Tükenmişlik sendromuna dikkat!

Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Servisi Sorumlu Hemşiresi Nursel Karagöz, oldukça yaygın olan tükenmişlik sendromunun nedenlerini ve çözümlerini anlattı. Karagöz, hastalığın en çok yönetici kademesindekilerde, polislik, subaylık mesleğini yapan kişilerde, öğretmenlerde, doktorlarda ve hemşirelerde görüldüğünü söyledi.
/ DENİZLİHABER / 20 Şubat 2012 Pazartesi, 18:48
Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Servisi Sorumlu Hemşiresi Nursel Karagöz, Denizli Devlet Hastanesi’nde “Tükenmişlik Sendromu” konulu konferans verdi.Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere hastane çalışanları katılırken, Hemşire Nursel Karagöz, oldukça yaygın olan tükenmişlik sendromunun nedenlerini ve çözümlerini anlattı.
Karagöz tükenmişlik sendromunun en önemli özelliğinin kronik yorgunluk olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Tükenmişlik sendromu; sürekli yorgun hissetme, enerjinin hızla tükendiğini düşünme, hayattan zevk alamama, çabuk sinirlenme, belli bir nedeni olmaksızın kendini huzursuz hissetme, uyku bozuklukları, işe gitmek istememe gibi durumlarla kendini gösteren bir durumdur. Kişiler bu nedenlere bağlı olarak çok gergin oluyorlar ve bunun sonucunda da bedende bazı rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Mesela baş ağrısı, migren, sırt ağrısı, sindirim bozuklukları gibi fiziksel rahatsızlıklar görülebiliyor. Tükenmişlik sendromu sıklıkla hizmet sektöründe çalışanlarda gözlenir. Yönetici kademesindekilerde, polislik, subaylık mesleğini yapan kişilerde, öğretmenlerde, doktorlarda ve hemşirelerde görülme olasılığı daha fazladır. Fakat şu da unutulmamalıdır ki, hangi işte çalışırsa çalışsın hangi pozisyonda olursa olsun herkes tükenmişlik sendromu için bir adaydır” dedi.
Tükenmenin işin niteliği, çevresel etmenler, örgütsel yapı, bireysel özellikler ve hedeflere bağlı olarak ortaya çıkabildiğini söyleyen Nursel Karagöz, bunun önlenebilir bir durum olduğunu vurguladı. İş yerinde yöneticilerin, çalışanların sorunlarına duyarsız kalmamaları ve çözüm üretmeleri, işe yeni başlayanlara oryantasyon eğitimleri düzenlemelerinin gerekliliğini belirtti. Ayrıca kişilerin kendilerine nitelikli zaman ayırmayı öğrenmeleri, bu zaman diliminde de ruhuna iyi gelecek hobiler yaratmaları gerektiğini söyledi. Karagöz: “Bulunulan ortamdan uzaklaşmak için kısa seyahatlere çıkılabilir, sinema, tiyatro gibi aktiviteler yapılabilir” dedi.