REKLAMI GEÇ

HUKUKÇULARDAN SERT TEPKİ

HUKUKÇULARDAN SERT TEPKİ

Yargının üst düzey isimleri ve kurumlarının dinlendiği iddialarına ilişkin DENİZLİHABER’e konuşan Denizli Barosu Başkanı Adil Demir, “Bu bir skandaldır. Korku imparatorluğunun açık göstergesidir” derken, Emekli Hakim İsmail Ağar “Sokaktaki insanlar korku içinde” dedi.

/ DENİZLİHABER / 13 Kasım 2009 Cuma, 10:58

DENİZLİHABER, NTV’nin haberiyle gündeme bomba gibi düşen ve tüm Türkiye’nin tartıştığı yargının üst düzey isimleri ve kurumlarının dinletildiği ile ilgili iddialarını hukuk adamlarına sordu.
Denizli Barosu Başkanı Adil Demir, gelişmeleri endişe ile takip ettiğini söyledi. “Bu bir skandaldır. Yargı bile savunacak duruma getirildiyse, bu bir korku imparatorluğunun açık göstergesidir. Hukuk devletlerinde böyle bir uygulama olamaz. Kuvvetler ayrılığı kuramının ihlali bu. Yargı tuz gibidir. Tuz kokarsa her şey kokar. Bu tür müdahaleler yargıyı kokutur hale getirir” dedi.

“Söyleyecek söz bulamıyorum”
Demir, “Yargının en üst makamlarındaki yargı mensuplarının dahi, üstelik müfettiş talebi ve hakim kararıyla dinlenmesi olayını kınayacak söz bulamıyorum. Bu konuda derhal meclis araştırılması verilip, hakim ve savcıların bu tür yetkilerden kurtulması için gereken önemler çok acil alınmalıdır” dedi.

“Yargıya müdahalenin vebali ödenemez”
Dinleme kararının Nitelikli Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinde, tek tek sayılan suçlarla ilgili verilebileceğinin altını çizen Demir, “Dinleme kararı almak için bu suçlara ilişkin soruşturmanın olması da yetmez, makul şüphenin de oluşması gerekir. Bugün dinlenen isimler için hangi makul şüphe vardır, bunun da açıklaması gerekir. Bunu açıklayamazlarsa kararı verenler hakkında soruşturma yapılması gerekir. Yargıya müdahale eden bunun vebalini ödeyemez” dedi.

“Yurttaşa sessiz kalmayın çağrısı”
Açıklamalarını, “Yargı hepimizin göz bebeği gibi koruması gereken bir kurumdur. Yargıya müdahale eden cumhuriyete kasteder, altında kalır. Aynı zamanda yargı, tüm yurttaşlarımızın da haklarının güvencesidir. Yargı siyasetin etkisine girdiyse, tüm yurttaşlarımızın artık rahat uyamaması gerekir. Hiç kimsenin hiçbir hakkı güvence altında değildir. Bu nedenle tüm yurttaşlarımızın bu konuda en üst düzeyde ancak hukuk çerçevesinde tepki vermesini bekliyoruz” diye sürdüren Demir, “Bunlar demokratik tepkilerdir. Hiç kimse çekinmemelidir. Ömür boyu karanlıkta kalmamak için tepki göstermeliyiz. Yoksa hiçbir hakkımız ve özgürlüğümüz kalmaz. Hak ve özgürlüklerin güvencesi bağımsız yargıdır. Bağımsız yargıya yapılan müdahale hak ve özgürlüklerimize yapılan müdahaledir. Aslında müdahale bize yapılmıştır” diye konuştu. Demir, yakın zamanda bu konuları baro başkanları ile görüşüp, gerekli tepkiyi de göstereceklerini dile getirdi.

Ağar, “İnsan Hakkı İhlali”
Emekli Hakim ve Ankara Barosu Avukatlarından olan İsmail Ağar da, gündemdeki tele-kulak skandalı ile ilgili görüşlerini www.denizlihaber.com’a değerlendirdi. “Bu özel hayata müdahaledir ve İnsan hakları açısından bu durumun suç olduğu kesin. Öyle ilginç şeyler oluyor ki dinleme taleplerinin yargıya intikalinde bile sıkıntılar var. Örneğin dinlenen hakim bile kendisi ile ilgili bir dinleme kararı vermiş. Tüm bu konuları anayasal çerçevede değerlendirmek gerekir. Modern toplumlarda, gelişmiş demokrasilerde b tür şeylerin kabul edilmesi beklenemez. Bugün çok önemli davalarda delil toplayan, dosya hazırlayan kişilerin kendini güvende hissetmediği bir durum ortaya çıkmıştır” diye konuştu.

İsmail Ağar, “Bugünkü yaşananlarda gözden geçirilecek bir durum var. Ekonomik ve sosyal boyutta ciddi sıkıntılar söz konusu. Ankara’da şunu gözlemliyorum. Sokaktaki insanlarda genel bir korku söz konusu. ‘Nereye gidiyoruz, sonumuz ne olacak?’ soruları ön planda. İflaslar, boşanma davaları ve diğer benzeri konular almış başını gidiyor. Herkesi, potansiyel bir suçlu olarak görmek çok tehlikeli. Ülkede toplumsal bir infial oluşturuyor” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı