PAÜ, epilepsi cerrahisinde, Ege Bölgesi’nde tek merkez

Ege Bölgesi’nde, epilepsi cerrahisi uygulayan tek merkez konumundaki Pamukkale Üniversitesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde, bir epilepsi hastası daha tedavi edildi.

Pamukkale Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Göksemin Acar ve Beyin Cerrahı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Feridun Acar, hastanede yapılan tedavi hakkında bilgi verdi. Acar, “Epilepsi (sara) hastalığı, toplumda sık görülen ve günlük yaşam kalitesini ciddi derecede etkileyebilecek bir hastalıktır. Çoğunlukla, doğum esnasında bebeğin oksijensiz kalmasına bağlı olabileceği gibi, beyin ve çevresindeki zarların iltihaplarından (menenjit, ansefalit) sonra ya da beyin içinde yer kaplayan tümör, damar yumağı ya da geçirilmiş kafa travması gibi sebeplerden dolayı epilepsi hastalığı görülebilir. Bu hastaların üçte ikisi, ilaçla tedavi edilebilirken geri kalanların üçte birinde, ilaçlarla epilepsi nöbetleri kontrol altına alınamayabilir. Bu durumda hastaların, öncelikle cerrahi tedaviye uygun olup olmadığı incelenir. Cerrahiye aday olabilecek hastalar, çoğunlukla üniversite kliniklerinde bulunan kapalı devre video EEG monitörizasyon ünitelerinde ileri incelemeler yapmak amacıyla yatırılır” dedi. Acar, “Epilepsi nöbetlerinin eş zamanlı EEG ile analiz edilmelerinin yanı sıra epilepsiye özel teknikle gerçekleştirilen manyetik rezonans görüntüleme, nöropsikolojik testler, SPECT ve PET incelemeleri yapılmaktadır. Bu incelemelerden sonra hastanın cerrahiye aday olup olamayacağına karar verilir” diye konuştu.

Acar, epilepsi hastalığına yönelik özelleşmiş poliklinik hizmetlerinin yanı sıra, kapalı devre video-EEG monitörizasyon ünitesinin bulunduğunu ifade etti. Acar, “Özellikle, ilaç tedavisiyle nöbetleri kontrol edilemeyen dirençli epilepsi hastalarının, cerrahiye aday olup almadıkları, gelişmiş yöntemlerle belirlenebilmektedir. İlaca dirençli nöbetleri olan hastalara, Pamukkale Üniversitesi’nde iki tip cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Birincisi epilepsiye neden olan odağın belirlenip çıkartılmasıdır. Diğeri vagal sinir stimülatörünün takılmasıdır. Her iki uygulamada da iyi seçilmiş vakalarda nöbetlerin tamamen kontrol altına alınması ya da nöbet sıklığında belirgin azalma sağlanması mümkündür” dedi.