REKLAMI GEÇ

Evlerine melek geldi

Evlerine melek geldi

Down sendromlu çocuk sahibi olmak kolay değildir. Bu özel çocuklara sahip olan anne-babalar artık hayatı kendileri için değil onlar için yaşarlar. Fedakarlık ister… Down sendromlu bir çocuğun koruyucu ailesi olmak, ona evini ve yüreğini açmak ise “Fedakarlık” kelimesinin bile anlatamadığı yürekli bir davranış… Sarayköy’de oturan Doğan Ailesi, anne-babası tarafından Çocuk Esirgeme Kurumu’na bırakılan Down sendromlu E.H.’nin koruyucu ailesi oldu. E.H.’nin aralarına katılmasını “Gökyüzünden evimize bir melek indi” diyerek anlatmaları da ne kadar yüce gönüllü olduklarını ortaya koyuyor.

Büşra Kuru / DENİZLİHABER / 10 Şubat 2015 Salı, 15:45

Sarayköy’de yaşayan Hatice-Halil Doğan çifti, Koruyucu Aile uygulamasını duyduklarında biri 16, diğeri 22 yaşında iki çocukları vardı. Onlar büyümüştü. Ailelerine minik bir fert daha katılsın, evin neşesi olsun istediler. Koruyucu Aile Derneği’ne giderek başvuruda bulundular. Üstelik, “Biz down sendromlu bir çocuğa evimizi açmak istiyoruz” dediler.

ic-1Down sendromlu çocuk sahibi ailelerin yaşadığı sıkıntıları biliyorlardı. Böyle özel çocukları olan ailelerin artık kendileri için değil, hayatları boyunca çocukları için yaşadıklarını da biliyorlardı. Ama yine de tercihleri değişmedi. 2,5 ay bekledikleri ve E.H.’ye 1,5 yaşında kavuştular. O’nu o kadar sevdiler ki; evlatların ayırmadılar. Doğan Çifti, 3 yaşına giren E.H.’den “Kızım” diye bahsediyor, ailenin çocukları Umut Can ve Cem ise O’na “Kardeşimiz” diyorlar. Onlar “Koruyucu” aile ama E.H.’nin üzerine titriyorlar.

ic-3“ÖKSÜZ BÜYÜDÜM”
Evin Babası Halil Doğan, öksüz büyüdüğünü belirterek, herkesin bir çocuğu sahiplenmesi gerektiğini söyledi. Doğan, “Kızımı almaya karar oğlumun önerisiyle karar verdik. O’nun okulunda yuvadan gelen 2 çocuk vardı. Bir gün otururken ‘Baba biz de yuvadan bir çocuk alalım’ dedi. Kız çocuğu almaya karar verdik. Almak için 2, 2 buçuk ay bekledik ve kızımıza kavuştuk. Down sendromlu olduğunu bilerek aldık. Biz çocuğumuzu engelli olarak görmedik. Normal bir çocuğu herkes büyütebilir. Eşim ile beraber karar verdik, engelli bir çocuğumuzu vatanımıza milletimize kazandıralım diye aldık. O yüzden özellikle engelli olmasını istedik. Hayatımızda her şey değişti. Evimde huzur, sevgi hakim oldu. İşimden evime gelirken severek geliyorum. Ben de öksüz büyüdüm. Annesizliğin, babasızlığın ne olduğunu biliyorum. İşten çıktığımda sevinç ve heyecanla hemen evime geliyorum. Herkesin de bir çocuk almasını isterim. Ben arabamı sırf kızım için aldım. Çocuğuma bir şey olmasın diye. Canı sıkıldığında gezdireyim, dolaştırayım diye. O bizim canımız oldu” dedi.

“GÖKYÜZÜNDEN BİR MELEK İNDİ”
Hatice Doğan, E.H. evlerine gelmeden önce rüyasında gördüğünü söyledi. Hatice Doğan E.H.’nin gelişini ise “Evimize gökyüzünden bir melek indi” diyerek anlatıyor.
Hatice Doğan, “Kızımla tanıştığım günden itibaren dünyam değişti. Yaşam sevincim 2 kat arttı. O bana gökyüzünden bir melek gibi indi Bize geldiğinde 1,5 yaşındaydı. 5-6 kiloydu, orada hiç kucağa alışmamış. Geldiğinde sadece duvara bakıyordu. Şu an 3 yaşında. Sanki 2 yıl değil de, doğduğundan beri benimle gibi. Belki dünyaya getirmedim ama dünyaya getiren anneden daha farklı hissediyorum. Dünyaya getirsem bu kadar sevemezdim belki. İleride kızımızı resmen evlat edinmek istiyoruz. Evimizi arabamızı da kızımıza vereceğiz” diye konuştu.

ic-2“BİZ 3 KARDEŞİZ”
Giresun Üniversitesi İşletme ve Organizasyon Bölümü’nde okuyan evin büyük oğlu Cem Doğan, E.H.’nin gelişiyle 3 kardeş olduklarını söyledi.
Cem Doğan, “O’nun aramıza katılması sadece anne ve babamın almış olduğu bir karar değildi. Oturduk hep birlikte konuştuk. Hatta kız evlat dediklerinde çok sevindik. Çünkü biz iki erkek kardeşiz. Bir kız kardeşimiz olmasını çok istiyorduk. Engelliydi ama bizim için fark etmedi, çünkü biz onu çok sevdik. Sonuçta engelli olmayı o istemedi. Biz annem ve babamdan daha çok seviyoruz diyebilirim. Kardeşim ve ben uzakta okuduğumuz için annemiz babamızdan fazla kardeşimizi özlüyoruz. ‘Kaç kardeşsiniz’ dediklerinde ‘3 kardeşiz’ diyoruz. Yuvadan geldiği hiç aklımızda değil, doğduğundan bu yana hep bizim ile birlikteymiş gibi hissediyoruz” şeklinde konuştu.
E.H.’nin küçük ağabeyi Umut Can Doğan, E.H.’nin evlerine huzur, mutluluk ve bereket getirdiğini söyledi.

Umut Can, “Kardeşimiz geldi, mutluluk neşe bir arada geldi. Babam da annesiz-babasız büyümüştü. Bu durumu çok iyi anlıyor. Bir kız kardeş istiyorduk. O yüzden yabancılık çekmedik. O geldikten sonra evimize mutluluk, bereket, huzur getirdi, kendisi ile birlikte. Bu hayatı o seçmemişti. Normal bir şekilde ailesinin yanında olabilirdi. O’nun için elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Yorumlar

METİN ÇAKMAK   -  Bağlantı 11 Şubat 2015, 14:10

BUNA YÜREK İSTER.HER AİLENİN YAPAMADIGINI KOCA YÜREKLİ DOGAN AİLESİ YAPMIŞ.BUNUN İÇİN KOCA YÜREKLİ DOGAN AİLESİNİ CANI GÖNÜLDEN KUTLUYORUM.BENİMDE DOWN SENDROMLU YEGENİM VAR.BEN ONU O KADAR ÇOK SEVİYORUM Kİ,ARAMIZDAN HİÇ SU SIZMAZ.İSMİ HAKAN ÇAKMAK

Ömer ÖZTÜRK   -  Bağlantı 10 Şubat 2015, 21:00

Aileyi gönülden tebrik ediyorum. Allah yardımcıları olsun.

mehmet   -  Bağlantı 10 Şubat 2015, 16:14

Helal olsun Doğan ailesi.Biraz önce başka bir haberde özoğlunu boğan anne haberini okumuş içimi umutsuzluk kaplamıştı.Gözlerim dolarak okudum ve tebrik ediyorum.Ben de sizdeki o cesaret varmı diye düşündüm cevap veremnedim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı