REKLAMI GEÇ

GERÇEKER HATLARI ÇİZDİ

GERÇEKER HATLARI ÇİZDİ

Gerçeker, meslektaşları önünde yaptığı konuşmada, telefon dinlemelere ilişkin yasal düzenleme beklentisini yineledi. Yargı bağımsızlığının demokratik cumhuriyetin olmazsa olmaz unsuru olduğuna değinen Gerçeker, “Adalet bakanlığının yargı üzerindeki vesayeti sürdükçe, tartışmalar devam eder” dedi.

/ DENİZLİHABER / 14 Kasım 2009 Cumartesi, 14:11

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Denizli Barosu’nun düzenlediği “Borçlar Kanunu Tasarısının Getirdiği Yenilikler” konulu konferansın açılış konuşmasında da telefon dinleme olayları ile ilgili görüşlerini yineledi. Adalet Bakanlığı’nın yargı üzerindeki vesayeti devam ettikçe bu tartışmaların süreceğini ifade eden Gerçeker, demokratik cumhuriyet söz konusu olduğunda yargının bağımsız ve tarafsızlığının olmazsa olmaz bir unsur olduğunun altını çizerek, “Yargı reformunu herkesten çok biz istiyoruz. Ancak reformun yargı bağımsızlığını geriye değil ileriye götürmesi lazım. Bizim demokratik meşruiyet gibi bir sorunumuz yok. Meşruiyetimizi anayasadan alıyoruz” dedi.

İŞTE GERÇEKERİN YAPTIĞI KONUŞMA;

“Yargı ekmek gibi, hava gibi, su gibi en zaruri ihtiyaçlarından biridir. Yargı olmazsa, bir toplumun ileriye gitmesi, özgür bir biçimde yaşaması demokratik laik sosyal bir hukuk devletinin hayata geçirilmesi düşünülemez bile. Onun için yargının bağımsız ve tarafsız olması olmazsa olmaz şartlardan bir tanesidir. Demokrasilerin en temel şartlarından bir tanesidir. Hukukun üstünlüğünü hukuk devleti ilkelerini hayata geçirmek istiyorsak, mutlaka yargı sisteminin bağımsız ve tarafsız olması gerekir. Bağımsızlık ve tarafsızlık birbirine eş değer, yakın olan, biri olmazsa öteki olmayacak unsurlardan biridir. Bunları korumak kollamak hepimizin görevidir.

Bugün güncelliği nedeniyle iletişimin dinlenmesi konusunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Bunu daha önce anlatmaya çalıştım. Yargı bağımsızlığı sistemi tam olmadığı için bugün idarinin temsilcisi konumundaki olan Adalet Bakanlığı’nın yargı üzerindeki vesayet yetkisi devam ettiği sürece elbette bu eleştiriler her zaman olacaktır. Bugün toplumda bir dinlenme paranoyası oluşmuştur. Ortaya çıkan somut olaylar bunun paranoyanın da ötesinde olduğunu göstermektedir ki asıl işin üzücü tarafı odur. Gerek yasaya dayalı olarak dinlemeler olsun, gerekse yasaya uygun olmayan dinlemeler olsun, eğer bunlar temel hak ve özgürlükleri ihlal edici nitelikteyse, hukuk sistemini zedeleyici nitelikteyse bunların mutlaka üzerine giderilmelidir, yasalar değişmesi gerekiyorsa yasaların değiştirilmesi gerekiyor. Bütün bunlar için çabalarımızı sürdürüyoruz. Yapılan eylemlerin yasalara uygun olup olmadığını araştırıyoruz ve üzerimize düşen gerekli işlemleri de yetki ve görevlerimiz dahilinde yerine getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Anayasamız bildiğiniz gibi kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemiş, yürütme, yasama ve yargı üç ayrı erk olarak düzenlenmiştir. Bunlar tamamen birbirinden bağımsız olarak görev yaparlar. Hiçbirisinin birbirine üstünlüğü yoktur. Hukuk devletiyiz diyorsak, demokratik cumhuriyete inanıyorsak yargı bağımsızlığına da bütün kurallarıyla, kurumlarıyla kişiler olarak saygı göstermek zorundayız. Bu toplumun teminatı olan bir kurum için bir ayrıcalık değil bir gerekliliktir bunu de belirtmek istiyorum. Ayrıca bugün yargı sistemimizde yapılmak istenilen reformlara hiçbir zaman karşı değiliz. Yargı reformlarının yapılmasını herkesten çok biz istiyoruz. Maalesef 12 Eylül anayasası en büyük darbeyi yargı bağımsızlığına vurmuştur. Yargı bağımsızlığını büyük ölçüde zedeleyen 12 Eylül anayasasındaki bütün hükümlerinin değiştirilmesi gerektiğin inanıyoruz. Yargı reformu yapacağız derken, yargı bağımsızlığını geriye götürmek değil ileriye götürmek için bu reformları yapmak zorundayız. Demin de söylediğimiz, anayasamız kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemiş, yargı tamamen bağımsız olması gerekiyor ki tarafsız olsun. Tarafsız olarak anayasadan aldığı yetkiyle yetkisini millet adına kullanmaktadır. Yargı organının demokratik meşruiyet diye bir sorunu yoktur. Biz demokratik meşruiyet hakkını tamamen anayasadan alıyoruz. Bugün parlamentodan yargıya üye seçilsin gibi düşünceleri hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Bu yargı bağımsızlığını tamamen geri götürecek düşüncelerdir. Biz bu düşüncelerimizi çeşitli platformlarda ortaya koyduk, rapor halinde düzenleyip çeşitli kurumlara verdik. Ve biz bunun takipçisi olacağız. Ben avukat dostlarımız, üniversiteden gelen bilim adamı arkadaşlarımızla yargının bir bütün olduğuna inanıyorum. Bugüne kadar omuz omuza sırt sırta yargı bağımsızlığı için mücadele ettik, bundan sonra da hep birlikte devam edecek.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı