TAŞ, DENİZLİ’NİN TALASEMİ RAPORUNU AÇIKLADI

İl Sağlık Müdürü Dr. Erdoğan Taş,halk arasında Akdeniz anemisi olarak bilinentalasemi taşıyıcılığının Türkiye’de yüzde 2.12, Denizli’de yüzde 3.2 olduğunu söyledi.
/ DENİZLİHABER / 10 Mayıs 2011 Salı, 15:05
Taş, yaptığı açıklamada, Akdeniz anemisi olarak adlandırılan talaseminin, kanda mevcut olan alyuvarların bozukluğuyla ilgili kalıtsal kan bir hastalığı olduğunu belirtti. Talaseminin, başta Akdeniz ülkeleri olmak üzere Türkiye’de ve tüm dünyada Yaygın olarak görüldüğüne işaret eden Taş, şunları kaydetti: “Talasemi taşıyıcılığı ülkemizde yüzde 2, 12’dir. İlimizde bu oran yüzde 3, 2’dir. Talasemi taşıyıcılığının hafif anemi dışında herhangi bir belirtisi yoktur. Bu kişiler ya özellikle Talasemi testi yaptırdıklarında ya da hasta bebekleri doğduktan sonra kendilerinin de taşıyıcı olduklarını öğrenmektedirler. Talasemi taşıyıcıları her işte çalışabilirler. Talasemi taşıyıcılığı bulaşıcı değildir, sadece genetik yolla kişiler çocuklarına aktarabilir ve ömür boyu devam eder. Talasemi Majör olarak adlandırılan çeşidinde hastalar kanda bulunan alyuvarların yapımında problem olduğu için sürekli olarak dışarıdan kan almaya ihtiyaç duyarlar. Her kan alımı ise vücutta demir birikimine yol açmaktadır. Demirin vücuttan atılması için kişiler ömür boyu ilaç kullanmak zorundadırlar. Genellikle özel bir serum şeklinde kullanılan bu ilaçların günümüzde ağızdan alınan tabletleri de mevcuttur. Eğer hasta kişilere uygun kemik iliği nakli yapılamazsa bu tedavileri ömür boyu devam eder. ”
Denizli’de talasemiyle ilgili çalışmaların 1995 yılında başladığını anlatan Taş, evlilik öncesi talasemi testi yaptırmanın zorunlu hale getirildiğini, nikah öncesi yapılan test sayısının, 2002 yılına kadar yüzde 40 iken 2010’da yüzde 100’e ulaştığını bildirdi. Talasemi hastası bebek doğumunu engelleyebilmek amacıyla il genelindeki 15-49 yaş arası evli kadınların yaklaşık yüzde 50’sinin talasemi hastalığı yönünden tarandığını dile getiren Dr. Taş, “Bu testin amacı evliliğe engel olmak değildir. Test yaptıran çiftlerin taşıyıcı oldukları tespit edilirse, Hemoglobinopati Tanı Merkezi’nde genetik danışmanlık hizmeti verilmektedir. Doğurganlık yaşında bulunan, her ikisi de taşıyıcı toplam 152 çiftimizle irtibat kurarak gerek doğum öncesi tanı, gerek genetik danışma kapsamında birebir görüşmeler yapılmaktadır. Hamile tespit edilen çiftler doğum öncesi tanıları için Pamukkale Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesine yönlendirilmektedir. Denizli Devlet Hastanesi Hemoglobinopati Tanı ve Tedavi Merkezi’nde il dışından ve ilimizden gelen 120 hastanın tedavi ve takipleri yapılmaktadır. 6 hastaya ise kemik iliği nakli yapılmıştır” diye konuştu.