Tuncer aileleri uyardı

Empati Danışmanlık’tan Psikolojik Danışman Kemal Tuncer, aileleri çocuklarına cinsel eğitim vermeleri konusunda uyardı. Tuncer, “Evde cinsel eğitim almayan ya da cinsellikle ilgili sorduğu sorular sağlıklı biçimde yanıtlanmayan çocuklar tehlikeye açıktır ve sorularının yanıtını ilerleyen yıllarda başka ve muhtemelen yanlış kaynaklarda arama eğiliminde olacaktır” dedi.
/ DENİZLİHABER / 22 Kasım 2012 Perşembe, 16:18
Çocuklarda cinsel eğitimin anne- babalar tarafından verilmesinin çocuk için daha önemli bir davranış olduğunu savunan Empati Danışmanlık’tan Psikolojik Danışman Kemal Tuncer,
bir anne veya babanın çocuğunu yıkaması esnasında duyu organlarını öğrettiği gibi cinsel organları hakkında da bilgi vermesinin daha doğru olduğunu belirtti.
Tuncer, ailelerin erkek çocuklarda isim takmadan cinsel organının penis olduğunu kız çocuklarda ise cinsel organının vajina olduğunu belirtmelerini ve bu bölgelerin özel bir bölge olduğunu izinsiz kimsenin dokunmamasını vurgulamalarını istedi. Tuncer, bezi açılan bebeklerin eliyle genital bölgesini uyardığını ve bunu ilerleyen yıllarda da yapmaya devam ettiğini belirtirken, bu durumda, çocukların ailelerini anlamaya başladığında bunun normal ama özel bir aktivite olduğunu, bunu yalnızken yapabileceğini anlatma sorumluluğunu ise anne babalara düştüğünü söyledi.
Tuncer çocuğunuzun toplum içinde mastürbasyon yapmasını ilgi ihtiyacı, dikkat çekme ve cinsel istismar olarak yorumladı. Tuncer “Toplum içinde yaptığında onu durdurun. Hâlâ ısrar ediyorsa, “Bunun toplum içinde yapılmaması gereken bir davranış olduğunu” anımsatmak için çocuğu ortamdan uzaklaştırın. Sık mastürbasyon bir problemin ifadesi olabilir, ilgi ihtiyacı, dikkat çekme ve hatta belki de cinsel istismarın” diye konuştu.
Tuncer, çocuğunuzu diğer cinsleri tanımaya üç yaşında başladığını belirtirken, “Çocuklara maket ve çizimler kullanarak kendi bedeni ve diğer cinsin bedeni ile ilgili bilgiler verin” dedi.
Kemal Tuncer, ebeveynlerin çocuklara cinsel eğitim vermek yerine leylek hikâyeleri, dereden olta ile bebek tutma efsaneleri anlatarak çocuklara cinsel eğitim vermekten kaçındıklarını belirtti.
Tuncer “Cinselliği tabuların, ayıpların, günahların hüküm sürdüğü yasak bölge olarak düşünmemizin yanında, çocuklara verilecek cinsel bilginin, onlarda cinsel aktiviteleri teşvik edeceğine, cesaretlendireceğine dair inancımız var. Amerika’da yapılan 48 araştırmaya göre gerçek cinsel eğitimin çocuk ve gençlerde cinsel aktiviteyi artırmadığını, aksine azalttığı, gebelik ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı etkili korunma araçlarının (prezervatif gibi) kullanım oranını artırdığını göstermiştir” diye konuştu.
Çocukların 5-6 yaşlarına geldiği dönemlerde anne ve babalarına ‘çocuk nasıl doğar?’ gibi sorular yönettiğinde ailelerin bu durumu üsluplu bir şekilde anlatmalarını belirten Tuncer “ Çocuk büyüdükçe sorduğu sorular da değişecektir. Örneğin, 5-6 yaşına geldiğinde, “Çocuk nasıl doğar?” gibi sorular soracaktır. Soruları olabildiğince basit ve doğru biçimde yanıtlayın. Mesela “Bebek annenin karnına nasıl girdi?” diye sorduğunda, “Anne ve baba birbirine özel bir biçimde dokunarak bebek yapar” diyebilirsiniz” dedi.
Tuncer, çocukların cinsellikle ilgili sorduğu soruların yanı sıra ailelere hiç soru sormayan bir çocuğa karşı ilk adımı anne ve babanın atması gerektiğini de belirtti. Tuncer “Unutmayın ki, cinsel eğitim bir kez konuşulup halledilecek bir konu değildir. Kısa kısa ve birçok kez konuşmak gerekir. Cinsellikle ilgili iletişim kapısını açık bırakmak, sağlıklı bir çocuk-genç yetiştirmenin yanı sıra, ilerleyen yıllarda çocuğunuzun başına gelebilecek istenmeyen durumlarda istismar, taciz gibi yardım istemek için size gelmesini, yaşadığı şeyi size anlatmasını sağlayacak ve size müdahale etme şansı doğuracaktır. Evde cinsel eğitim almayan ya da cinsellikle ilgili sorduğu sorular sağlıklı biçimde yanıtlanmayan çocuklar tehlikeye açıktır ve sorularının yanıtını ilerleyen yıllarda başka ve muhtemelen yanlış kaynaklarda arama eğiliminde olacaktır” dedi.