Denizli İMO’nun itirazı var

İMO Denizli Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Erman Besli, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a itiraz ettiklerini söyledi. Besli, “Karayolları özelleştiriliyor; mühendisliğin uygulama alanları daraltılıyor” dedi.
/ DENİZLİHABER / 7 Temmuz 2010 Çarşamba, 18:40
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Denizli Şube Başkanı Erman Besli, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un, bir yandan karayollarında gerçekleştirilmesi düşünülen özelleştirmelerin önünü açarken, diğer yandan mühendislik mesleğinin uygulama alanlarını daralttığını söyledi.
“Mühendisleri güvencesiz
çalışmaya mahkum ediyorlar”
Besli, “Kanunun hedefi bellidir. Ulusal değerleri özelleştirme adı altında ulusal, uluslararası büyük sermaye gruplarına peşkeş çekmek ve mühendislik mesleğinin kamusal düzeydeki uygulama alanlarını daraltarak mühendisleri güvencesiz çalışmaya mahkûm etmek. AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana, kamusal alanı yeniden tanımlamaya ve yeni tanım çerçevesinde düzenlemeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda başlayan sürece, başta yatırımcı kuruluşlar olmak üzere tüm kamu kurumları dahil edilmiştir. Kamu kurumları tasfiye ya da özelleştirme kıskacına alınmış, bazı kurumlar tasfiye edilirken bazı kurumlar özelleştirilmiş ancak genel anlamda kamusal alan daraltılmıştır. Tercihte, uluslararası tekellerin ihtiyaç ve talepleri belirleyici olmuştur. Köy Hizmetleri, İller Bankası, Bayındırlık Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü ya tasfiye edilmiş ya da ilgi ve yetki alanlarında küçülme gerçekleştirilmiştir” dedi.
“Kanun, özelleştirmedeki kararlılığın belgesidir”
Besli, “Türkiye, neoliberal politikaların laboratuvar ülkesi haline getirildi ve özelleştirmeci ülkeler listesinin ilk sıralarında yer aldı. Dikkat edilmeli ki, AKP iktidarı tarafından çıkarılan kanunların, gerçekleştirilen yasa değişikliklerinin tek bir hedefi bulunmaktadır: Özelleştirmeleri kolaylaştırmak, yasal engellerden kurtulmak, yasal yollara başvurularak sürecin sekteye uğramasını baştan engellemek. Söylenmeli ki, AKP iktidarı ulusal değerlere adeta ‘müflis tüccar’ gibi yaklaşmakta, ancak ülkenin yarattığı değerleri kolayca elden çıkartmak için kılı kırk yarmaya çalışmaktadır. TBMM’den iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla geçen 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, AKP iktidarının özelleştirmeler konusunda ne kadar hassas ve kararlı olduğunu gösteren bir belge niteliğindedir” diye konuştu.
“Kanunun temel hedefi gölgelendi”
Besli, “Ülke kamuoyu ne yazık ki adı geçen kanunla ilgili farklı noktaları tartışma konusu yapmış, özellikle bölünmüş yollardaki hız sınırının artırılması gibi daha popüler değişiklikler gündeme taşınmıştır. Bölünmüş yolların neden olduğu trafik kazaları bir sorun olarak karşımızda dururken, bölünmüş yollardaki kör noktalar sorunu henüz çözülmemişken araç hızını artırmanın yol açacağı sonuçlar ayrı bir tartışma konusudur ancak kanunun temel hedefini gölgelemeyi başarmıştır” dedi.
“Kurum adeta, ticari bir işletme gibi tanımlanıyor”
Besli, “Yasanın gelirler ve muafiyetler başlığı ile düzenlenen bölümü (madde 11) Karayolları Genel Müdürlüğü’nün niteliği noktasında oldukça dikkat çekicidir. Karayolları, kamu hizmeti veren bir kuruluş mu yoksa ticari bir işletme midir? Yasa öyle düzenlenmiştir ki, kurum adeta ticari işletme gibi tanımlamaktadır. 11. maddede kurumun gelirleri sıralanırken, kurumun genel bütçedeki payı dışında, işletici şirket tarafından ödenen paylar, ücretli geçişlerden alınan ücretler, taşınmazlar ve tesisler için kira, kullanma ve ön izin verilmesiyle elde edilecek gelirler, müteahhitlere kiralanan araç ve gereçlerden elde edilecek bedeller ve benzeri pek çok gelir kalemi belirtilmiş, Karayolları özel bütçeli bir kurum gibi değerlendirilmiştir” dedi.
“KGM’ye ormanları istediği gibi kullanma yetkisi verildi”
Besli, “Yasanın 14. maddesinde; 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’a atıfta bulunularak, “İşletme hakkı verilen veya devredilen karayollarında geçiş ücretinin belirlenmesine ilişkin esas ve usuller ile ücretsiz geçiş yapmasına izin verilecek olanlar sözleşmelerde düzenlenir” denilerek, otoyolların, köprülerin ve benzerlerinin özelleştirme uygulamalarında karşılaşılan engeller bertaraf edilmek istenmiştir. Yasanın 33. maddesinde; ‘Bedeli ödenmek şartıyla, gerçek ve tüzel kişilere Orman Bakanlığı’nca izin verilebilir’ denilerek orman arazilerinin satışı kolaylaştırılmış, kamu arazilerinin ve orman alanı üzerinde bulunan kamu tesislerinin özelleştirilmesinin yolu açılmıştır. Aynı şekilde Karayolları Genel Müdürlüğü’ne orman arazilerini istediği gibi kullanma yetkisi getirilmiştir ki, İstanbul’da üçüncü Boğaz Köprüsü güzergâhının belli olmasıyla başlayan talana yasal dayanak hazırlanmıştır” dedi.
“Yerel yönetimler borç batağına çekildi”
Besli, “Bilindiği gibi İstanbul, Ankara gibi metropol kentlerde metro yapımı bir kangren haline gelmiş, yerel yöneticiler metronun yaygınlaştırılmasına değil alt ve üst geçitlerin çoğaltılmasına dayanan bir ulaşım politikasını hayata geçirmiş, bırakalım yeni yatırımları, yarım kalan metro inşaatları dahi bitirilmemiştir. Adana metro çalışması da bu açıdan bakıldığında İstanbul ve Ankara’daki kilitlenmeye benzer bir süreç izlemiştir. Bir türlü bitirilemeyen metro çalışmaları için milyarca liralık ulusal servet heba edilmiş, kentlilerin vergileriyle oluşturduğu kaynak alt üst geçitlere, havuzlara, lalelere harcanmıştır. Metro için alınan iç ve dış kaynaklardan sağlanan krediler nedeniyle kentliler borçlandırılmış, yerel yönetimler borç batağına çekilmiştir” diye konuştu.
“Beceriksizlik ödüllendirildi”
Besli, “Kanuna, başta Ankara ve İstanbul Belediye Başkanları olmak üzere, beceriksiz yerel yöneticileri kurtarmak amacıyla, ‘Büyükşehir belediyelerinin bu kanunun yürürlük tarihi itibarıyla yapımı devam etmekte olan şehir içi raylı ulaşım sistemleri ve metro projeleri, Bakanlıkça devralınabilir’ hükmü eklenmiş, adeta beceriksizlik ödüllendirilmiştir” dedi.
“İtirazımız var”
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un ayrıntılı incelemeye ihtiyacı olan bir kanun olduğunu belirten Besli, “Bu kanun, kendi ana hükümleri dışında ilgili başka kurumların çalışmalarını düzenleyen kanunlarda da değişiklikler gerçekleştiren bir metin olarak, inşaat mühendisliğinin mesleki alanlarından biri olan karayolu ulaşımında yeni bir dönemin başladığının habercisidir. İnşaat Mühendisleri Odası kamusal sorumluluğu gereği adı geçen kanuna itiraz etmekte, toplumsal çıkarları savunmaya devam edeceğini kamuoyuna duyurmaktadır” dedi.