EGAFED gidişattan memnun değil

DEGİAD (Denizli Genç İş Adamları Derneği), EGAFED’in (Ege Akdeniz Bölgesi Genç İş Adamları Dernekleri Federasyonu) 4. Dönem Yönetim Kurulu’nun toplantısına ev sahipliği yaptı. Çok sayıda EGAFED yönetim kurulu üyesinin katıldığı toplantı DEGİAD binasında yapıldı. DEGİAD Başkanı İlker Başkaya, yaptı konuşmada, “Biz, Denizli iş dünyasını temsilen, yerel bazda etkin konumda olmakla yetinmedik, Ege-Akdeniz bölgelerindeki iş dünyası ile güçlerimizi birleştirerek, hem Denizli’nin bu güç birliğinden yarar görmesini hedefledik hem de bölgesel bir organizasyonun, kuvvetli bir ses olarak, ülkenin ekonomi politikalarında yön verici, etkin bir sivil kuvvet olabileceğine inandık. Bu inançtan hareketle, ülkenin ve bölgelerimizin ekonomik tablosu ile ilgili değerlendirmelerde bulunacağımız bu toplantının, Denizli’de gerçekleşmesini ve Denizliden ses verilmesini diledik” dedi.

Konuşmasına, ülkenin ve Denizli’nin içinde bulunduğu son durumu değerlendirerek devam eden Başkaya, “Türkiye krizin en buhranlı dönemini yaşamış, kayıplar vermiş, mücadelesinden vazgeçmemiş ve bugüne gelmiştir. Bugün, artık toparlanma günüdür. Nitekim üretimde karlılığı somut olarak görmeye ve hissetmeye başlamış durumdayız. Bu bize gelecek için güven vermektedir. Her ne kadar IMF anlaşmasındaki ve kur politikalarındaki belirsizliklerden dolayı rahatsız isek de, en azından piyasalarda canlılığın, başladığını görmemek mümkün değildir. Ne var ki karlılık ivmesinin yükselmeye başladığı şu günlerde siyasi gündem genel ekonomiyi sabote etmiştir” diye konuştu.

Başkaya, “Ergenekon, balyoz, generallerin sorguya alınması, TSK’daki olağanüstü toplantı ve TEKEL işçilerinin direnişi vs. gibi sert gündemler, Türkiye’nin endişeli, nazlı, kırılgan, hassas ekonomisini iyice riske atmıştır. Aralık 2009’dan bu yana Türk piyasaları, IMF ve not artırımları nedeniyle pozitif tablo görüntüsü verirken, siyasi gerilimlerle tablonun negatife dönmesi üzüntü vericidir. Piyasaların gerilemesi endişe vericidir. Ancak tam siyaseten sıcak günler yaşanırken, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın ve Sayın GenelKurmay Başkanımızın 3’lü zirvede buluşup, sükûnet ve basiretle, gündeme ve sorunlara sahip çıkışından dolayı, kamunun psikolojisi bir parça düzelmiştir. Bu olumlu birleşmeyi memnuniyetle izlemiş bulunmaktayız. Türkiye’nin yasama organı-yürütme organı-yargısı-silahlı kuvvetleri, nezdimizde güven verici kuruluşlardır. Biz Türkiye’de kuvvetler ayrılığı prensibinin, olumsuz gelişmelerle sarsılmayacağı inancını taşımaktayız. Demokratikleşmenin hızla sürdürülmesini destekliyoruz. AB konusundaki yavaşlamayı eleştiriyoruz. Ve yargı bağımsızlığı esasında, ülkenin tüm sorunlarını aşacağına inanıyoruz. Bu inançlarımızı korumayı da özellikle istiyoruz. Bu sebeplerle, özellikle yürütmenin ve muhalefetin, ülkenin istikrarına odaklanmalarını bekliyoruz. Her iki kuvvetin, basiret, sevgi, hoşgörü, saygı üslubu çerçevesindeki tüm açıklama ve eylemlerini destekliyor, aksi söz ve eylemlerinden rahatsız oluyoruz. Türkiye’nin kurumlarının birbirine güvenmesi-birbirine inanması ve birbirini sevmesi ile milli gayelerin gerçekleştirilip, sürdürülebileceği hepimizce malumdur. Biz Genç işadamları da, işte bu birlik ve dirlik ortamında, ekonomiyi şahlandırmak sözünü buradan veriyoruz” diye konuştu.

EGAFED Dönem Başkanı Efkan Ceylan, Denizli’de bulunmaktan ve DEGİAD’ı tekrar EGAFED’de görmekten mutluluk duyduğunu dile getirerek, genel bir Denizli değerlendirmesi yaptı ve iş adamları olarak durumdan memnun olmadıklarını söyledi. Efkan Ceylan, “Denizli yıllar itibariyle kapanan firma sayıları pek iç açıcı değildir. Buna göre; Denizli’de 2000 yılında 609, 2001 yılında 591, 2002 yılında 736, 2003 yılında 795, 2004 yılında 964, 2005 yılında 1086, 2006 yılında 1375, 2007 yılında 1480, 2008 yılında 1690 ve 2009 yılında 889 firma kapanmıştır. Sadece Denizli mi? Tabii ki hayır. Türkiye’deki tüm şehir ekonomileri de yaşanan bu ekonomik krizden paylarını almışlardır. Biz bunların olmasını artık istemiyoruz. Bizler iş adamları olarak önümüzü görmek, yatırımlarımızı istikrarlı bir biçimde planlamak, girişimlerimize yön vermek durumunda olan insanlarız. Bir yandan kendi işlerimizi büyütmek için, diğer yandan ise TÜGİK örneğinde ve illerdeki GİAD örneklerinde olduğu gibi örgütlenmek, bir arada hareket etmek, baskı unsuru olabilmek, sözümüzü dinletebilmek, ekonomiye ve toplumsal gidişata dair fikirler ve öneriler geliştirmek durumunda kişileriz. Aslında bana göre iş adamlarının her biri kamuoyu önderi sıfatı taşıyan insanlardır. Türkiye artık gereksiz tartışmalardan uzaklaşmalı ve enerjisini bu kısır tartışmalar yerine gelişmek, kalkınmak için seferber etmelidir. Her kurum ülkeye karşı sorumluluğu neyi gerektiriyorsa bunun için çalışmalıdır” dedi.