REKLAMI GEÇ

Çobanlıktan bilim insanlığına ibretlik öykü

Çobanlıktan bilim insanlığına ibretlik öykü

Acıpayam’ın Yumrutaş Köyü’nde 1926 yılında dünyaya gelen Hüseyin Yılmaz’ın, çobanlıktan dünya çapında bir bilim insanı olmasını sağlayan tesadüfler zinciri CSA Vakfı tarafından tüm detaylarıyla ortaya kondu. Örnek bir bilim adamının bu seviyeye yükselmesini sağlayan Kaşıkçı Ailesi de unutulmadı. 

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 29 Mayıs 2019 Çarşamba, 16:36

Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Türkiye’de ve dünyada çok fazla tanınırlığı yok ama, Denizli’den büyük azim örneği göstererek, hayatını değiştiren tesadüfler sonucu kendini yetiştirmiş, dünyaya malolmuş bir bilim adamı. Öyle bir bilim adamı ki, Einstein’ın Gravitasyon Teorisini değiştirmiş, Newton’un Işık Teorisini tamamlamış, Experimental Psycology’nin temel kanununu bulmuş.

Uluslararası bilim alanında kabul gören, saygı duyulan, bir başka tabirle önünde düğme iliklenen bir profesör haline gelen Hüseyin Yılmaz, kamuoyuna ilk kez 2005 yılında Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı’nın çıkardığı, “Geçmişten Günümüze Denizli Dergisi”nde konu edildi. Uzun uğraşların sonunda yapılan özel röportaj kaleme alındı, derginin okurlarına sunuldu.

PROF. DR. HÜSEYİN YILMAZ’IN HAYAT HİKAYESİ
“Hüseyin Yılmaz, 1926 yılında Acıpayam’ın Yumrutaş Köyü’nde doğar. Annesinin adı Rukiye, babasının adı Abdurrahman Hoca’dır. Kendisinden 8 yaş büyük bir ablası vardır. Dört yaşındayken annesini, on bir yaşında iken babasını kaybeder. Ablasının yanında öksüz ve yetim kalır. 1933-1935 yılları arasında köydeki 3 sınıflı ilkokulda okur. Babası, fakir olmaları ve Hüseyin’in cılız bir çocuk olması sebebiyle sonraki okulları okutamaz. Ancak içindeki okuma azmi hiç bitmeyen Hüseyin, köydeki öğretmeninden yardım ister. Kendisindeki yeteneği sezen ve arzuyu gören öğretmen, onu okutması için bir hayırseverin yanına vermek üzere Denizli’ye götürmeye razı olur. Öğretmeni ile birlikte, kaderini değiştirecek olan Denizli’ye giden bir kamyona biner. Bu kamyon Ali Rıza Kaşıkçı’ya aittir. Ali Rıza Bey yolda çocuğun hikâyesini dinler ve çocuğu okutmaya karar verir. Bir süre sonra Hüseyin’in başarıları hızla yükselmeye başlar. Hüseyin Yılmaz sürekli okuyan bir çocuktur. Ceplerinde ise vidalar, kablolar, bobinler ile dolaşır, bir şeyler yapar. Hüseyin Yılmaz bu ailenin yardımı ile İsmet Paşa İlkokulu’nun 4. ve 5. sınıflarını, parasız yatılı olarak İzmir Buca Orta Okulu’nu ve İsmet İnönü Lisesi’ni birincilikle bitirir. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği’ni Maxwell Teorisi Uygulamasında şaşırtıcı bir ikilik olduğunu gösteren bitirme tezi ile tamamlar. İTÜ’den birincilikle mezun olan Hüseyin Yılmaz, Amerika’daki MIT’ye devam eder. Hüseyin Yılmaz azimle aradığı okuma idealine ve hedefine ulaşır.”

ULUSLARARASI ALANDA ÇIĞIR AÇAN ÇALIŞMALARI
Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, İTÜ’den üstün dereceyle mezun olduktan sonra ABD’ye giderek, dünyanın en önemli üniversitelerinde bilimsel çalışmalar yaptı. Akademik kariyeri hızla yükelen Prof. Dr. Yılmaz, Einstein’ın Gravitasyon Teorisini değiştirdi, Newton’un Işık Teorisini tamamladı, Experimental Psycology’nin temel kanununu buldu. Yılmaz ayrıca, Quantum Mekaniğinde bazı hesaplamaların nasıl yapıldığını ortaya koymayı başardı.

CSA VAKFI’NDA KAPSAMLI TOPLANTI
Cafer Sadık Abalıoğlu Vakfı tarafından, Denizli’nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz’ın daha iyi tanınabilmesi ve son dönemlerde sosyal medyada yayılan söylemlerdeki hataların ortadan kaldırılması için kapsamlı bir basın toplantısı düzenledi.

Vakfın merkezinde gerçekleştirilen toplantıya CSA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Abalıoğlu, Boston’da Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz ile görüşen Nazım Kalkancı ve Halil Göker, Yayın Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Süleyman İnan, Öğretim Üyesi Dr. Metin Türktaş, Öğr. Gör. Şerif Kutludağ, Ömer Gökmen, Hüseyin Yılmaz’ı küçük yaşta himayesine alarak bugünlere gelmesine vesile olan Kaşıkçı Ailesi’nden Yüksel Kaşıkçı ve Haldun Aksoy katıldı.

PROF. DR. İNAN: “DOKUNAKLI BİR HİKAYE”
Toplantının açılış konuşmasını Prof. Dr. Süleyman İnan yaptı. Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz’ın örnek alınması gereken bir bilim insanı olduğunu belirten İnan, dokunaklı bir hikayesinin olduğunu söyledi. Geniş bir kadro ile basının karşısına çıkmalarının en büyük nedeninin Prof. Dr. Yılmaz’ın örnek alınması gereken azmi ve hayatını değiştiren anların çok iyi anlatılabilmesi olduğunu dile getiren İnan, daha sonra katılımcılara söz verdi.

Katılımcılar, anılarını ve Yılmaz ile ilgili bilgilerini paylaştı, hataları düzeltti, özellikle de hiç tanımadıkları bir çoban çocuğu yanına alıp, evladı gibi büyüten ve ünlü bir bilim adamı olmasına vesile olan Kaşıkçı Ailesi’ne teşekkür etti.

ABALIOĞLU: “MUHTEŞEM BİR TESADÜF”
CSA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Abalıoğlu, Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz’ın hayatının muhteşem tesadüfler ile değiştiğini belirterek, “Kaderin büyük şansı olmasa, Ali Rıza Kaşıkçı ile karşılaşmasa çoban olarak kalacak bir çocuk. Ancak, Kaşıkçı onu yanına alıyor, evlatlarından ayırmıyor ve büyük bir şans veriyor. Denizli’nin gurur olan Hüseyin Yılmaz’ı doğru tanıtabilmek, hak edene hak ettiği teşekkürü sunabilmek için bu buluşmayı gerçekleştirdik. Hüseyin Yılmaz’ın dünya çapında bir bilim insanı olmasında en büyük takdiri hak eden Kaşıkçı Ailesi’dir” dedi.

GÖKMEN: “O TARİH 25 AĞUSTOS 1938”
Geçmişten Günümüze Denizli Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ömer Gökmen, Hüseyin Yılmaz’ın akademik kariyerinin, elde ettiği başarıların bir şekilde tarih sayfalarındaki yerini alacağını, ancak asıl önemli olanın çoban çocuğun Denizli’ye geliş öyküsü olduğun söyledi.

“Eğer Hüseyin Yılmaz ile ilgili bir belgesel çekilecekse, Hüseyin Yılmaz’ın koyunların yanından ayrılıp, Denizli’ye geliş öyküsü olmalı” diyen Ömer Gökmen, “Tam olarak tarih 25 Ağustos 1938. Hüseyin Yılmaz, çok dil döktüğü öğretmen tarafından İşkoyan Pazarı olarak bilinen Karahöyük Pazarı’na getiriliyor, burada da büyük bir tesadüf eseri Ali Rıza Kaşıkçı ile karşılaşıp, ondan kendilerini Denizli’ye getirmelerini istiyor. İşte her şey bu andan itibaren başlıyor. Yolda ve mola verdikleri yerlerde Kaşıkçı çoban çocuk ile sohbet ediyor, onun zekasına tanık oluyor ve Denizli’ye geldikten sonra da ‘benim oğlum olur musun?’ teklifinde bulunuyor. Hüseyin Yılmaz ise ‘Beni okutursan oğlun olurum’ diye yanıt veriyor. İşte bu diyalog, Hüseyin Yılmaz’ın dünya çapında bir profesör olmasının yollarını açıyor” dedi.

NAZIM KALKANCI: “RÖPORTAJ İÇİN 6 AY UĞRAŞTIM”
Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz ile Boston’da röportaj gerçekleştiren ve bu anlamlı hikayeyi ortaya çıkaran Nazım Kalkancı da röportaj sürecini anlattı. Prof. Yılmaz ile randevulaşabilmek için 6 ay telefonda konuştuklarını belirten Kalkancı, 2005 yılının Mayıs ayında Boston’da buluştuklarını ve 2.5 saatlik bir sohbet gerçekleştirdiklerini söyledi.

Röportajdan ana hatlarıyla bilgiler paylaşan Kalkancı, “4 yaşında annesini, 11 yaşında babasını kaybediyor. Kendisinden 8 yaş büyük olan ablasının ve eniştesinin yanında kalıyor. Tabi sık sık okumak için evden kaçıyor. Sonra amcasının yanında kalmaya başlıyor. Bu sürecin ardından o muhteşem tesadüf gerçekleşiyor ve Kaşıkçı Ailesi’nin himayesine alınıyor. İlkokulu bitirdikten sonra parasız yatılı sınavına girip kazanıyor ve Buca’ya gitmek istiyor. Buna Ali Rıza Kaşıkçı karşı çıkıyor ama araya öğretmenleri girerek ikna ediyor. Ali Rıza Kaşıkçı, Hüyesin Yılmaz’ın evden ayrılmasına gönül koyuyor, alınıyor. Lise için yeniden Denizli’ye dönüyor ve Denizli Lisesi’nde eğitimini tamamlıyor” dedi.

ÜNİVERSİTE TERCİHİ DE TESADÜFLER ÜZERİNE KURULU
Hüseyin Yılmaz’ın üniversite tercihinin de tesadüfler üzerine kurulu olduğunu dile getiren Kalkancı, “O dönemde merkezi üniversite sınavı yok ve her okul kendi sınavını yapıyor. Hüseyin Yılmaz hem İstanbul Teknik Üniversitesi, hem de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi sınavlarına girip kazanıyor. Tıp Fakültesi’ne kayıp yaptırmaya karar veriyor ve sağlık raporu almak için hastaneye gidiyor. Hastanede duyduğu ağır kokudan rahatsız oluyor ve orada Tıp Fakültesi’nden vazgeçip, İTÜ’ye kayıt yaptırıyor” dedi.

YÜKSEL KAŞIKÇI ABİSİNİ ANLATTI
Toplantıda Kaşıkçı Ailesi’ni temsil eden iki kişiden biri olan Yüksel Kaşıkçı, abisi ile ilgili anılarını anlattı. Önce Kaşıkçı Ailesi’nin gelişim sürecini dedesi Mustafa Kaşıkçı’dan başlayarak anlatan Yüksel Kaşıkçı, Hüseyin Yılmaz ile unutulmaz anılarının olduğunu, kendisini her zaman hayranlıkla takip ettiklerini söyledi. Kayıkçı, “Abimin lise karnelerini görünce kara kara düşünürdük. Babam bu karneden sonra bizimkileri nasıl kabul edecek, ne tepki verecek diye korkardık” diye konuştu.

YEĞENİNDEN DUYGUSAL KONUŞMA
Yüksel Kaşıkçı’nın yeğeni Haldun Aksoy da dayısı ile olan anılarını zaman zaman duygulanarak anlattı. Dayısı ile ilgili ilginç detaylar veren Aksoy, “Dayım yurt dışına gidip orada bilimsel çalışmalar yaparken askerlik çağı gelmiş. Tabi bu çalışmalarını bölmemek için Türkiye’ye dönmemiş. 1960’lı yıllarda ihtilal sonrası Hüseyin Yılmaz Türk vatandaşlığından çıkarılmış. Bu nedenle de uzun yıllar ülkesine gelememiş. 1983 yılında ortak tanıdıkları sayesinde Turgut Özal tarafından yeniden Türk vatandaşlığına alındı ve ülkesine gelebildi” dedi.

En büyük isteğinin Nobel’i almak olduğunu belirten Aksoy, “Bunu başaramadı ve 27 Ocak 2013 yılında aramızdan ayrıldı” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı