REKLAMI GEÇ

Organ bağışı konusunda bilmediklerimiz

Organ bağışı konusunda bilmediklerimiz

İl Sağlık Müdürlüğü, Organ Bağışı Haftası ( 03-09 Kasım ) nedeniyle, vatandaşları bilgilendirmek amacıyla Bayramyeri’nde stant kurdu. Stantta bilgilendirme broşürü dağıtıldı ve organ bağışçısı olmak isteyenlerin başvuru işlemleri yapıldı.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 9 Kasım 2017 Perşembe, 14:08

İl Sağlık Müdürlüğü, Organ Bağış Haftası nedeni ile Bayramyeri’nde bilinçlendirme standı kurdu. Standa, Denizli İl Sağlık Müdür Yardımcısı, Şube Müdürleri ve çalışanları da katıldı. Vatandaşlara organ bağışı hakkında bilgilendirme yapılarak broşürler dağıtıldı ve organ bağışçısı olmak isteyenlerin başvuru işlemlerinin yapıldı.

İl Sağlık Müdürü Dr. Şükrü Arpacı kurulan standın ardından açıklamalarda bulundu. 2015 ve 2016 yıllarında yaklaşık 85 hastaya kemik iliği nakli yapıldığını söyleyen Arpacı, “ Denizli’de 300’e yakın beyin ölüm tespiti yapılmış olup bunlardan 80’den fazla hastaya organlarını bağışlamıştır. Bakanlığımız tarafından 2013 yılı Mayıs ayında, Türkiye Organ ve Doku Bağışı Bilgi Sistemi kurulmuştur. 2013 Mayıs ayından itibaren yeni siteme(TODBS) geçildikten sonraki bağış sayımız 1500’e yaklaşmıştır” diye konuştu.

18 YAŞINI DOLDURAN HERKES ORGAN BAĞIŞI YAPABİLİR
Organ Bağışı ile ilgili sıkça sorulan soruları cevaplayan Arpacı, “Kişinin yasal olarak organ bağışı yapabilmesi için 18 yaşını doldurmuş olması ve bu dileğini iki şahit huzurunda bilinçli ve her türlü etkiden uzak olarak organlarını bağışladığını organ bağış senedini şahitlerle birlikte imzalayarak beyan etmesi gerekmektedir. Kişi hayatta iken kendi serbest iradesi ile bir böbreğini yada karaciğerinin bir kısmını ihtiyacı olan bir hasta için bağışlayabilir” açıklamalarında bulundu.
Canlı vericiden organ bağışı için hasta ile birlikte organ nakli merkezine, öldükten sonra kullanılmak üzere bağış için, organ bağış birimi olan tüm hastaneler(kamu,özel,üniversite) Türkiye Organ Nakli Vakfı, Organ nakil merkezleri, Sağlık Müdürlükleri’ne başvuru yapabileceğimizi söyleyen Arpacı, ”Tıpkı canlı bir insana ameliyat yapıyormuş gibi ameliyathane koşullarında ve normal ameliyat teknikleri ile işlem yapılır. Organlar alındıktan sonra gayet özentili bir şekilde cilt kapatılarak cesede bir saygı içerisinde temizliği yapılarak morga gönderilir” dedi.

AĞIR HASTA EN ÖNCELİKLİ HASTADIR
Acil servise başvuran hastalarda üzerinde organ bağış kartı olsun veya olmasın en ağır hasta en öncelikli hastadır diyen Arpacı, “ Milyonda bir yaşam şansı varsa öncelikten dolayı hastanın yaşama şansı değerlendirilir ve tedavisi sağlanır” diye açıkladı.

BEYİN ÖLÜMÜNDEN SONRA ORGAN BAĞIŞI YAPILABİLİR Mİ?
Arpacı, “Beyin ölümü ile birlikte,yapılan tüm tıbbi tedavi ve makine desteğine rağmen kısa süre içinde tüm organlar işlevini yitirir.Artık bu kişiler tıbben ölüdürler.Beyin ölümü tanısı olmayan kişiden organ nakli yapılamaz. Bitkisel hayatta hastanın solunumu devam eder, bazı durumlarda iyileşme şansları vardır. Beyin ölümü gerçekleşen kişiler solunum cihazına bağlıdır, hastanın kendisi solunum yapamaz, bu vakalar tıbben ölüdür, hayata dönmesi mümkün değildir. Beyin ölümünü vazodaki çiçeğe, bitkisel hayatı ise saksıdaki çiçeğe benzetebiliriz. Saksıdaki çiçek su verdiğimiz sürece yaşayacaktır, vazodaki çiçek bir kaç gün sonra mutlaka solacaktır” dedi.
Organ bağışı her geçen yıl bir önceki yıla göre yaklaşık 1.5- 2 katı artış gösterdiğini ancak yetersiz olduğunu söyleyen Arpacı, “Bizde ölümlerin ancak % 25-30 unun yakınları organ bağışını kabul ediyorlar. Bu da yılda milyonda 3,5-4 kişi demek. Yani kadavradan organ bağışında yıllık ortalamanın çok çok altında kalıyoruz. Bu nedenle her yıl 6-7 bin kişi organ nakli beklerken yaşamlarını kaybediyor. Yaş ortalaması da oldukça düşük” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı