Sıcak hava psikolojiyi bozuyor

Denizli Devlet Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uz.Dr. Hüsnü Menteşoğlu, yaz aylarındaki sıcaklık artışının stresi artırıcı bir etken olduğunu ve kişilerin psikolojilerini olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
/ DENİZLİHABER / 20 Mayıs 2013 Pazartesi, 10:44
Aşırı sıcak havaların, beden sağlığı üzerinde olduğu kadar ruh sağlığı üzerinde de olumsuz etkilerinin olduğunu söyleyen Menteşoğlu, “En çok risk altında olanlar 65 yaşın üzerindeki yaşlılar, çocuklar ve hamilelerdir. Ama özellikle diabet, yüksek tansiyon, böbrek yetmezliği, kalp hastalıkları gibi sistemik tıbbi hastalığı olanlarla şizofreni ve anksiyete gibi psikiyatrik hastalığı olanlar da risk altındadır ve tüm bu grupların sıcağa karşı tedbirli olmaları gerekir” dedi.
Sıcağın toplum üzerindeki en yaygın etkisinin sıcak tahammülsüzlüğü denilen durum olduğunu söyleyen Uz. Dr. Hüsnü Menteşoğlu, sıcak tahammülsüzlüğünün bir takım olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtti ve şöyle devam etti: “Sıcaklar bir takım mekanizmalarla vücut içindeki ısıyı atamadığı için sinir sistemini olumsuz etkiler. Örneğin trafikte daha sinirli olunmasına, daha agresif davranılmasına neden olabilir. Kavgalar, yaralanmalar, darplar artabilir. Hatta sıcak cinneti dediğimiz kavga, yaralanma, intihar gibi eylemleri yapmaya yatkın kişilerin kendi aile fertlerine ve kendilerine zarar verebilir.”
Sıcağın üzerimizdeki etkilerinin termal stres ve sıcak çarpması şeklinde isimlendirildiğini belirten Menteşoğlu termal stresin belirtilerinden bahsetti ve sıcak çarpmasında alınması gereken önlemlere değindi. Menteşoğlu, “Sıcak havanın ve yüksek nemin insanlar üzerindeki etkisine termal stres denir. Termal stres baş ağrısı, çabuk sinirlenme, bitkinlik, nefes darlığı, baş dönmesi, zihinsel yorgunluk, geç algılama ve bitkinlik olarak belirti verir. Termal stres artarsa sıcak çarpması denen ve ölümcül de olabilen durum ortaya çıkabilir. Sıcak çarpması ve termal stresi önlemek için dışarı çıkılması gereken hallerde, açık renkli, ince giysiler ve şapka kullanılmalıdır. Kaybedilen suyun yerine konulması, vücut sağlığı açısından büyük önem taşır. Özellikle bebekler ve çocuklar güneşe çıktıktan sonra değil, mutlaka güneşe çıkmadan önce de bol bol su içmelidir. Yağ ve şekeri azaltılmış, sebze ve meyveye ağırlıklı hafif bir beslenme yapılmalıdır” dedi.