REKLAMI GEÇ

UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazinesi, sipsi ustası Halime Özke’nin kendi ağzından renkli hayatı

UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazinesi, sipsi ustası Halime Özke’nin kendi ağzından renkli hayatı

UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazinesi seçilen Beyağaçlı sipsi ustası ve icracısı Halime Özke, yaşamını Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin yayın organı Hayat Dergisi’ne anlattı. Çocukluğunun zor yıllarını sipsi ile aşan, keçi otlattığı yıllarda Sandıras Dağı’nın eteklerini sipsisi ile şenlendiren Halime Özke’nin kendi ağzından yaşam öyküsü…

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 12 Haziran 2020 Cuma, 08:30

Çamelili Cura Sanatçısı Merhum Hayri Dev’in ardından ‘Yaşayan Insan Hazinesi’ unvanı alan ikinci Denizlili sanatçı olan 72 yaşındaki Halime Özke ile gönülden bir sohbet gerçekleştirdik. Yörüklerin asıl çalgısı olan sipsiye nefesiyle can veren halime teyze’nin tek isteği ise sipsi çalmayı gençlere öğretmek…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü’nü alarak Denizli’nin gururu olan sipsi ustası Halime Özke, Denizli’nin Beyağaç ilçesinin yüksek yaylalarında keçi gütmekle geçen bir çocukluk hikayesine sahip. Beyağaç ilçesindeki Yeni Mahalle’de yaşamını sürdüren 3 çocuk, 7 torun sahibi Halime Özke, sipsi ile tanışma hikâyesini, çocukluğundan bu yana sipsi ile sürdürdüğü yaşamı ve aldığı ödülün getirdiği haklı mutluluğu bizimle paylaştı.

“BEN ABLAMDAN, BÜYÜKLERIMDEN GİZLİ GİZLİ SİPSİ ÇALARDIM”

Sipsi ile tanıştınız?

1948 yılında Beyağaç ilçesinde doğdum. Ailem çok fakirdi, beni okula göndermedi, gidemedim. Sipsiyi ilk kez ablam ve yengemde gördüm. Hepsi sipsi çalardı. Ailede, sülalemizde sipsi çalan sayısı çoktu. Bana ‘sen çocuksun, sen çalamazsın, sen çalma’ diye öğüt verirlerdi. Ben ablamdan, büyüklerimden gizli gizli sipsi çalardım. Evden ayrıldılar mı, işe gittikleri vakit bulurdum sipsiyi çalardım. Çok küçük yaşta sipsiyi gördüm, gözümü sipsiyle açtım desem yeridir.

“KEÇİLERİN PEŞİNDEN KOŞTURURKEN ÖĞRENDİM SİPSİ ÇALMAYI”

Sipsi çalmayı kim öğretti? İlk kez sipsiyi çaldığınızda ne hissettiniz?

Ailemizin keçileri vardı, onları otlatmak için yaylaya ben götürürdüm. Sipsi çalmayı, yaylalarda keçi güderken öğrendim. Ne yapacaksın, sıkıntıdan bir şeylerle meşgul olacaksın mecbur… Bahar gelince keçilerimizi suyun başında toplar, çoban arkadaşlarımızla buluşurduk. Kızlar bir tarafta, erkekler bir tarafta toplanırdı. Sipsi, leğen çalanlar, türkü söyleyenler, oynayanlar olurdu. Hep birlikte çok eğlenirdik. Erkekler kaval çalardı, ben ise sipsi çalardım. Bana sipsiyi hiç öğreten olmadı. Sipsi çalmayı kendi kendime ablalarımızı, büyüklerimizi izlerken, dinlerken öğrendim. Keçilerin peşinden koştururken öğrendim sipsi çalmayı. Öğrendikten sonra da herkes, özellikle de çevremdekiler benden sipsi çalmamı istiyordu. Arkadaşlarım en güzel benim çaldığımı söylerdi.

”KINA GECEMDE SİPSİ ÇALARAK, KENDİ EĞLENCEMİ KENDİM YAPTIM. HERKES AĞZI AÇIK BENİ İZLEDİ  AMA ÇOK DA EĞLENDİK”

Gençlik var gari, hey hey! Çeke çeke dağları gezdiğimiz zamanlar, dağ sümbülleri çıkar onları toplardık. Hiç unutmam ‘Dikmeli Kaya’ diye bir oyunumuz vardı, onu oynardık. Keçileri dağda güderken, öğrendim gittim. Ne yapayım, 7 yaşında başladım keçileri gütmeye, 16 yaşında evleninceye kadar, hem keçi güttüm hem sipsi çaldım dağlarda… Gelin olduğumda bile kına gecesi günü, dağdan keçi gütmekten geldim. (Gülüyor) Kına gecemde sipsi çalarak, kendi eğlencemi kendim yaptım. Herkes ağzı açık beni izledi ama çok da eğlendik.

Sipsi sizin için ne anlam taşıyor, çaldığınız türküler ne ifade ediyor?
Beyağaç’ta sipsiyi çalabilen eskiden çoktu. Ne yazık ki, çoğu ya çalmayı bıraktı, ya öldü ya da eşleri çalmasına izin vermedi. Benim beyim ise sipsi çalmama müsaade etti. Allah kendisinden razı olsun. Sipsiyi evlenmeden önce arkadaşlar arasında, akrabalarıma çalardım. Evlendikten sonra sipsi çaldığımı öğrenen köyümüzden biri düğününde sipsi çalmam için eşimden müsaade istedi. Beyim önce izin vermedi, sonra kendisi, ‘Düğün yapacak kızın anası ölmüş yetim, zaten kadınlar arasında oluyor eğlence, çalabilirsin sipsiyi’ dedi. O gün bir başladı, pir başladı. Düğünlerde, kına gecelerinde hep sipsi çaldım. 3 çocuğum var, ikisine döve döve öğrettim sipsi çalmayı. Kızım ile büyük oğlum sipsi çalmayı biliyor, küçük oğlum ise türkü söyler, leğen çalar.

DÜĞÜNCÜLER GELİR, ŞARKI SİPARİŞ EDERDİ

Ne oldu da hayatınızın merkezinde sipsi yer almaya başladı?

Düğünlerde çalmaya başlayınca bir anda ünlendim, köyümüzden, çevre köylerden düğünlere beni çağırmaya başladılar. Eski sipsiciler vardı, onlar genelde eski türküleri çaldığından pek tutulmaz oldular. Ben bir kez duyduğum türküyü anında çalar, herkesi eğlendirirdim. Radyodan yeni havaları hemen öğrenirdim. Düğünü olacak kimse, düğünden bir hafta önce bana gelir, ”şu türküleri çalıver” diye tembihlerdi. Hatta öyle zaman oluyordu ki, düğünlerinden 1 ay önce yanıma gelirler benden söz alırlardı, ”Aman ha şu tarihte kimseye gitme” diye. Gece 3’e, 4’e hatta sabah namazına kadar çalar, milleti eğlendirirdim. Öyle çok para kazanmazdım, 5 Lira, 10 Lira… Şimdinin parasıyla 50 Lira verirlerdi. Beyağaç’ta, sünnet, düğün, kına gecesi, bayramlar, gelin ertesi dediğimiz duvak törenlerinde hep beni çağırırlardı.

HAYRİ DEV, BÜYÜK USTAYDI

Yaşayan İnsan Hazinesi ödüllü ikinci Denizlili oldunuz. Daha önce bu ödülü alan Hayri Dev ile iletişiminiz nasıldı?

Rahmetli Hayri Dev amcamla sağlığında çok programlara katıldım. İstanbul, Ankara başta olmak üzere pek çok konsere, etkinliğe birlikte gittik. Yarenlik ederdik, yalnızlığı hiç sevmezdi, benim oğlanı yanından ayırmazdı. Bana çam düdüğü çalmayı teşvik etti. ”Sen çam düdüğünü de çok güzel çalabilirsin” dedi. Çam düdüğü yapmasını öğretti. Her ikisini de çalabiliyorum ama bence kargıdan (sazlık) yaptığımız sipsi daha sağlıklı.

Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü aldığınızı öğrendiğinizde ne hissettiniz?

Ödül alacağımı bilmiyordum. 3 ay evvel aradılar beni, Ankara’ya dave ettiler. Benim beyim hasta, gelemem dedim. Ödülü almadan 1 hafta önce aradılar, Cumhurbaşkanımızın elinden ödül alacaksın dediler. Gitmek istiyorum ama eşim hasta, sağolsun Suat (eşi) ‘Git beni düşünme, çocuklar bana bakar’ dedi. Çok ısrar etti, illaki git dedi. O da razı olunca atladım Ankara’ya gittim.

Ödül alırken neler hissettiniz, heyecanlandınız mı?

Heyecanlanmaz mıyım, tabiki de çok heyecanlandım. Cumhurbaşkanımızın elinden ödülü almak bambaşka bir duygu… Ben normalde utanırım, o gün ise hiç utanmadım. Baya konuştuk, elimi bırakmadı. Bana sorular sordu, sipsiyi nasıl öğrendiğimi anlattım. Beyağaç’a davet ettim. ”Hep Denizli’ye geliyorsun, bir kere benim köyüme gel” dedim. ”Not alın, teyzenin evine gidelim” dedi. ”Gelin börek edem de yedireyim size” dedim. Gelirse de, gelmezse de Allah ondan bin kere razı olsun. Torunuma tablet istedim, ”kaç yaşında” dedi? ”3. sınıf” dedim, ”o küçük olmaz” dedi. Hemen göndermedi bizi, ertesi gün de ağırladı. Cumhurbaşkanımız geçen sene Denizli’ye geldiğinde eşime dedim ki, ”Ben Reisin yanına gideceğim”. ”Seni yanına yaklaştırırlar mı hiç” dedi? Kalbime doğmuş, çok şükür nasip oldu, yanına gittim elinden ödül aldım.

BU GELENEK KAYBOLMASIN, SÜRDÜRÜLSÜN

Sipsi çalmayı öğrenmek için yanınıza gelenler oluyor mu?

Hayır olmuyor ne yazık ki… Sipsi öğrenmeye gelmiyor gençler… Halbuki gelseler öğretirim, hiç kimse gelmiyor. Torunlarım öğreniyor. Gençler gelse, kız çocukları gelse, sipsi çalmayı öğrense kötü mü olur? Öğrenecek olan herkese kapım açık, özellikle gençleri, kız çocuklarını bekliyorum. Bu gelenek kaybolmasın, sürdürülsün. Sipsi çalmanın güzelliğini bir bilseler ellerinden düşürmezler de bilmiyorlar….

En Büyük Destekçisi Eşi Suat Özke İdi

Halime Teyze’ye her zaman destek olan, kendisiyle röportaj yaptığımız esnada kanser hastalığı ile mücadele eden merhum eşi Suat Özke ve oğlu Süleyman Özke de sipsi geleneğinin sürdürülmesini istiyor. Merhum Suat Özke, eşinin sipsi çalmasına her zaman tam destek verdiğini ifade ederek, Cumhurbaşkanımızın elinden ödül almasından dolayı kendisi ile gurur duyduğunu söylüyor.

EŞİ DESTEKLİYOR

Suat Özke (Eşi): Eşime düğünlerde sipsi çalması için teklif ilk geldiğinde hiç tereddüt yaşamadım. Bana çok düşkündü. Ödül aldığını duyduğunda bile başıma bir şey gelir diye beni bırakıp Ankara’ya gitmek istemedi. Ama benim içime sinmedi; ‘git’ dedim. Kendisine hep destek oldum. İyi ki de olmuşum. Eşimin kurs vermesini, bu geleneğin sürdürülmesini istiyorum.

OĞLU: ÖĞRENMEK İSTEYEN GELSİN

Süleyman Özke (Oğlu): Annem çocukluğumuzda sipsi çalardı, biz yanında düğünlere giderdik, Ben çok hevesli değildim, abim öğrendi annemden sipsi çalmayı, dümbelek çalmayı öğrendi ve hala çalıyor. Annemden sipsi çalmayı öğrenmek isteyen varsa muhakkak gelsin. Annem öğretmek istiyor, bu gelenek sürdürülsün

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI OSMAN ZOLAN: ŞEHRİMİZİN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Cumhurbaşkanımızın elinden UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü’nü aldıktan sonra Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Osman Zolan’ı ziyaret ettim. ‘Başkanımız Osman Zolan, sipsinin genç nesillere öğretilmesi için tam destek vereceğini söyledi. Çok mutlu oldum. Kendisine çok teşekkür ediyorum.

Ben onu gördüğüm için o da Denizli’nin değerlerine sahip çıktığım için beni tebrik etti. Yıllardır çaldığım sipsinin beni bu makamlara taşıyacağı aklımın ucundan geçmezdi. Başkanımız dedi ki: “Şehrimizin değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Denizlimizin değerlerini ve güzelliğini ortaya koyuyorsunuz. Bizler de şehrimizin değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.” Çok gururlandım. Ben de bu ödüle layık görüldüğüm için gurur duyduğumu söyledim. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Sipsi Yapımı
Yörüklerin vazgeçilmez çalgısı olarak bilinen sipsinin yapım aşamalarını Halime Teyze’den dinledik. İşte yapımı;

Sipsi iki bölümden oluşur: gövde ve ağızlık (cukcuk). Altı deliklidir. Sipsinin ses veren asıl kısmı ağızlık bölümüdür. Boyutları ses aralığına göre 15 ile 20 santimetre arasında değişir. Kargıları (saz) kesip geliyorum, 1 sene kadar kurutuyorum, daha sonra yontuyorum. 5 ya da 6 delikli olarak gövdesini ateşle kızdırdığım şişle deliyorum. Algınlaşması (alışma) gerekiyor. Asıl ses veren ağızlıktır, gövde ile müziğin ritmi ayarlanır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı