Eğitim-İş üyeleri iş güvencesi için meydanlarda
Eğitim-İş Sendikası üyeleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliğe karşı meydanlardaydı. Amacın iş güvencesinden bir kamu istihdamı oluşturmak olduğunu vurgulayan Eğitim-İş Şube Başkanı Kadem Özbay, esnek ve kuralsız çalışma esasıyla haftada 5 gün 40 saat çalışma düzenlemesinin tarihe karışacağını söyledi.
Burak Coşkun / DENİZLİHABER / 4 Nisan 2015 Cumartesi, 15:41
Hükümetin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapmayı planladığı değişikliğe tepki gösteren Eğitim-İş Sendikası üyeleri, Delikliçınar Meydanı’nda toplanarak basın açıklaması yaptı. Basın bildirisini okuyan Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Kadem Özbay, kamu çalışanlarının anayasal iş güvencesinin sosyal devletin bir gereği olduğunu, iktidarın ise her yönüyle sosyal devleti ortadan kaldırmak istediğini savundu.
İktidarın Türkiye Cumhuriyeti’ni ticari şirket kurallarıyla yönettiğini kaydeden Özbay, kamu emekçileri aleyhine birçok yasa değişikliği yapıldığını, anayasada yerini alan sosyal devlet ilkesine son noktayı koyacak olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliklerde ise sona gelindiğini, son dönemde siyasi iktidar ve Cumhurbaşkanı tarafından memurları hedef alan söylemlerin iş güvencesinin tekrar hedef tahtasına konulduğunu gösterdiğini dile getirdi.
İŞ GÜVENCESİZ KAMU İSTİHDAMI
Siyasal iktidarın çalışanların yasalara değil kendisine tabi olmasını istediğini kaydeden Özbay, “657 sayılı kanunda yapılacak en önemli değişiklik, iş güvencesinden yoksun bir kamu istihdamı oluşturmaktır. İşçiler için uygulanmak istenen esnek çalışma sistemi, kamu çalışanlarına da uygulanmak istenmektedir. Part-time, evden çalışma, çağrı üzerine çalışma, kiralık çalışan gibi uygulamalar getirilerek, iş güvencesinin ortadan kaldırılması hedeflenmektedir” dedi.
EYALET SİSTEMİNE GEÇİŞİN ADIMLARI
657 sayılı kanunda yapılmak istenen değişikliğin en önemli nedenlerinden birisinin de kamu hizmetlerini yerele bırakmak olduğuna işaret eden Özbay, “Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi veya yerel yönetimler eliyle sağlanması, Türkiye’de ulus devleti zayıflatma, milletleşme sürecini tersine çevirerek etnik özelliği öne çıkarma, yer güç odaklarının gücüne güç katarak insanları kullaştırma etkisi yapacaktır. Özellikle eğitim ve sağlık hizmetlerinin yerel yönetimlere devri, Türkiye’de üniter devlet yapısının zayıflatılması ve eyalet sistemine geçişin adımları olacaktır” diye konuştu.