Toplumun yüzde 26’sı risk taşıyor

Günümüzde hastalığı git gide ilerleyen diyabet hastalığının en çokta sağlıksız beslenmeden oluştuğu öne sürüldü. 2010 TURDEP araştırması sonucundaki verilere göre Türkiye’de 6 milyon 503 bin 27 diyabet hastası var. Bozulmuş glikoz toleransı olan, bozulmuş açlık glikozu olan diyabet adayı sayısı ise 13 milyon 812 bin. TURDEP verilerini değerlendiren Denizli PAÜ Hastanesi Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Fulya Akın, Hba1c seviyesine göre ise toplumun yüzde 26.4ünün yüksek risk altında olduğunu belirtti.

Denizli PAÜ Hastanesi Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Fulya Akın, diyabet hastalarının yaşam kalitelerini yükseltebileceklerini vurgulayarak, “Kontrolsüz diyabetten kaynaklanan hiperglisemi akut komplikasyonlar ile ölüme yol açabilir, uzun dönemde gelişen kronik komplikasyonları ile de yaşam kalitesini bozar. Hastalığın, akut komplikasyon riskini azaltmak ve uzun dönemde tedavisi pahalı ve kronik (göz, böbrek, sinir, kalp ve damar hastalıkları) sekellerinden korunmak için sağlık çalışanları ve hastaların sürekli eğitimi şarttır” dedi.

“TEDAVİDE BAŞARILI CİZGİDEYİZ”
Hastalığa karşı tıbbın diyabet tedavisi konusunda yeni gelişmeler nedeniyle daha başarılı bir çizgide olduğu belirten Doç.Dr. Fulya Akınç “Artık diyabeti oldukça iyi kontrol ederek hastalığın akut ve kronik komplikasyonlarını önleyebileceğimizi veya geciktirebileceğimizi dahası diyabetlinin yaşam beklentisini yükseltebileceğimizi biliyoruz” diye konuştu.
Diyabetin toplumların modern yaşam biçimini benimsemesi, insanları daha az hareket etmeye ve beslenme alışkanlıklarını hızla değiştirmeye yönelttiğini söyleyen Doç. Dr. Akın, son çeyrek yüzyılda doymuş yağlardan zengin, posadan fakir, kalorisi yüksek ve hızlı hazırlanan beslenme tarzının benimsenmesi diyabet sıklığında hızlı bir artışa yol açtığını vurguladı.