REKLAMI GEÇ

‘Bütçede dar gelirli için hiç önlem yok’

‘Bütçede dar gelirli için hiç önlem yok’

Türkiye Kamu Sen Denizli İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Turgay Demirtaş, 2013 yılı bütçesinde dar ve sabit gelirliler için hiçbir önlemin bulunmadığını söyledi.

/ DENİZLİHABER / 20 Kasım 2012 Salı, 09:16

Memurlar, dar ve sabit gelirliler adına oldukça zor geçen bir yılın geride kaldığını belirten Türkiye Kamu Sen Denizli İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Demirtaş, “ Tek taraflı olarak alınan ekonomik kararlar, hayatı vatandaşlarımız için bir kabusa çevirmiş, ekonomik yaşam üzerinde, izleri uzun yıllar silinemeyecek yaralar açmıştır. Avrupa’da topyekün büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor. Türkiye’de ise mutlu azınlık krizden zarar görmesin diye memurlarımız, emeklilerimiz, işçilerimiz, çiftçilerimiz, dul ve yetimlerimiz inim inim inletiliyor. Avrupa’da herkes ekonomik krizi hissediyor; Türkiye’de dar ve sabit gelirliler krizin yükünü sırtlanıyorlar. 2013 yılına ilişkin Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı, TBMM gündeminde görüşülüyor. Tasarıda 2012 yılında artan bütçe açığının ve tehlike sinyalleri veren cari açığın, yatırımların kısılması ve vergilerin artırılması yoluyla kapatılmaya çalışılacağı görülüyor. Öyle ki; 2013 yılı için enflasyon hedefinin yüzde 5,3 ve büyüme hedefinin yüzde 4 olarak belirlenmesine rağmen toplam vergi gelirlerinin 279 milyar liradan 318 milyar liraya çıkması öngörülüyor. 2013 yılında vergi gelirlerine eklenmesi düşünülen 39 milyar TL, ortalama yüzde 14’lük bir vergi artışı anlamına geliyor. Bütçe tasarısının dikkat çeken bir başka yönü ise 2013 yılındaki yüzde 4 büyüme ve yüzde 5,3’lük enflasyon hedefine rağmen 2012 yılında 29 milyar TL olması beklenen kurumlar vergisinde önümüzdeki yıl için hiç artış öngörülmemiş olması. Tasarıya göre önümüzdeki yıl Türkiye’de yüzde 4’lük bir büyüme; tüm mal ve hizmet fiyatlarında yüzde 5,3 ve toplanacak tüm vergilerde yüzde 14’lük bir artış olacak ama büyük şirketlerin ödediği vergiler hiç artmayacak. Bu ekonomik beklentiler ışığında 2013 yılında büyük şirketlerden yeni vergi alınmayacağı ortaya çıkıyor. Buna göre mutlu azınlık, vergi artışlarından etkilenmeyecek” dedi.

Memurların maaşının her geçen gün enflasyon karşısında eridiğini dile getiren Demirtaş, “Zaten Tasarıda dolaylı vergi olarak adlandırılan Özel Tüketim Vergisi tahsilâtının yüzde 16,9’luk bir artışla 71 milyar liradan 83 milyar liraya; KDV tahsilâtının da yüzde 18,3’lük bir artışla 82 milyar liradan 97 milyar liraya çıkacağının hesaplanması, 2013 bütçesinin gelir kalemlerinin yeni dolaylı vergiler yoluyla dar ve sabit gelirlilerden karşılanacağını gözler önüne seriyor. 2013 yılında yatırım harcamalarının ise 34 milyar TL’den 33 milyar TL’ye düşecek olması ise, önümüzdeki yılın işsizlerimize yeni umutlar ve iş kapıları açmayacağının bir işareti olarak karşımızda duruyor. Yani külfeti vatandaşa yükleyenler, nimeti mutlu azınlığa servis etmeye devam ediyorlar. Herkesten kazancı oranında vergi toplayarak, adil bir gelir dağılımı sağlamakla yükümlü olan iktidar, çok kazanandan hiç vergi almayarak yeni bir adaletsizliğe imza atmaktadır. 2013 yılında Türkiye’nin yüzde 4 büyüyeceği düşünülüyorsa, büyük şirketlerden alınacak Kurumlar Vergisi tahsilâtı neden aynı kalacaktır? Yetkililer bu mantıksızlığı izah etmek durumundadır. 2013 yılı bütçesinde memur, işçi, emekli, dul, yetim, gazi, şehit yakını gibi dar ve sabit gelirli vatandaşlara ayrılan ödenek, toplam milli gelirin yalnızca yüzde 7,1’idir. Milli Gelirin yüzde 92,9’unu mutlu azınlığa peşkeş çekmek, hangi adaletle bağdaşmaktadır? ÖTV ve KDV’ye yüzde 18 artış öngörüp, yatırımları azaltmak, sürekli garip gurebadan bahsedenlere hiç yakışmamaktadır. Görülüyor ki; bugüne kadar ekonomik büyümeden dar ve sabit gelirlilere pay vermeyen AKP iktidarı, 2013 yılında da mutlu azınlık için çalışacak, halkın sırtına binmeye devam edecektir” dedi.

Ülkemizde ekonomi alanında alınan tedbirlerin tamamı iş adamlarını ekonomik krizlere karşı güçlendirmeye yöneliktir” diyen Demirtaş, şöyle konuştu: “Yetkililer, iş adamlarının ekonomik krizlerden zarar görmesini önlemek için işten çıkarmayı kolaylaştıracak, kıdem tazminatlarını kaldıracak, iş güvencesini yok edecek, sosyal güvenlik haklarını zayıflatacak, işverenlerden alınan vergileri azaltacak tedbirleri içeren kanunlar hazırlamışlardır. Bu arada dar ve sabit gelirli vatandaşlarımız için hiçbir tedbir alınmamıştır. Özelleştirmeler bütün hızıyla devam etmekte, sıcak paraya ve borçlanmaya dayalı ekonomik uygulamalar sürdürülmektedir. Çalışanlara gerçek anlamda zam yapılmamakta, vatandaşlarımızın alım gücü günden güne düşürülmektedir. 2002-2012 yılları arasında, zorunlu harcama kalemleri ile memur maaşları kıyaslandığında, memur maaşlarının 10 yıl içinde reel olarak yüzde 40 eridiği görülmektedir. Öyle ki; Ekim ayları itibarı ile son bir yıl içinde tavuk eti yüzde 17, kuru fasulye yüzde 19, barbunya yüzde 20, nohut yüzde 15, mandalina yüzde 16, limon yüzde 47, kavun yüzde 31, ekmek yüzde 14, elektrik yüzde 21, doğalgaz yüzde 28, kömür yüzde 18, odun yüzde 22, benzin yüzde 12, mazot yüzde 14 zamlanmıştır. Çalışanların milli gelirden aldıkları pay, son 10 yılda yüzde 6,6’dan yüzde 5,7’ye gerilemiştir. Bu da her yıl çalışanların hakkı olan yaklaşık 7,5 milyar dolarlık kaynağın mutlu azınlığa aktarılması anlamına gelmektedir. Dünyada ekonomik büyüklük olarak 17. sırada olan Türkiye, OECD içinde gelir dağılımı en bozuk ikinci ülke konumundadır.Yani zenginlik paylaşılmadığı zaman hiç bir anlam ifade etmiyor, bir tarafta lüks içinde yaşayanlar varken diğer tarafta fakirlik içinde kıvranan millet inim inim inliyor. Memur maaşlarına yüzde 4+4 zam yaparken elleri titreyenlerin, bu gerçekler karşısında vicdanları rahat mıdır? İşte Türkiye Kamu-Sen’in yıllardır anlatmaya çalıştığı ve yetkilileri uyardığı acı gerçek budur. Ülkemizde ekonomik durumun hala iyi olduğunu iddia eden varsa duruma bir de resmi olarak 2,5 milyona dayanmış işsizlerimiz, hayat pahalılığı karşısında ezilen işçilerimiz, hakkını ararken biber gazına maruz bırakılan özelleştirme mağdurları, açlıkla pençeleşen emekli, dul, yetim; soruşturmaya tabi tutulan, sürülen, hakarete uğrayan memurlarımızla, bunların ailelerinin gözünden bakmalarını tavsiye ediyoruz”

Yorumlar

İbrahim cosgun   -  Bağlantı 17 Aralık 2012, 20:23

Bu bağlamda bütçede yeteri kadar pay almamış kesimlere bir çağrıda bulunuyorum.Bu olumsuzluğu iktidarda olan parti ve kadroları yaratıyor. Öyle ise önümüzde yapılacak ilk seçimlerde bu parti veya bu partide bulunup başka partilere geçen kadroların bulunduğu partilere oy vermeyin.Gönlünüzden geçen başka bir partiye oy verin ki iktidara gelenler şunu görsünler; yanlış yapanlar gidecek ve gelecek partide buna göre hareket edecek ve geçmişte gaspedilen haklar o kadrolardan misli ile tahsil edilecek. haydi bir deneyin.

İbrahim cosgun   -  Bağlantı 24 Kasım 2012, 20:51

Bu bütçe eleştrisi sadece popilizm ,yani göz boyama olduğunu sizde biliyorsunuz.Peki gerçeği bir düşünsenizde bu söyledikleriniz tüm muhalifler birlikte gerçeğe dönüştürseniz ve tek maddelik bir kanunla nasıl elektriğe,doğalgaza,akaryakıta otomatik zam gibi çalışanlara aynı oranda zam olarak faydalanır deseniz olmazmı?

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı