Yılmaz ‘emekli yaşı’ haberlerine sert çıktı

Türk Emekli Sen Denizli Şube Başkanı Mustafa Yılmaz, emekli yaşının yükseltileceği haberlerine sert çıktı.
/ DENİZLİHABER / 2 Kasım 2012 Cuma, 11:26
Son günlerde basın yayın organlarında emeklilik yaşının yükseltileceği ile ilgili birçok haber yer aldığını belirten Türk Emekli Sen Denizli Şube Başkanı Mustafa Yılmaz, “Bu haberler üzerine kamu görevlileri de sosyal güvenlik sisteminde emeklilik durumlarını etkileyecek yeni bir değişiklik yapılacağı ve emekli olma yaşının yükseltileceği korkusuna kapılmışlardır. Yapılan değişiklikler öncesinde ise; 8 Eylül 1999 tarihine kadar emeklilikte yaş şartı aranmıyordu. 18 yaşında işe girerek 20 yıllık sigortalılık süresini dolduran kadınlar 38, 25 yıllık sigortalılık süresini dolduran erkekler 43 yaşında emekli olabiliyordu. 1999 yılında yapılan düzenleme ile yaş şartı kademeli olarak kadınlar için 58, erkekler için ise 60 olarak değiştirildi. Ancak emekli olmak için aranan yaş şartının kademeli olarak artırılması nedeniyle bu uygulamaya zaman içinde geçilecekti. Daha sonra çıkarılan 5510 Sayılı Kanunla, 30 Nisan 2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olacaklarda emeklilik yaşı 2035’ten sonra prim gün sayısını dolduracakları tarihe göre kademeli olarak artırıldı ve 2048’den itibaren 65’e çıkarıldı. Bu yapılan değişikliklerle birlikte Türkiye’de emekli olmak için 3 farklı uygulama ortaya çıktı. Kanun değişiklikleri, 1999 öncesi ilk defa sigortalı olanlar, 1999-2008 arasında ilk defa sigortalı olanlar ve 2008’den sonra ilk defa sigortalı olanlar açısından farklı emeklilik yaşları getirdi. Buna göre 1999 yılından önce ilk defa sigortalı olan bir çalışan, teorik olarak 48 yaşında emekli olabiliyorken; bu tarihle 2008 arasında ilk defa sigortalı olan çalışanın 58-60, 2008’den sonra ilk defa sigortalı olan bir çalışanın ise 65 yaşında emekli olması hükme bağlandı. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile amaç, daha geç emeklilik ve daha az emekli aylığı ödeme sistemini getirmekti” dedi.
Sosyal güvenlik sisteminin toplumsal hayatımızın en önemli yapı taşlarından biri olduğunu kaydeden Yılmaz “Görüldüğü üzere 8 yıl içerisinde 2000 ve 2008 yıllarında yapılan sözde reformlarla çalışanlara acı reçete dayatılmış, emeklilik yaşı yükseltilmiş, emekli maaşı bağlama oranı düşürülmüş, sağlıkta katkı payı uygulaması başlatılmıştır. Bu uygulamalar yapılırken her iki reformda da sosyal güvenlik açıklarının kapatılacağı söylenmiştir. Ancak gelinen noktada çalışanların haklarının kısıtlanmasıyla, mezarda emeklilik yasalarıyla sosyal güvenliğin sorunlarının çözülemeyeceği ortaya çıkmıştır. Sosyal güvenlik, toplumsal hayatımızın en önemli yapı taşlarından biridir. Toplumun tüm fertlerinin gelecek kaygısı taşımadan yaşlılık, hastalık, sakatlık ve işsizlik gibi durumlarda, mensubu olduğu devleti tarafından korunup gözetilmesi ve güvence altına alınması, o devletin vatandaşına verdiği değeri ortaya koyması açısından önemlidir. Çalışanların ve emeklilerin haklarının kısıtlanmasına dayanan tedbirlerle, sosyal güvenlik açıklarını kapatmayı amaçlayan bu tür çalışmalara Türkiye Kamu-Sen olarak karşı çıkıyoruz. Bu tarz yaklaşımlar sosyal güvenlik sisteminin bütün yükünü memura, işçiye, çiftçiye, emekli, dul ve yetime yüklemek üzerine kurgulanmıştır. Suç işleyen, vergi kaçıran, kayıt dışı işçi çalıştıranları ödüllendiren anlayış, ülkemizin sosyal güvenlik sisteminin içinde bulunduğu açmazın temel sebebidir. Şu anda Başbakanın inisiyatifine bırakılan sorunun çözümü için daha önce yaptığı yanlışlardan ders alınmalı ve bu konuda sağduyunun sesi dinlenerek bir kez daha yanlışa düşülmemelidir” dedi.