“ZİHİNSEL TEMBELLİĞİN, YAŞIN İLERLEMESİYLE FAZLA İLGİSİ YOKTUR”

AHİYAD üyelerine ‘insandaki zihinsel faaliyetler’ konulu seminer veren Elektrik Mühendisi Hakan Kazan, zihinsel tembelliğin; aktif düşünmeme, zihni kontrolsüz olarak harici ve dahili telkinlerin tesirine bırakma durumu olduğunu belirterek, bunun yaşın ilerlemesiyle fazla ilgisi olmadığını söyledi.
/ DENİZLİHABER / 4 Mayıs 2011 Çarşamba, 16:36
AHİYAD (Ahi Sinan Ahilik Kültürünü Araştırma Yayma ve Yardımlaşma Derneği )’nin, Mayıs ayındaki ilk etkinliği, ‘insandaki zihinsel faaliyetler’ konulu seminerdi. Ahi Sinan Pansiyonu Konferans Salonu’nda, 3 Mayıs 2011 Salı akşamı, Elektrik Mühendisi Hakan Kazan’ın verdiği seminere çok sayıda AHİYAD üyesi katıldı.
Elektrik Mühendisi Hakan Kazan, “Düşünce; diğer adıyla zihinsel faaliyetler, insanın doğuşuyla başlayıp, geliştirilebilen, bir sonuca varabilmek için bilgileri, kavramları karşılaştırarak ve aralarında ilişki kurarak ortaya koyduğu, insanı diğer canlılardan ayıran en büyük özelliktir. Davranışlar ve diğer yaşamsal faaliyetlerin tamamı, oluşturulan bu zihinsel faaliyetlerin sonucudur. Düşünce oluşurken yaşanılan çevreden öğrenilenler, eğitim yoluyla alınanlar ve bilgi kaynaklarından gelen her türlü bilgi kullanılır” dedi.
Zihinsel tembelliği; aktif düşünmeme, zihni kontrolsüz olarak harici ve dahili telkinlerin tesirine bırakma durumu olarak tanımlayan Kazan, “Zihinsel tembelliğe alışan kişi, beyninin sinirsel bağlantılarını aktif bir şekilde kullanmadığı için zeka gerilemeye başlar, hafıza gittikçe zayıflar, hatırlama yavaşlar; tabii ki bütün bunları genel aktivitenin azalması takip eder. Zihinsel tembelliğin prensip olarak yaşın ilerlemesiyle fazla ilgisi yoktur” diye konuştu.
Aktif insanların, hayranlık verici başarılara ulaştığını hatırlatan Kazan, “Bedenin bir kapasitesi vardır şüphesiz ve çalışan insan bu sınıra hızla ulaşır. Ancak beynin kapasitesinin sınırı kolay kolay ulaşılamayacak kadar geniştir. İnsan kalbi yorulmayan (laktik asit üretmeyen) kaslardan yaratılmıştır. İnsanın yorulmayan bir diğer uzvu da beynidir. Yeterli oksijen, glikoz ve enzimler sağlandığı sürece, beyin hiç durmadan sürekli çalışır. Bazıları beynin dinlenmesi için bütün işleri bırakıp dinlenmeyi yani tembelliği tavsiye ederler. Halbuki böyle yapmak tam tersine beyni tembelleştirir. Bizim zihin yorgunluğu dediğimiz şey, beyni çalıştırırken fiziksel şartları ihmal etmemizden ya da psikolojik gerginliğin fizyolojiyi etkilemesinden doğan durumdan başka bir şey değildir. Uyku anında dinlendiğini sandığımız beyin, uyanıkken olduğu hali kadar yoğun çalışmaktadır” dedi.