Karamollaoğlu Denizli’ye geliyor

Saadet Partisi Denizli İl Teşkilatı, genişletilmiş İl Divan toplantısını, il ve ilçe yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra GİK üyesi Mesut Dağ’ın ve Milli Gazete yazarı Şakir Tarım’ın ve çalışmasını gerçekleştiren mahalle temsilcilerinin katılımıyla SP Denizli İL Başkanlığı binasında gerçekleştirdi.

Toplantıda partililere seslenen İl Başkanı Ahmet Eryılmaz, yerel seçimler için büyük bir çalışmanın içerisinde olduklarını belirterek, belediye başkanı aday adaylıkları için de görüşülen isimlerin olduğunu, netleşen isimlerin daha sonra açıklanacağını belirtti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun 20 Ocak’ta Denizli’ye geleceğini belirten Eryılmaz, “Ülkemizde bir endişe ve kaygı süreci yaşanıyor. Bir yozlaşma var. Ciddi bir öngörülemezlik var. İş çevreleri yarın ne olacağını kestiremedikleri için yatırım yapamıyorlar. Devletin ayarları bozuldu. İsraf, yolsuzluk, şeffafsızlık, liyakatsizlik, adam kayırma had safhada yaşanıyor. Üniversiteden mezunlar işsizlik diploması almak için mezun oluyor. İşadamları, memurlar, işçiler, esnaf borçlu. Devlet borçlu. Türkiye’nin bir değişikliğe ihtiyacı var” diye konuştu.

“SAADET PARTİSİ ÇİLİNGİR GÖREVİNDEDİR”
Seçimlerin yeni hikâyelerin başlaması için önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Eryılmaz, bu seçimlerin Türkiye’nin cendereden çıkışına vesile olacağını savundu.

Temel parametreler açısından Saadet Partisi dışındaki partilerin birbirinin neredeyse aynısı olduğunu söyleyen Eryılmaz, “Saadet Partisi’nin olmadığı bir yönetim Türkiye’yi düze çıkaramaz. Biz çilingiriz. Adresi biz gösteririz. Bedel de öderiz ama kapıyı açarız. Ne vaat ediyoruz. Öncelikle özgürlük. Sonra adalet. Bunlar olmadan hiçbir şey olmaz. Ehliyet, liyakat, doğru yatırım. Türkiye’nin bunlara ihtiyacı var” dedi.

Saadet Partisi GİK üyesi Mesut Dağ ise, hükümetin eğitim sistemini eleştirdi. Dağ, ”Bugün gençlerimiz, maalesef ümitsizlik içinde. Öyle bir hava meydana getirdiler ki eğitim deyince akla akıllı tahta, tablet, bina, bir de imtihan geliyor. Başka, bugünkü hükümetin eğitimden anladığı hiçbir şey yok. Akıllı tahta ve tabletle başladı sonra bina yaptılar. Arkasından da bugün geldiler, imtihana boğuldu gençlik. Gençlerin düşünmelerini istemiyorlar. Bugünkü iktidarın en büyük endişesi, düşünen insanlarla muhatap olmak. ‘Beyin göçü’ deniyor ya işte beyin göçünü güya durdurmak için büyük çaba sarf ediyorlar; ama durdurmaları mümkün değil. Çünkü bunlar düşünmeden hareket etmeye, düşünmeden politika belirlemeye, düşünmeden adım atmaya alışmışlar. Düşünen insan sorgular. Sorgulayan insanlardan rahatsızlar. Bundan dolayıdır, biz bu gidişatı değiştirmekle mükellefiz. Gençlerin önünü ancak Saadet Partisi, Milli Görüş açar. Biz hakikaten düşünen insanlara ihtiyaç duyuyoruz” diye konuştu.