ÇÖLYAK’A DİKKAT!

Canural, çölyak hastalığının bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen, ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim hastalığı olduğunu söyledi.

Hastalığın, küçük çocuklarda kusma, ishal, karın şişliği, iştahsızlık, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi daha ileri yaşlarda sadece kansızlık, boy kısalığı, kemik zayıflığı ve nedeni bilinemeyen karaciğer hastalığı gibi çok değişik belirtilerle de kendini gösterdiğini belirten Başhekim Uz. Dr. Ramazan Canural, “Çölyak, çocukluk çağında bir gelişme geriliği şeklinde görülüyor. Karın şişliği ve yağlı ishaller şeklinde ortaya çıkıyor. Çocuklar yeteri kadar kilo alamıyor, içine kapanık oluyor, otistik şekilde ve depresif oluyorlar. Zaman zaman dikkat dağınıklığı şeklinde hiperaktif olabiliyor. Sadece bağırsak ya da gelişme geriliği ile ilgili değil beyini de etkiliyor. Eklem yerlerini, deriyi etkileyebiliyor. Bu arada ciddi bazı kanserlere özellikle bağırsak kanserlerine yol açabiliyor. Diyetteki bir değişiklikle bütün bunların engellenmesi, önlenmesi var olanların da geriye döndürülmesi oldukça da çarpıcı oluyor. Hastanın çok kısa sürede düzeldiğini ya da iyiye gittiğini görebiliyoruz” diye konuştu.

Denizli Devlet Hastanesi Başhekimi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canural, çölyak hastalığının çocuklarda görülme dönemlerini ise şöyle anlattı: “ Hastalığın bebek doğduktan sonra ilk 6 ay anne sütü alındığı ve tahıl tüketimine altıncı aydan sonra başlandığı için Çölyak hastalığı da bu süreçten sonra yavaş yavaş gelişiyor. Hastalık anlaşılana kadar, genellikle 1–2 yıl geçiyor. Bazılarında teşhis geç konulduğu için anlaşılmayabiliyor. Bu nedenle ailelerin uyanık ve bilinçli olması gerekiyor” dedi.