REKLAMI GEÇ

HSYK’DA HUKUKÇULAR AZINLIĞA MI DÜŞECEK?

HSYK’DA HUKUKÇULAR AZINLIĞA MI DÜŞECEK?

İsmail Ağar Anayasa değişikliğinin en çok tartışılan ve bilinmesi gereken yönlerini gündeme getirmeyi sürdürüyor! Referandumun ucundaki evet, HSYK’da nasıl bir değişimi getiriyor?

/ DENİZLİHABER / 27 Ağustos 2010 Cuma, 17:21

İsmail AĞAR www.denizlihaber.com okurları için referanduma sunulacak anayasa maddelerindeki değişiklikleri incelemeye devam ediyor! Değişikliklerin negatif ve pozitif yönleri, hangi madde değişikliği nelere yol açıyor, iktidar neden eleştiriliyor, yargının yapısı evet denilirse ne denli değişiyor gibi soruları bir uzman gözüyle yaptığı incelemeyle yanıtlıyor, Denizlili vatandaş öğreniyor. Ağar artık bu yazısıyla birlikte en çok tartışılan maddeleri ince eleyip sık dokuyor.

İşte İsmail Ağar’ın kaleminden Anayasa Değişikliği-4;

Anayasanın 159 maddesinin değiştirilmesi ile
HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU’nun yapısına gelince;

KURULUN TARİHÇESİ
Hakimler Kurulu 1961 anayasası ile sistemimize girmiştir. Bu kurum o anayasaya göre Yargıtay Genel Kurulundan seçilen on bir asil ve üç yedek üyeden oluşmaktadır. Adalet bakanının oy hakkı yoktur ancak kurula başkanlık edebilmektedir. Adalet Bakanlığı Müsteşarı kurulun üyesi değildir.

82 ANAYASASI GERİYE GÖTÜRDÜ
1982 Anayasasının 159 maddesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yedi kişiden oluşmaktadır. Adalet Bakanı ve Müsteşar kurul üyesi olup, üç üye Yargıtay’dan ve diğer iki üye Danıştay’dan seçilmektedir. Bu kurulun sekretaryası yoktur ve özel bütçesi ve teftiş kurulu bulunmamaktadır. Başkanı da Adalet Bakanıdır. Bu kurul yargı bağımsızlığına uymadığı ve 1961 anayasasının gerisinde olduğu için hep eleştirilmiştir.

AB NE İSTİYOR AKP NE YAPIYOR?
Avrupa birliği ve hukuk otoriteleri tarafından kuruldan Adalet Bakanı ve Müsteşarın çıkarılması ısrarla istenirken, yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran ve yargıyı tamamen yürütmeye bağlayan bu değişikliğe her nasılsa hiç kimse ses çıkarmamaktadır. Aksine şiddetle yargı bağımsızlığı isteyen bazı hukukçular ve siyasetçilerle ile Avrupa Birliği yetkilileri bağımlı yargının getirilmesine adeta destek olmaktadırlar.

YENİ DEĞİŞİKLE ANAYASA MAHKEMESİ
Yeni Değişikliğe göre Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 22 asil ve 12 yedek üyeden oluşacak ve üç daire halinde çalışacaktır. Dört üyeyi cumhurbaşkanı üç üyeyi Yargıtay iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Adalet Akademisi yedi üyeyi adli yargı hakimleri ve üç üyeyi idari yargı hakimleri seçecektir. Yönetim ve temsil adalet bakanına ait ve müsteşar doğal üyedir. Adalet müfettişlerini ve genel sekreterini adalet bakanı atayacaktır. Sayısal açıdan bakıldığında üye sayısı fazla bir kurul ihdas edilmektedir. Kararlar sağlıklı alınabilir mi..şüphelidir. Kurulda adalet bakanı ve onun atadığı müsteşarın olması doğru değildir. Böylece Yargı BAĞIMSIZLIĞI TAMAMEN ORTADAN KALKMIŞTIR:

KURULA MESLEK DIŞI ATAMALAR OLACAK!
Kurulda meslekten olmayan dört üye dışarıdan Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Bu kişilerin burada ilgisi olmayan yerde görev yapması anlaşılabilir bir durum değildir. Siyasal iktidar bu yasal değişiklikleri yaparken kendilerinin hiç mi hiç iktidardan ayrılmayacağı zannı ile kendilerinin yararına olacak düzenlemeler yaparlar. Bir başka yönetimin geleceğini düşünmezler.

YARGI YÜRÜTMENİN EMRİNE SOKULUYOR?
Başka ülkelerden emsal alınarak bu tür düzenlemelerin yapılması kabul edilemez. Her ülkenin tarihsel ve toplumsal özellikleri bulunmaktadır. Bu yapı da Cumhurbaşkanının meslekten olmayan atadığı dört kişiye ve adalet bakanı ile müsteşarın bulunmasına ne gerek vardır. Tarihte çok birçok olaylar göstermiştir ki amaç yargıyı yürütmenin emrine sokmaktır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı