REKLAMI GEÇ

Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun

Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun

Milletin iradesini ve ulusal egemenliği temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103. yıldönümü, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanıyor.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 23 Nisan 2024 Salı, 08:00

Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de açıldı ve millet egemenliği resmen hayata geçirildi. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu önemli günü, Türkiye’nin geleceği olan çocuklara armağan etmişti.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Denizli protokolü de kutlama mesajları yayınladı.

ÖMER FARUK COŞKUN (DENİZLİ VALİSİ)

Milli iradenin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 104. yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı milletçe büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz.

23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki İstiklâl Mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.

“Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” parolasıyla yürütülen bağımsızlık mücadelesi, TBMM’nin açılması ve Cumhuriyetin ilan edilmesiyle nihai hedefine ulaşmıştır.

Bizlere düşen ise bu hedefi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımaktır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün TBMM’nin açıldığı günü çocuklarımıza bayram olarak armağan etmesi, çocuklarımıza duyduğu güvenin ve sevginin bir ifadesidir.

Sevgili çocuklar,

Sizler, geleceğimizin umudu, milletimizin en değerli varlığı ve ümit kaynağısınız. Önümüzdeki yıllarda ülke yönetiminde söz sahibi olacaksınız.

İnanıyorum ki; sizler de tarihimizden, zengin kültürümüzden ve bağımsızlık için verdiğimiz kutlu mücadelelerimizden güç alarak ülkemizi daha da ileri seviyelere taşıyacaksınız. Çünkü Ülkemiz; gelecekteki güçlü, müreffeh ve lider ülke konumuna sizlerin omuzlarında yükselecektir. Sizleri çok seviyor ve sizlere güveniyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, mili mücadelemizin bütün kahramanlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi, rahmet, minnet ve şükranla anıyor, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

ŞEREF ARPACI (Denizli Milletvekili)

Ülkemizin demokrasisi aradan geçen 104 yılda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin öncülüğünde birçok zorluğa göğüs germiştir. Ulusal egemenlik ve Cumhuriyet değerleri için mücadele eden milletvekillerinin mücadelesi, her kırılma noktasında milletimize yol göstermiştir. Ancak son yıllarda Cumhuriyetimizin değerleri bilinçli ve sistematik bir biçimde erozyona uğratılmak istenmektedir. Unutulmamalıdır ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve ilelebet öyle kalacaktır! Kimsesizlerin kimsesi ve Cumhuriyetin savunucusu Cumhuriyet Halk Partisi ise bu ülkenin en büyük güvencesi; işsizlerin, emeklilerin, esnafın, çiftçinin, öğrencinin de umudu olmaya devam edecektir.

BÜLENT NURİ ÇAVUŞOĞLU (DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI)

Sevgili çocuklar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘En büyük eserim’ dediği Cumhuriyeti sizlere emanet etti. İnanıyorum ki sizler de, O’nun bıraktığı bu emaneti ilelebet yaşatacak, devrim ve ilkelerine sımsıkı sahip çıkacaksınız. Bu duygu ve düşüncelerle, TBMM’nin açılışının 104. yıldönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bu uğurda mücadele veren tüm arkadaşlarını minnet ve şükranla anıyor, Türk ulusunun ve tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum.

AHMET KUTLUHAN (PAÜ REKTÖRÜ)

Rektör Kutluhan’dan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Mesajı

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 104’üncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı.

“Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin kuruluşunun ve milli egemenliğimizin tüm dünyaya ilan edilişinin 104. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlamanın sevinci içerisindeyiz. 23 Nisan 1920, Cumhuriyeti’mizin olmazsa olmazı konumundaki demokrasimizin de temellerinin atıldığı bir tarihtir. Çünkü esaret altına alınmak istenen bir millet, milli egemenliğe giden yolda, birlik, beraberlik, azim ve kararlılık ile eşine az rastlanır bir örnek olarak adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Bu yolda yüce meclisimiz, ülkenin içinde bulunduğu olumsuz şartlara rağmen, milletten aldığı güçle İstiklâl Mücadelesini başarıyla sonuçlandırmış, ezelden beri hür yaşayan milletimizin, ebediyete kadar hür yaşayacağını bir kez daha kanıtlamıştır.

23 Nisan 1920, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı değil; aynı zamanda halkın yönetime tam anlamıyla hâkim olmasının ilk günü olması nedeniyle “ulusal egemenlik” bakımından da önem arz etmektedir. TBMM’nin ilk Başkanı ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Hâkimiyet bilâ kaydü şart milletindir” ifadesi, millet egemenliğine dayanan bir demokrasi anlayışının temelini atmıştır. O, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza verdiği önem ve onlara duyduğu güvenin göstergesi olarak da bugünü tüm dünya çocuklarına armağan etmiştir. Nitekim; “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunu düşünerek, ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” diyen Atatürk, çocuklarımızın ne kadar önemli olduğunu bu veciz sözle bir kez daha hepimize hatırlatmıştır. Çocuklarımızın edindikleri bilgi, birikim ve yüreklerinde taşıdıkları umutlar, ülkemizin geleceği adına bizlere güç vermektedir. Çocuklarımızın umutlarını diri tutmalarında, milli ve manevi değerlerine bağlı, ileri görüş sahibi bireyler olarak yetiştirilmelerinde hepimize önemli görevler düşmektedir. Bu sorumluluk aynı zamanda vatanımızı kanı ve canı pahasına koruyan kahraman ecdadımıza, şehitlerimize ve gazilerimize de birer minnet borcudur.

Tam bağımsızlığımızın ve ulusal egemenliğimizin sarsılmaz ifadesi olan yüce meclisimizin açılış gününün, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız ile tüm dünya çocuklarına bir bayram olarak armağan edilmiş olması, bugünü daha anlamlı hale getirmektedir.Bu duygu ve düşüncelerle; başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, ebediyete intikal eden Türkiye Büyük Millet Meclisi mensuplarını, millî mücadelemizin kazanılmasında canlarını ortaya koyan kahraman ecdadımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyor, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın tüm dünya çocuklarına ve bütün insanlığa barış, refah ve huzur getirmesini diliyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız kutlu olsun! Selam ve saygılarımla…”

UĞUR ERDOĞAN (DTO BAŞKANI)
“Türkiye’nin en özel günlerinden birini kutluyoruz: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı. Türk ulusunun kendi kaderini tayin etme hakkını elde ettiği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı tarihi bir günü yaşıyoruz. Bugün aynı zamanda çocuklarımızın da bayramıdır. Onlar, yarının liderleri ve geleceğimizin teminatıdırlar. Onun için çocuklarımıza ve geleceklerine olan inancımızı ve sevgimizi kutluyoruz. Onları eğitmek, sevmek ve korumak, bizim en kutsal görevimizdendir. Çocuklarımızın haklarına saygı göstermek ve onların mutluluğunu sağlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Ulusal egemenliğimize sahip çıkarak ve milli birliğimizi koruyarak onların geleceğe umutla bakmalarını sağlamak ve onlara daha güvenli ve destekleyici bir ortam sunmak için çalışmalıyız. Demokrasimizin nişanesi TBMM’nin açılışının 104’üncü yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız kutlu olsun. Bu özel günü milletçe coşku içinde yaşayalım ve ulus olarak heyecanımızı her zaman canlı tutalım. Bu vesileyle bu uğurda canlarından vazgeçmiş şehitlerimiz ile gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, başımızın tacı bildiğimiz emanetlerine şükranlarımızı sunuyoruz.”

Zeki EROL (Eğitim-iş Denizli 1 No’lu Şube Başkanı)

Bugün, bu toprakların insanlarının tebaa olmaktan ulus olmaya geçtiğinin tescillenmesinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Meclisinin kurulmasının 104. yılıdır. Bugün, dünyada çocuklara bayram adamış tek ulus olmanın kıvancını yaşamanın günüdür.
Ulusun onurunu ve özgürlüğünü korumak için Büyük Önder Atatürk’ün Anadolu’da yaktığı bağımsızlık ışığı, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla tüm yurdu aydınlatmıştır.
Atatürk’ün önderliğinde bir yandan Kurtuluş Savaşı’nı yürütürken, öte yandan Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, devrimlerin gerçekleştirilmesinde yaşamsal rol üstlenen Türkiye Büyük Millet Meclisi, ulusal egemenliğin vücut bulduğu, demokratik rejimimizin temel kurumu olmuştur.
Ancak, çağdaş demokrasilerde rejimin temelini oluşturan yasama-yürütme-yargıdan oluşan kuvvetler ayrılığı ilkesi, AKP iktidarı döneminde yok edilmiştir. TBMM büyük yara almıştır. Milletin egemenliğinin üssü olan TBMM sembolikleştirilmiş, ülke KHK’larla yönetilir hale gelmiştir. AKP iktidarları süresince Cumhuriyet’in, eğitimden kültüre, sosyal ve demokratik haklardan adalete kadar tüm kazanımları sistematik biçimde geriletilmiştir.
Atatürk’ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gün olan 23 Nisan’ı, bayram olarak armağan ettiği çocuklarımızın korunması konusunda da siyasi iktidar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir.
Çocuklarımız çağdaş, bilimsel, laik, kamusal eğitim alamamaktadır. Çocuk işçi sayısı, her geçen gün artmakta, hatta meslek okulları, MESEM’ler, kayıtdışı istihdama göz yumma politikaları vesilesiyle çocuk işçilik sıradanlaştırılmaktadır. Çocuklarımız, barınmadan sağlığa kadar birçok temel hakkına erişmekten uzaktır.
Okul çağında olmasına rağmen, sokaklarda, tarlada, fabrikada çalıştırılan, şiddetin, istismarın, zorla ve erken yaşta evliliklerin kurbanları olan milyonlarca çocuk bulunmaktadır.
Resmi istatistik kurumu TÜİK’in verilerine göre 2022’de 720 bin kız çocuğunun okuldan ayrıldığı görülmektedir. Yine TÜİK verilerine göre, 2022 yılında 16-17 yaş grubunda evlenen kız çocuklarının sayısı 23 bin 906’dır.
2013-2014 eğitim öğretim yılında okullaşma oranı ilkokullarda yüzde 99.57 iken, 2022-2023 eğitim öğretim yılında bu oran yüzde 93,85’e düşmüştür. 2013-2014 eğitim öğretim yılında yüzde 99.61 olarak gerçekleşen kız çocuklarının okullaşma oranı ise yüzde 93,82’ye gerilemiştir. Bu rakamlar, çocukların eğitim hakkından mahrum bırakıldığını ortaya koymaktadır.
Çocuk istismarı, çocuklara yönelik cinsel saldırı suçları, ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyenlerin aksine yaygın ve sistematik olarak işlenmektedir.
Yaşanan bu insanlık dışı suçları ise; 6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenilebileceği, babanın öz kızına şehvet duymasının günah olmadığı konusunda fetva verenlerin, karma eğitimi tahrik edici bulan ve yasaklamaya kalkanların siyasi iktidar tarafından korunup kollanmasının, Karaman örneğinde olduğu gibi ülkede yaşanan cinsel istismarların üzerinin örtülmeye çalışılmasının bir sonucu olarak görmekteyiz.
Devlet, “çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmek”le sorumludur. Ülkeyi yönetenler, çocukların korunmasına ilişkin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir. Çocuklar taciz ve tecavüze karşı korunmasız bırakılmakta, çocuklar mağdur edilirken tecavüzcüler ise özgür bırakılmaktadır. Çocuk haklarına yönelik olarak ortaya çıkan tablo ülkemizde çocuk haklarının sadece kağıt üzerinde kaldığını göstermektedir.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar” sözleri ışığında, tüm çocuklarımızın eğitim ve sağlık hakkından eşit koşullarda yararlandığı, her türlü istismar ve baskıdan uzak gelişimlerini sağlayabildikleri bir ülke hepimizin ortak özlemi olmalıdır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı