REKLAMI GEÇ

32 barodan ortak tepki. HSK üyeleri istifaya davet edildi

32 barodan ortak tepki. HSK üyeleri istifaya davet edildi

Gezi davasında tüm sanıklara beraat verilmesinden kısa süre sonra İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve üyeleri hakkında HSK tarafından soruşturma yapılmasına izin verilmesi baroların tepkisini çekti. Aralarında Denizli’nin de olduğu 32 baro yaptıkları ortak açıklama ile HSK üyelerini istifaya davet etti.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 21 Şubat 2020 Cuma, 13:09

Gezi davasının beraat ile sonuçlanmasının ardından yaşananlara tepkiler sürüyor. Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan’ın da aralarında bulunduğu 32 baro başkanı yaptıkları ortak açıklama ile sürece sert tepki gösterdi.

Kamuoyunda Gezi Davası olarak bilinen yargılama sonucunda sanıklar hakkında beraat kararı veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve üyeleri hakkında HSK tarafından soruşturma yapılmasına izin verildiğini öğrenildiğinin belirtildiği açıklamada, beraat kararının hemen sonrasında kararı veren hakimler hakkında böylesi bir tasarrufta bulunulmasının, tüm yargı görevi yapanlara açık bir gözdağı olduğu bildirildi.

Ortak açıklamada şu görüşlere yer verildi:

Anayasa’nın 138. maddesi yargı bağımsızlığını katı bir şekilde düzenlemiş; ‘Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar verirler. Hiçbir organ, makam, mercii veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez’ denilmiştir.

HSK’nın Anayasa’nın açık hükmüne rağmen -daha önce başka örneklerde gördüğümüz üzere- verilen özellikle beraat kararı sonrası böylesi bir tasarrufta bulunması benzer görev yapan mahkeme hakimlerinin açık bir şekilde baskı altına alınması ve anayasanın açık ihlalidir. Bu ihlalin siyasal iktidarın yönlendirmesi ile olduğu izlenimi ise çok daha vahimdir. Hukuk devletinden bahsedilebilmesi için; Adil yargılanma hakkı, hakim ve savcı teminatı, doğal hakim ilkesi, masumiyet karinesi, düşünce ve ifade özgürlüklerinin yargı marifetiyle korunması, evrensel hukuk normları ile imzalanan uluslararası sözleşmelere uyulması gerekliğini bir kez daha vurgularız.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı