Denizli’de kamu hastaneleri 1500 muhtaç hastaya ulaştı

Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği, Denizli Devlet Hastanesi’nin ardından geçtiğimiz Kasım ayında Servergazi Devlet Hastanesi’nde Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’ni hizmete açtı. Genel Sekreter Uz. Dr. Berna Öztürk, Bahçelievler Mahallesi’ndeki Servergazi Devlet Hastanesi’ne bağlı Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek, çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

Öztürk, Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri’nde, kronik bipolar bozukluk, şizofreni, şizoaffektif bozukluk ve atipik psikoz hastalarına, toplum temelli psiko-sosyal destek sağlandığını söyleyerek, “Ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinin tedavi etkinliği uzun zamandır tartışılıyor. Bu kurumların hastaya faydalı olmadığı görüşünde birleşen uzmanlar, yeni bir mantığın oluşmasını da katkı sağladı. Toplumdan izole bir şekilde yaşayan hastaların, toplumdan ayrıştırılmalarının daha da zararlı olduğu ve tamamen birçok beceriden yoksun bir hale geldikleri ortada. Bu hastalar sürekli olarak yönlendirilmeye ve aktif kalmaya muhtaç. Ayrıca ilaç kullanan ve tedavisi düzensiz olan hastaların da günlük takibi açısından faydalı olacak bir sisteme ihtiyaçları var. Bu hasta gruplarının toplumla entegre olması, toplumun da bu hasta gruplarıyla entegre olması gerektiği fikri ortaya çıkmış ve bunu sağlamak için temelleri atılan kurum Toplum Sağlığı Merkezleri olmuştur. Bu fikrin öncülüğünü de Sağlık Bakanlığı yapmıştır. Bu merkezler alt yapı sağlanmasının yanı sıra eğitim faaliyetlerini de üstlendi. Hastaların tedavi hizmetlerini düzenli olarak alabilmeleri, günlük hayatlarına mümkün olduğu ölçüde dönebilmeleri ve psikiyatrik rehabilitasyonları sağlanıyor. Servergazi’nin de devreye girmesiyle Denizli’de şu ana kadar 1500 hastaya ulaştık. Yeni merkezimiz fazla tanınmıyor. Tedaviye muhtaç insanları tanıyanlar bize ulaşsın” dedi.

HASTALAR EVLERİNDEN ALINIYOR
Servergazi Devlet Hastanesi Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nin sorumlu hekimi Psikyatri Erinç Sevim ise kronik bipolar bozukluk, şizofreni, şizoaffektif bozukluk ve atipik psikoz hastalarını tespit etmek için sürekli tarama yaptıklarını söyledi.

Erinç Sevim, “Tedavi gören hastalarımıza beden eğitimi, resim, folklör, el sanatları dersleri veriliyor. İlaçlarının düzenli kullanmaları sağlanıyor. Olanağı olmayanlar evlerinden alınıp merkeze getiriliyor ve sonra evlerine bırakılıyor. Tedavi altında tutuğumuz hastaları rutin bir şekilde evlerinde ziyaret ediyoruz, aileleriyle de görüşüp eğitimler veriyoruz. Çoğu kişi kronik bipolar bozukluk, şizofreni, şizoaffektif bozukluk ve atipik psikoz rahatsızlığı yaşıyor olabilir ve bu şekilde hayatını sürdürüyordur. Bu nedenle biz saha taramalarını aralıksız sürdürüyoruz” diye konuştu.