REKLAMI GEÇ

“Eğitim, tarikat ve cemaatlerin kontrolüne bırakıldı”

“Eğitim, tarikat ve cemaatlerin kontrolüne bırakıldı”

Eğitim-İş Başkanlar Kurulu’nun, 3. dönem toplantısının sonuç raporunda, AKP iktidarı ile beraber, devletin asli görevi olan eğitim ve öğretimin, tarikat ve cemaatlerin kontrolüne bırakıldığı belirtildi.

/ DENİZLİHABER / 28 Ağustos 2009 Cuma, 19:41

Eğitim-İş (Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası) Başkanlar Kurulu Toplantısı, Ankara’da yapıldı. Eğitim-İş Denizli Şubesi Başkanı Osman Kandemir’in de katıldığı toplantının sonuç bildirgesinde, AKP iktidarı ile beraber, devletin asli görevi olan eğitim ve öğretimin, tarikat ve cemaatlerin kontrolüne bırakıldığı bildirildi. Eğitim-İş 2. Dönem 2. Başkanlar Kurulu’nun sonuç raporunda, halkın çaresizlikten bunalıma sürüklendiği bir ortamda, mutlu azınlığın hak etmedikleri bir yaşamı sürdükleri belirtildi. AKP iktidarının özellikle hukuk sistemini yıkma ve Cumhuriyet ile hesaplaşma çalışmalarını yoğunlaştırdığının belirtildiği raporda, yer alan saptamalardan bazıları şunlar:
-Toplu görüşme sürecinde görüşmeye katılan konfederasyonların içine düştüğü durum gösterdi ki esas yetki; ilgili bakanlığın koridorlarında değil, somut haklar doğrultusunda emekçilerin doldurduğu alanlardadır.
-AKP iktidarı ile beraber devletin asli görevi olan eğitim ve öğretim, tarikat ve cemaatlerin kontrolüne bırakılmıştır.
-Yönetici atamalarında 76. Madde’ye dayanan keyfi atamalar terk edilmeli, liyakat ve kariyer ve objektif olarak görevde yükselme kriterlerine göre adil atamalar yapılmalıdır.
-Ülkemizdeki olumsuz gidişi durdurabilmek için; demokratik kitle örgütlerinin güç birliği yapmaları yaşamsal önem taşımaktadır.
-Devlet hazinesinden Milli Eğitime ayrılan kaynak artırılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatlarının ve okullarının tüm harcamaları internet sayfasında yayınlanmalıdır. Her okula öğrenci sayısına göre bütçe verilmeli, denetimi için şeffaf ve sendika temsilcilerinin de içinde bulunduğu gerçekçi kurullar oluşturulmalı ve yürütülmeli, ne ad altında olursa olsun (temizlik, güvenlik, kırtasiye vs.) para talep edilmemeli, idareci ve öğretmenler tahsildarlık yapmamalı; veli, öğretmen, öğrenci ilişkisi yalnızca eğitim ekseninde olmalıdır.
-Yeni eğitim programında Atatürk ve ulusal değerler yok sayılmakta ya da sulandırılmaktadır. Örneğin eski programdaki Türk Dili kitaplarının kapağında Atatürk’ün Dil Devrimi’nin amacını özetleyen “Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” Sözlerine yer verilirken bu dersin yerine gelen “Dil ve Anlatım” dersi kitaplarının kapağında bu görüşler yer almamakta tam tersine bakanlığın bastığı ve ücretsiz olarak dağıtmakla övündüğü kitapların genelinde önceki bakanın görüşlerine ve göreve geldiği günlerde yayınladığı “ Yaşayan Türkçe Genelgesi” ne uygun bir dil ve anlatım kullanılmıştır. Ödev yerine geçen uygulamaların “performans, proje” gibi sözcüklerle karşılanması dil konusundaki sakat tutumun göstergesidir.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı