Uğur Dündar, Fenerbahçelilerle buluştu

Denizli Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği’nin davetlisi olarak Denizli’ye gelen yazarlar Uğur Dündar ve Aytunç Erkin, “Cumhuriyet ve Fenerbahçe’ konulu panelde sevenleri ile buluştu. Nihat Zeybekci Kongre Merkezinde gerçekleştirilen etkinlikte konuşmacılar Kurtuluş Savaşı öncesi işgale karşı başlayan direnişte Fenerbahçe ve Fenerbahçelilerin kahramanlıklarını, Harington Kupasının hikâyesini ve FETÖ’nün gerçekleştirdiği 3 Temmuz şike kumpasında Fenerbahçe’nin mücadelesini anlattı.

ERKİN: FENERBAHÇE CUMHURİYETİN SON KALESİDİR
Milli mücadelede görev alan Fenerbahçeli kahramanları tek tek sayan Erkin; “Fenerbahçe emperyalizme karşı direnişin kalesi olmuş, sembolü olmuş bir kurumdur. 3 Temmuz 2011 kumpasında yine cumhuriyete sahip çıktığı için FETÖ tarafından hedef olmuş, bir sivil toplum kuruluşundan öte cumhuriyetin son kalesidir” ifadesini kullandı.

NASIL FENERBAHÇELİ OLDUĞUNU ANLATTI
Bir dönem Fenerbahçe yönetim kurulunda da görev alan Uğur Dündar ise babasının Fenerbahçeli olması nedeniyle kendisinin de Fenerbahçeli olduğunu belirtti. Babasının, Çanakkale Zaferi’nde görev alan Fenerbahçelilerin öyküsünü ve Milli Mücadelede yer alan Fenerbahçeli kahramanları kendisine anlattığını ve çok etkilendiğini söyleyen Dündar, “Babamla birlikte radyoya kulağımızı yapıştırarak Fenerbahçe’nin maçlarını dinlerdik. Babam Fenerbahçeli olduğu için ben de Fenerbahçeli oldum” diye konuştu.

“BİR YAYINCI OLARAK İÇ HUZURU YAŞADIM”
Fenerbahçe’nin 2 Ekim 1923 günü işgal orduları takımını 2-1 yenerek kazandığı Harington Kupası’nın hikâyesini de anlatan Dündar, “Babam ben küçükken anlatmıştı. Beni en çok etkileyen hikâyelerden biri oldu. İşgal orduları komutanı General Harington Türkiye’yi terk etmeden önce Milli Mücadele kahramanlarını küçük düşürmek için Harington Kupası’nı düzenledi. Bu hikayeyi hiç aklımdan çıkarmadım. BBC’den televizyonculuk kursundan drama yönetmeni olarak sertifikamı aldıktan sonra TRT’de göreve başladım. Televizyon yayıncılığının ilk yıllarıydı. Beni spor bölümüne aldılar. İlk işim o maçta sol bek olarak oynayan Bedri Gürsoy’u bulmak oldu. Kupayı nasıl kazandıklarını anlattı. Ben sanki o kahramanların öyküsünü anlatmakla üstüme düşeni yerine getirmiş bir yayıncı olarak iç huzuru yaşadım” ifadelerini kullandı.

“ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU STADI’NIN ÖNÜNE 3 TEMMUZ ANITI DİKİLMELİ”
15 Temmuz darbe girişimini bir işgal senaryosunun hayata geçirilememiş hali olarak değerlendiren Dündar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fenerbahçe’nin FETÖ tarafından 3 Temmuz’da hedef seçilmesi, belki de Ergenekon, Balyoz kumpaslarından bile daha büyük bir hesabı içerir. O da cumhuriyetin yıkılmasına neden olabilecek, cumhuriyetin yerine bir başka rejimin gelmesine zemin hazırlayabilecek ve toplumu da peşinden sürüklemeyi amaçlayan bir operasyondur. 15 Temmuz sadece iktidarı devirmek için hesaplanmış ve girişilmiş bir kalkışma değildir. Onun temelinde cumhuriyeti ele geçirmek, Türkiye’yi bölmek, parçalamak ve bir iç kargaşa yaratıp halkı çarpıştırarak bir işgal senaryosu vardır. En büyük engeli de Fenerbahçe camiası çıkarmıştır. Oyunu bozan Fenerbahçe’dir. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Cumhuriyet ile özdeş olduğu için hedef seçilmiştir. Benim en büyük arzum Şükrü Saraçoğlu Stadının önüne 3 Temmuz anıtının dikilmesidir.”

Yazar Uğur Dündar ve Aytunç Erkin, Fenerbahçe Gönüllüleri Derneğinin davetlisi olarak geldikleri Denizli’de Cumhuriyet ve Fenerbahçe konulu panel gerçekleştirdi.