Çocuklarda hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı

Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Ülkü Akyol Ardıç, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) görülen çocukların tedavisinde ilaç kullanmanın yalnız başına bir çözüm oluşturmadığını, aile ve öğretmenlerin yaklaşımının da önemli olduğunu kaydetti.
/ DENİZLİHABER / 27 Kasım 2013 Çarşamba, 14:06
Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Ülkü Akyol Ardıç, çocukluk çağının en sık görülen rahatsızlıklarından olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu’nun, son derece önemli akademik, sosyal ve psikiyatrik sorunlara yol açabilen ve olumsuz etkileri yaşam boyu sürebilen bir nörobiyolojik rahatsızlık olduğunu söyledi.
Ardıç şöyle konuştu: “Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu’nun temel özelliği, kalıcı ve sürekli olan dikkat süresinin kısalığı, engellemeye yönelik denetim eksikliği nedeniyle ortaya çıkan ataklık ve huzursuzluktur. Bu toplumda %5-7 gibi çok yüksek oranda görülen, çocuklukta başlayıp %60-70 oranında yetişkinlikte de devam edebilen bir rahatsızlıktır. Hiperaktivitenin belirtilerini dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik olarak sıralayabiliriz. Dikkat eksikliğinden bahsedebilmek için ise bu belirtilerin 7 yaştan önce başlamış olması ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutlara ulaşması gerekmektedir. Hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar normal çocuklara göre çok hareketlidir. Bu çocukların bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Sakin bir şekilde oynamayı beceremezler, çok konuşurlar, elleri, ayakları hiç durmaz. Bu durumda; eğer çocuk uygun olmayan durumlarda sağa sola koşturuyorsa, sınıfta oturması gerektiği halde oturamıyorsa, öğretmeninden çevresindekileri konuşturuyor ve dikkat dağıtıyor diye şikâyetler geliyorsa, göstermesi gereken başarının altında başarı gösteriyorsa, ödev yapmakta zorluk çekiyorsa, eşyaları sağda solda unutuyorsa, seslenildiğinde duymuyorsa, okula hazırlanmakta zorluk çekiyorsa ve en önemlisi; eğer zeka kapasitesinin altında bir akademik başarı sergiliyorsa ailelerin alarma geçmesi ve mutlaka bir Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi uzmanından destek alması gerekmektedir.”
“AİLE VE ÖĞRETMENLERE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR”
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu konusunda aile, okul ve hekim üçgenine önemli görevlerin düştüğünü hatırlatan Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Ülkü Akyol Ardıç, aile, okul ve hekim arasında sıkı bir işbirliği olması gerektiğini söyledi.
Ardıç, “Her çocuk için ideal tedavi farklıdır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olduğu düşünülen çocuk ve ergenlerin Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir. Bu rahatsızlıkta Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi’nin uygun gördüğü ilaç ile birlikte kişisel psikolojik tedavi ve doğru aile desteğinin birleştirilmesi çok iyi sonuç vermektedir. Ebeveynlerin koşulsuz desteği ve öğretmenlerle kusursuz bir işbirliği çocuğun davranışı ve performansı üzerinde kayda değer düzeyde iyileşme sağlamaktadır” diye konuştu. Ardıç, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu yaşayan çocukların ailelerine ve öğretmenlerine ise şu tavsiyelerde bulundu: “Özellikle öğretmenin çocuğu ön sıraya oturtması, cam kenarı veya kapı kenarına oturtmaması, çocukla arasında özel bir dil geliştirmesi Örneğin; çocuğa tahtaya bak diyecekse, bunu iki defa sıraya vurarak belirtmesi gibi bir dil geliştirmesi gerekmektedir. Ailelerin ise çocuğun ödev yaptığı ders ortamının düzenli olmasına, odanın sessiz olmasına ve dikkat dağıtıcı eşyaların ders çalışılan bölümden uzak bir yerde olmasına özen göstermesi gerekmektedir” dedi.