REKLAMI GEÇ

Griple soğuk algınlığını karıştırmayın

Griple soğuk algınlığını karıştırmayın

Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Melih Üstel, sanılanın aksine soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonun birbirinden farklı iki ayrı hastalık olduğunu ifade etti.

/ DENİZLİHABER / 27 Ekim 2009 Salı, 16:52

İki hastalığında belirtilerinin birbirine çok benzediğini söyleyen Uz. Dr. Melih Üstel, “Nezle insanlarda en sık görülen, üst solunum yollarını tutan viral bir enfeksiyondur. Etken sıklıkla rhinovirüs olmakla birlikte, bunun dışında enterovirüs, addenovirüs, coronovirüs gibi yaklaşık 200’e yakın virüs nezleye yol açmaktadır” dedi.

Nezlenin ilk belirtilerinin burunda, boğazda yanma ve kuruma, hafif boğaz ve baş ağrısı, hapşırık, şiddetli sulu burun akıntısı, şiddetli olmayan halsizlik, hafif baş ağrısı ve kas ağrısı olduğunu ifade eden Üstel, “Burun tıkanıklığı ve koku almada bozukluk olabilir. Hastalar genelde nezleyi ayakta geçirirler, hastalığın düzelmesi 7–14 gündür. Hastalığın önlenmesi için gripte olduğu gibi herhangi bir aşı yoktur. Önlem olarak hastalığa maruz kişiden 2–4 gün süreyle uzak durmak oldukça önemlidir. Nezle ve gribe yakalanmış kişiler özellikle burun temizliğinden ellerini bol suyla ve sabunla yıkamalıdırlar. Öksürürken ve aksırırken ağız ve burunları mendille kapatmalıdırlar. Hastalıklı kişiler mümkünse kapalı ortamlardan uzak durmalıdırlar. Çok nadiren nezleden sonra sinüzit, orta kulak iltihabı, farenjit, larenjit ve bronşit görülebilmektedir. Grip hastalığı ise influenza A-B nadiren C virusuyla ortaya çıkar. Bulaşma şekli aynen soğuk algınlığındaki gibi damlacık ve temas yoluyla olmaktadır. Bu nedenle nezle ve grip, ev işyeri, okul, kreş, anaokulu ve toplu taşıma araçlarında daha kolay olmaktadır. Gribin belirtileri ise tıpkı nezlede görülen belirtiler gibi olmakla birlikte daha şiddetlidir ve hastalık daha ağır seyreder. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı, yutmada zorluk, yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, şiddetli öksürük ve kas ağrısı gibi bulgular vardır. Nezle ve grip havadan ziyade aşırı yorgunluk, stres, alerjik nazofarenks hastalıkları ve kadınlarda menstrüel siklu döneminde daha sıklıkla görülebilmekte ve bu durumlarda hastalık daha kolay ortaya çıkabilmektedir” dedi.

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Melih Üstel, nezle ve gripte dengeli beslenme, bol B ve C vitamin içerikli sebze ve meyveler yeme, yaşadığımız ortamların kuru olmamasına ve nemli olmasına dikkat etme, stresten uzak durma gibi hususların önemli olduğunu ifade etti. Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen alkol ve sigara gibi zararlı maddelerden bu dönemde özellikle sakınmak gerektiğini kaydeden Üstel, gribal enfeksiyona dikkat edilmezse ve olaya ciddi bakılmazsa sıklıkla sinüzit, orta kulak iltihabı, faranjit, larenjit, bronşit görülebileceğini, riskli gruplarda hastalığın daha ağır seyredebileceğini, kalp ve beyin zarı iltihapları, akciğer ve karaciğer iltihapları gibi komplikasyonlar daha sıklıkla görülebileceğini kaydetti.

Uzman Dr. Melih Üstel, “Nezle ve gribin tedavisi öncelikle istirattir. Bol sıvı almak, dengeli beslenmek önemlidir. Ayrıca ağrı kesici, ateş düşürücü, dekonjentan gibi ilaçlar verilir. Son zamanlarda özellikle grip belirtileri ortaya çıktıktan sonra yaklaşık 2–4 gün içinde verilince hastalığın şiddetini azaltan bir takım yeni ilaçlarda kullanılmaktadır. Nezle ve grip tedavisinde sık yapılan hatalardan biri antibiyotik kullanımıdır. Antibiyotik kullanımı olaya bakteri infeksiyonu da eklenirse ancak doktor kontrolünde verilebilir. Nezlede kullanılan herhangi bir aşı yokken gripte ise aşılar kullanılabilmektedir. Aşının etkisi 6–12 ay kadardır. Aşı yapıldıktan sonra 2 ya da 3 hafta sonra koruyuculuğu başlamakta olup gençlerde koruyuculuk yüzde 80 iken yaş ilerledikçe aşının koruyuculuğu azalmaktadır. Her yıl aşı tekrarlanmaktadır çünkü her yıl virüs kendini yenilemekte ve değişmektedir. Grip aşısının yan etkisi oldukça hafiftir ve yapılan yerde kızarıklık, şişlik ve morarma olabilir ve kişide hafif ateş, baş ağrısı, halsizlik olabilmekte ve 1–2 gün içinde geçmektedir. Aşı 6 ay 18 yaş arası çocuklara 65 yaş üstü kişilere (sağlıklı olsalar bile) kalp damar sistemi hastalıklarına, diyabetlilere, akciğer, karaciğer ve böbrek hastalığı olanlara, romatizma hastalarına, bağışıklık sistemi baskılanmış (kanser, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar), riskli gebeliklerde (3 aydan sonra), meme emziren annelerde uygulanmaktadır. Aşı bir kez olmak üzere tam doz yapılır ancak 8 yaşından küçük çocuklara 1 ay arayla iki defa olmak üzere yarım doz yapılır” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı