Denizli inanç merkezi kimliğinin peşinde

Vali Şükrü Kocatepe, yarın başlayacak Turizm Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, Denizli’de turizme yönelik faaliyetler ve ileriye dönük çalışmalarla ilgili mesajlar verdi. Turizmi “toplumların ve kültürlerin birbirlerini tanıma, anlama ve kaynaşma isteği kadar; kendi değerlerini de evrensel bilinme ve görünmeye çıkarma, farkındalık oluşturma çabası” olarak yorumlayan Kocatepe, yüksek getirisi olan turizmi bu nedenle tüm ülkelerin önemsediğini ifade etti.

“DENİZLİ, İHTİŞAMLI AÇIK HAVA MÜZESİ”
Ticaret ve sanayisi ile Türkiye ve dünya gündemindeki Denizli’nin, aynı zamanda arkeoloji, doğa ve termal turizm cenneti olduğunu, ilde insanlık tarihi açısından son derece önemli antik şehirler bulunduğunu belirten Kocatepe, şöyle devam etti:

“Medeniyetler beşiği ülkemizin eşsiz kültür mirası içinde yer alan ve aynı zamanda ihtişamlı birer açık hava müzesi olan Hierapolis, Laodikeia, Beyce Sultan, Tripolis, Tabei, Kolessai, Attouda, Thiounta, Herakleia Salbake, Apollonia, Eumencia ve daha gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen pek çok antik şehir ve höyük yerleşmesi Denizli’mizde bulunmaktadır. Denizli, sahip olduğu antik şehirler ve höyükler yönüyle tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan medeniyetler içerisinde dünyanın en zenginlerinden biridir. Böyle bir zenginliğe sahip olmak gerçekten gurur verici.

“EN ÇOK TURİST ÇEKEN 5. İL”
Denizli; en çok turist çeken iller sıralamasında ülkemizde Antalya, İstanbul, Muğla ve Edirne’den sonra 5. sırada yer almakta olup, 2015 yılında yerli- yabancı olmak üzere toplam 2 milyon 590 bin 150 turist ziyaret etmiştir. Pamukkale Ören Yeri’ni 2013 yılında 1 milyon 699 bin 772 kişi ziyaret ederken, 2014 yılında 1 milyon 875 bin, 2015 yılında da 1 milyon 710 bin yerli ve yabancı turist giriş yapmıştır. Bugünkü verilere baktığımızda 2016 yılında; ilimizde bulunan müze ve ören yerlerini 2016 ocak-şubat döneminde toplam 92 bin 85 kişi ziyaret etmiştir.

Denizli turizm çeşitliliği bakımından çok şanslı bir bölgededir. Tarihsel değerlerin ağırlıklı olduğu kültür turizmi, tabiat harikası ve güzellikleriyle doğa turizmi ve termal kaynaklara bağlı olarak da sağlık turizmi, kentin geleceğini önemli ölçüde şekillendirecektir.

Jeotermal kaynaklar bakımından Avrupa da birinci, dünyada yedinci sırada bulunan Türkiye’de, Denizli’nin de içerisinde yer aldığı Lykos Vadisi, mevcut jeotermale dayalı sağlık turizmi açısından Türkiye’nin en önemli jeotermal alanıdır. Uluslararası standartlarda ve akredite olmuş termal sağlık tesislerine sahip termal kent destinasyonlarının oluşturulması amacıyla Karahayıt’ta kentsel dönüşüm çalışmaları devam etmektedir.

Belirlenen hedefler doğrultusunda, turizmi ekonomimizin en verimli sektörü haline getirmek için İlimizin doğal, tarihi ve kültürel değerlerini koruyarak planlı ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışıyla çalışıyoruz. Amacımız bütün bu çalışmalar ve açılacak tesisler ile Denizli’nin yeniden, tarihi misyonu olan termal tedavi ve kür merkezi olma özelliğinin yanı sıra, yabancı turistler için inanç merkezi kimliğini de geri kazanmasıdır. Denizli olarak, mevcut değerlerimizle bu hedefe ulaşabileceğimize inanıyoruz.”