında bulundu. Üstel, “Biz işitme kayıplarını genel olarak 3’e ayırıyoruz. Bunlar; dış ve orta kulakla ilgili hastalıklardan kaynaklanan iletim tipi işitme kaybı, iç kulak, işitme siniri ve beyinle ilgili hastalıklardan kaynaklanan sensörinöral (alım tipi) işitme kaybı ve hem iletim hem de sensorianeural olan mikst tip işitme kaybıdır. Atrezik kulak kepçesi, buşon, stenoz, yabancı cisim, eksternal otit, karsinomlar, kulak zarı hastalıkları, orta kulak hastalıkları, östaki kanalı hastalıkları iletim tipi işitme kaybına neden olabilmektedir. İletim tipi işitme kayıplarını özellikle çocuklarda orta kulak iltihapları, orta kulak iltihabının dışında özellikle geniz eti olan çocuklarda sıvı birikimi şeklinde seröz otit olarak görmekteyiz. Tabii ki bunlar ciddi şekilde dikkate alınması gereken durumlardır. Özellikle de tedavileri mümkün olan hastalıklardır. İletim tipi işitme kayıpları genellikle hafif ya da orta derecelidir ve 25-65 desibel arasıdır” dedi.

Bazı durumlarda iletim tipi işitme kaybının geçici olabileceğini vurgulayan Op.Dr. Üstel,  “Sorunun nedenine göre ilaç tedavisi ya da ameliyat çözüm olabilir. Bu tür kayıplara işitme cihazı, orta kulak implantı ya da kemik iletimli implant da çözüm olabilmektedir. Sensörinöral işitme kayıpları ise özellikle çocuklarda genetik olur. Bu tip işitme kaybı iç kulakta veya nöral yollarda meydana gelir. Bu durumda ses dış kulaktan ve orta kulaktan geçer ancak iç kulak ses iletiminde iletim tam verimle yapılamamaktadır. Sensörinöral işitme kaybı algılayıcı hücrelerin (tüy hücreleri) zarar görmesi ya da olmamasından kaynaklanır ve genellikle kalıcıdır. “Sinirsel işitme kaybı” adı da verilen sensörinöral işitme kaybı, hafif, orta, ileri ya da çok ileri derecede olabilmektedir. Hafif, orta ve ileri derecedeki işitme kayıpları için işitme cihazları veya orta kulak implantları sıklıkla çözüm olabilmektedir. Çocukların ve yetişkinlerin yaşam kalitesinin artması, sosyal aktivitelerini arttırması amacıyla bu gruptaki hastaların işitme cihazı kullanması önemlidir. Biz özellikle çocuklarda iki taraflı işitme cihazlarını önermekteyiz. İleri ve çok ileri derecedeki işitme kayıpları için ise koklear implant önerilmektedir” diye konuştu.

İŞİTME KAYBINA NEDEN OLAN RİSK FAKTÖRLERİ
Yaş, genetik yatkınlık, çalışma ortamı gibi birçok faktörün işitme kayıplarına neden olabileceğini vurgulayan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Melih Üstel, risk faktörlerini şöyle sıraladı: “Yaşla birlikte seslere uzun süre maruz kalmak, işitme sinirlerini yıpratır. Bu durum da işitme kaybı riskini arttırır. Genetik yatkınlığınız işitme kaybı yaşama olasılığınızı attırır. Gürültülü ortamlarda (fabrika, inşaat alanı gibi) çalışan kişiler, yüksek sese uzun sure maruz kaldıkları için işitme sorunlarıyla karşılaşabilirler. Antibiyotikler ve kemoterapide kullanılan bazı ilaçlar, iç kulakta hasar yaratabilir. Aşırı dozda alınan aspirin, ağrı kesici, diüretik gibi ilaçlar, kulak çınlaması ya da işitme kaybı gibi geçici olarak yaşanan işitme sorunlarına neden olabilir. Yüksek ateş görülen menenjit gibi hastalıklar, koklearı zedeleyerek işitme kaybına neden olabilir.”

denizli-isitme-kaybi-ic

BU BELİRTİLER VARSA UZMANA BAŞVURUN
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Melih Üstel, işitme kaybının erken teşhis ve tedavisiyle daha ileri derecelere varacak işitme kayıplarının önlenebileceğini bu yüzden belirtilerin ortaya çıkmasıyla hemen bir doktora başvurulması gerektiğini söyledi. Üstel, “İşitme kayıplarının belirtileri her zaman çok belirgin olmadığı için hastalar genelde bu sorunu göz ardı ederler. Bu nedenle birçok kişi işitme kaybı ileri boyuta gelmeden doktora gitmez. Oysaki sorun ne kadar önce tespit ve tedavi edilirse, daha ileri derecelere varacak işitme kayıpları o kadar erken önlenebilir ve kişiye doğru tedavi uygulanabilir. Eğer; kişi konuşma ve diğer seslerin algılanmasında zorlanma, özellikle gürültülü ve kalabalık mekânlarda arka plandaki sesleri, kelimeleri algılayamama, karşıdaki kişilerin yavaş, net ve yüksek sesle konuşmasını isteme, televizyon veya radyonun sesini açma ihtiyacı, konuşmaktan ve bazı sosyal ortamlardan kaçınmaya başlamak gibi durumlar yaşıyorsa işitme kaybını düşünmeli ve hemen bir doktora başvurmalıdır. İşitme kaybının, kişilerin yaşam kalitesi üzerinde de önemli etkisi vardır. Örneğin işitme kaybı olan yaşlı yetişkinlerde genellikle depresyon, kaygı, duyamadığı için başkalarının kendisine kızgın olduğu düşüncesi görülür. Bu düşünceler, kişinin hem sosyal, hem de iş yaşamını olumsuz etkiler” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı