ADD Başkanı Karaca “Nöbetteyiz”

ADD Şube Başkanı Gülizar Biçer Karaca, Bahriye Üçok’un katledilişinin 22.yılında ”Benim hayatım tamamıyla mücadeledir” sözünü anımsattı. Karaca “Bahriye Üçok ve tüm bağımsızlık mücadelesi şehitlerimizi saygıyla anıyor, onlara layık olmak için nöbette olduğumuzu duyuruyoruz” dedi.
/ DENİZLİHABER / 5 Ekim 2012 Cuma, 15:41
Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şube Başkanı Gülizar Biçer Karaca, Doç. Dr. Bahriye ÜÇOK’ un, katledilişinin 22. Yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Karaca açıklamasında “Lise öğretmeni, Öğretim üyesi, Cumhuriyet Senatosu üyesi, Halkçı Parti milletvekilliği görevleri ile bir kadın olarak yaşamının her anını halka hizmetle geçiren Bahriye Üçok kendi yaşamını şu sözlerle ifade ediyordu: “Benim Hayatım, tamamıyla mücadeledir.” O, bu mücadeleyi, Cumhuriyet Devrimlerini ve Atatürk İlkelerini savunmayı temel görev bilerek yürüttü. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ndeki görevini bir aydınlanma neferi olarak yerine getirdi. Milleti temsil eden bir vekil olarak yabancılara toprak satışına karşı çıkmaktan, Melet Irmağı’ndaki balık neslinin korunmasına, fındık üreticisinin sorunlarından, sürgüne gönderilen köy öğretmenlerinin haklarının aranmasına, SSK, Bağkur, Emekli Sandığı üyelerinin uğradıkları mağduriyetlere dek her toplumsal sorunda, soru soran yol ve çözüm arayan oldu” dedi.
Karaca “Türkiye’de laik eğitime karşı hareketlerin ivme kazandığı, örtülü olarak derse girme hareketlerinin hızlandığı 1980 sonrası dönemde “İslâm’da Örtünmenin Zorunlu Olmadığını” söyleyen ve bunu Kur’andaki ayetlerden örnekler vererek cesurca açıklayan Bahriye Üçok “İslami Hareket” adlı örgütün ve bu örgüte yakın görüştekilerden yoğun tehdit almaya başladı. 6 Ekim 1990 tarihinde evine gönderilen kitap paketi içine konulan bir bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi” diye konuştu.
Bahriye Üçok’un bilim dünyasına kitaplar yazarak katkıda bulunduğunu kaydeden Karaca “İslâm’dan Dönenler ve Yalancı Peygamberler”, “İslâm Devletinde Kadın Hükümdarlar”, “İslam Tarihi”, “Emeviler – Abbasiler ve Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu” adlı kitapları bulunan Bahriye Üçok, Aly Mazahéri’nin “Ortaçağda Müslümanların Günlük Yaşayışları” isimli kitabı da Türkçe’ye çevirmiştir. Bahriye Üçok’u öldürenler ve öldürülmesini örgütleyenler bu güne kadar bulunamadı, ama ülkemizin bugün geldiği noktada ‘Bahriye Üçok laik eğitimi savunduğu için, üniversitelerde dini inanışın simgesi olan türbana karşı çıktığı için öldürüldü’ diyebiliriz” dedi.
Karaca açıklamasının devamında ise “Bahriye Üçok’un türbanın üniversiteye laikliğe aykırı olduğu için girmemesi gerektiğini savunduğu için öldürüldüğü tartışmasız bir gerçektir. Bahriye Üçok, ilerici ve gerici olmanın ölçütünün inançlar değil, vatan sevgisi olduğunu biliyordu. O, kime gerici denir diye sorulduğu zaman şöyle tanımlıyordu: “emperyalizmle işbirliği yaparak vatan menfaatlerinden vazgeçenlerdir.” Bugün, savunduğu değerler uğruna yaşamını feda eden Bahriye Üçok’u yitirişimizin 22. yılında, yurttaşlar olarak şunu görüyoruz: Emperyalizm, doymaz bir iştahla saldırmaya devam ediyor. Kubilaylardan Kışlalılara, Mumculardan en son şehit olan Mehmetçiğimize kadar uzayan cinayetlerin hedefinde şimdi vatanın bütünlüğü, milletimizin birliği duruyor. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan ulus devletimizi yok etmek, hepimizi yok etmektir. Bunu biliyoruz ve karşı durmaya devam edeceğiz. Bahriye Üçok ve tüm bağımsızlık mücadelesi şehitlerimizi saygıyla anıyor, onlara layık olmak için nöbette olduğumuzu duyuruyoruz” dedi.