“Verem milyonları öldürüyor”
PAÜ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatma Fişekçi Evyapan, dünyada her yıl 1.5-2 milyon kişinin Tüberküloz hastalığından öldüğünü belirterek, Tüberküloz’un bulaşma yolları ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
/ DENİZLİHABER / 7 Ocak 2009 Çarşamba, 01:00
PAÜ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatma
Fişekçi Evyapan, halk arasında ‘Verem’ ya da ‘İnce hastalık’ olarak bilinen Tüberküloz’un,
Tüberküloz mikrobunun yol açtığı bir hastalık olduğunu ve bu hastalıktan her
yıl dünyada 1.5-2 milyon kişinin öldüğünü söyledi. Hastalık hakkında bilgi
veren Evyapan, “Eski Mısır’a ait mumyaların incelenmesinde Tüberküloz’a ait
hasarların görülmesi; hastalığın insanlık tarihi kadar eski olduğunu
göstermektedir. Günümüzde dünyada yaklaşık 2 milyar kişi bu basille
karşılaşmış, bu mikrobu bünyesinde taşımaktadır ve her yıl 1,5-2 milyon kişi de
Tüberküloz hastalığından ölmektedir” dedi.
Tüberküloz’un bulaşma yolları hakkında da bilgi veren
Evyapan, “Öncelikle Akciğer Tüberkülozu’na yakalanan bir kişinin öksürme,
aksırma, gülmesiyle akciğerlerdeki mikroplarını balgamıyla havaya saçması ve
havaya saçılan bu mikropların etrafta bulunan kişiler tarafından solunum
yoluyla akciğerlere alınmasıyla bulaşır. Temel bulaşma hava yolu iledir. Ama Tüberküloz
hastalığına yakalanmış ineklerin sütlerinin içilmesi ile ağız yolu ya da Tüberkülozlu
dokuların ellenmesiyle deri yolu ile de bulaşma olmakla birlikte bu durum
solunum yolu bulaşmasına göre önemsizdir” dedi.
Mikrobu bünyesinde barındıran her insanın hastalanmadığını
belirten Evyapan, “Tüberküloz mikrobunu alan her kişi Tüberküloz hastalığına
yakalanmaz. Bununla birlikte vücudunda bu canlı basilleri bulunduran kişiler
ömür boyu hastalığa yakalanma tehlikesini
taşırlar. Vücut direncinin düştüğü durumlarda örneğin şeker hastalığı,
böbrek yetersizliği, çeşitli ilaçların kullanıldığı koşullarda verem mikrobu
dalmış olduğu uykusundan uyanarak hastalığın ortaya çıkmasına neden olur.
Hastalık geçiren kişilerde ise daha sonra vücutta uyur halde kalan verem
mikrobu sayısı daha fazla olduğu için bu gibi kişilerde özellikle ilk hastalık
geçirildikten itibaren beş yıl içerisinde yeniden hastalık gelişmesi riski daha
fazladır” dedi.
Tüberküloz’un antibiyotiklerle tedavi edilebilir bir
hastalık olduğunu belirten Evyapan, “Çok sayıda antibiyotiği bir arada
kullanarak, 6 ay-12 ay gibi sürelerle tedavi edilmesi gerekir. Uzun süreli
tedavi hastaların tedaviye uyum sağlamasını engelleyen en önemli faktördür. Bu
nedenle son yıllarda ülkemizde de uygulanan Doğrudan Gözetim Altında Tedavi
stratejileri ile ilaç bir sağlık personelinin gözetiminde hastalara verilmekte hastaların
ilacı yuttuğundan kesin olarak emin olunmaktadır. Bu yöntemle yapılan tedavi;
başarıyı önemli ölçüde arttırmaktadır” diye konuştu.
Tüberküloz aşısının, hastalığın ve enfeksiyonun sık
görüldüğü ülkelerde, daha doğumdan itibaren uygulandığını belirten Evyapan,
“Aşı, hastalığı tamamen önlemese bile ağır ve tehlikeli bir biçimde
hastalanmayı önler. Bunun dışında canlı mikroplarla kısa süre önce karşılaştığı
bilinen ve hastalığa yakalanma olasılığı yüksek olanlarda özellikle de
çocuklarda koruyucu ilaçlarla vücutta kalabilecek canlı mikrop sayısı azaltılmaya
çalışılır. Benzer uygulama bağışıklık sistemi baskı altına alındığı koşullarda
da yapılmaktadır” dedi.