REKLAMI GEÇ

Pamukkale Antik havuzun yıkılması mı bekleniyor?

Pamukkale Antik havuzun yıkılması mı bekleniyor?

Denizli turizminin en önemli odak noktalarından biri olan Pamukkale Antik Havuz, yaklaşık üç yıldan beri devam eden erozyona dayanma gücünü yitirmek üzere. 2016 yılı itibariyle havuzu çevreleyen duvarlarda başlayan çökmeler, geçtiğimiz yaz aylarında yaşanan erozyonla birlikte telafisi güç tahribatlarla sonuçlandı. Nitekim bu durumu dikkate alan Aydın Kültür Varlıkları Bölge Koruma Kurulu, havuzda restorasyon yapılması için karar aldı. Ne var ki ilgili karar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Çevre Komisyonuna takıldı. Komisyon, kararın eksikleri bulunduğu gerekçesiyle uygulanmasını şimdilik askıya aldı.

Yaşar TOK / DENİZLİHABER / 1 Kasım 2019 Cuma, 09:00

Antik Havuz için gecikmeli de olsa alınmış olan restorasyon kararının, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Çevre Komisyonu tarafından eksikleri bulunduğu gerekçesiyle beklemeye alınması, kamuoyunda muhtelif soruların sorulmasına yol açıyor.

Etkili ve verimli bir turizm sezonu geride kalırken, Pamukkale-Hierapolis’teki antik havuzun böyle giderse ne kadar daha ayakta kalıp, erozyona dayanabileceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Çevre ve doğa koruma konusunda, son yıllarda en fazla şikayete maruz kalan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün antik havuzla ilgili olarak gösterdiği etki aşağıdaki soruların sorulmasına yol açıyor:

Aldığı kararlar yaptırım gücünde olan ve hukuki olarak herhangi bir komisyondan daha etkili üye bileşimine sahip olan Aydın Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesindeki hiçbir yaptırım gücü olmayan ve devlet memuru olarak çalışanlardan teşkil edilen (bazıları mesleğinde uzman) bir komisyondan daha yeterli değil mi?

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü komisyonundaki üyelerin hangisi, alanında akademik yeterliğe sahip?

Meslek erbabı ya da uzmanı olmak, koruma kararlarını iptal etmek ya da atılmış imzayı geçersiz saymak için yeterli mi?

Yasaların sağladığı imkan, o komisyonda bilimsel bilginin yerini tutabilir mi?

O halde Bölge Koruma Kurulunun yaptırım etkisi bulunan kararı, sadece kendi yüksek kurul müdürlüğüne ‘önerici’ olabilen bir komisyonun tasarrufu olarak engellenebilir mi?

Bu sorulara muhatap olan ve sessizliğini sürdüren Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün, antik havuzu çevreleyen duvarların hızla yıkılması karşısında, acil önlem olarak ne gibi tedbirler düşündüğü ise merak konusu olmaya devam ediyor.

KORUMA KURULLARININ SERÜVENİ
2011 yılına kadar “bölge kültür ve tabiat varlıkları kurulları” olarak faaliyet gösteren kurullar, aynı yılın haziran ayında iptal edildi. Bir süre sonra Kültür Varlıkları ve Tabiat Varlıkları kurulları ayrıldı ve farklı bakanlıklar bünyesinde yeniden teşekkül etti.

Kültür Varlıkları kurulları, 2011 yılında aslına uygun olarak yeniden Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kuruldu. Ancak Tabiat varlıkları, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinden alınıp, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kuruldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki oluşum, önceki gibi bölgesel kurul oluşumu şeklinde değil, illerdeki bakanlığa bağlı müdürlükler bünyesinde “Çevre Komisyonu” adıyla ve öncekinden nitelik olarak farklı bir yapıda kuruldu. Artık komisyonlar, karar alıcı ve yaptırımı olan kurumlar değildi. Kendi bölgesindeki koruma işlemleri için Bakanlık merkezindeki “Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü”ne önerici komisyonlardı. Karar alıcı olan müdürlük eliyle doğrudan bakanlıktı.

Bu kurulların her birinin o dönem farklı bakanlıklar bünyesinde kurulması ve yetki paylaşımının hukuken açıklığa kavuşturulması yerine bakanlığın gücüne göre yapılması, bugün ortaya çıkan sorunun asıl kaynağını teşkil etmektedir.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı