İMO HATIRLATTI VE UYARDI

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO)Denizli Şubesi, 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminin 11. yıl dönümü kapsamında Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. TMMOB İMO Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Halim Ceylan, depremin özellikle kentsel bölgelerde ciddi can ve mal kayıplarına neden olduğunu, Türkiye’de nüfusun yüzde 95’inin deprem riski altında yaşadığını söyledi.

Geçmiş depremlerde yaşanan kayıpların, Türkiye’de depreme dayanıklı yapı üretimi konusunda sıkıntıların yaşandığını ve depremlerden ders alınamadığının göstergesi olduğunu belirten Ceylan, ”Depreme dayanıklı yapılarda olası depremlerde ciddi kayıplar yaşanmayacağının bilinmesi, binaların değerlerinin tespitinde, depreme dayanıklı olup olmadığının bir bilgi olarak kullanılması, bahsedilen sıkıntıların azalmasına sebep olacaktır. Jeoloji mühendisi, mimar gibi uzmanlarla beraber çalışmak koşulunu belirtmek koşulu ile depreme dayanıklı olarak yapı tasarımı kuşkusuz inşaat mühendisliğinin konusudur. Kamuoyunun ve idarecilerin herhangi bir binanın deprem dayanımı konusunda başvuracakları uzmanlar inşaat mühendisleridir” dedi.

Dünya’da ve Türkiye’de yeni yapıların depreme dayanıklı olarak yapılması konusunda dikkate değer sıkıntı olmadığını vurgulayan Ceylan, esas problemin inşaat mühendisliği eğitimi almamış kişilerin, yürürlükteki yönetmeliklere uygun olarak imal etmediği ve dolayısıyla deprem dayanımı yetersiz olan mevcut binaların olduğunu ifade etti. Dünyada deprem mühendislerinin en önemli çalışma konularından birisinin, mevcut yapıların deprem performansını değerlendirmek ve olası kayıp riskini belirlemek olduğuna değinen Ceylan, şöyle konuştu, “Hasar ve kayıp tespit edildiğinde, idarecilerin ve kamuoyunun bu riski değerlendirmesi ve bu riski azaltmak için yapılması gerekenler konusunda karar vermesi daha sağlıklı olacaktır” dedi.

Ceylan, “Denizli birinci derece deprem bölgesinde bulunuyor. Olası depremlerde meydana gelecek hasarın ve kaybın azaltılması için Denizli’de mevcut yapı yığını çalışmaları geliştirilmelidir. Önceki çalışmalar Denizli’de olası ciddi bir depremde, kayıp ve hasar ihtimalinin yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Denizli’de bulunan binaların 100’den fazlası deprem performansı açısından değerlendirilmiş ve büyük ölçüde güçlendirme çalışmaları yapılmıştır. Kamu binaları açısından güçlendirmede ciddi mesafeler alınmış, ancak özel konutlar için de değerlendirme çalışmalarına vakit geçirilmeden planlanması gerekmektedir” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Ali Haydar Ayhan ise yapı denetimi konusunda Dünya’da uygulanan yönetmeliklerle, Türkiye’de uygulanan yönetmelikler arasında büyük farkların bulunmadığını hatta Türkiye’de uygulanan yönetmeliklerin daha abartılı olduğunu söyledi. Deprem sonrasında neler yapılması gerektiği konusunda, inşaat mühendislerinin görüşünün alınması, yapı denetimi konusunda nelerin yapılacağı konusunun konuşulması gerektiğini altını çizen Ayhan, hedefin saptırıldığını belirterek, “Kamuoyuna, depreme dayanıklı binaların nasıl yapılması gerektiği tartışılmalıdır” dedi.

Basın toplantısının ardından, İMO üyeleri, depremin yarattığı toplumsal sonuçlar konusunda kamuoyu duyarlılığını arttırmak, hükümetin ve yerel yönetimlerin sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla, 2008 yılından bu yana düzenlenen ‘depreme duyarlılık yürüyüşü’nün üçüncüsüne katılmak üzere, Yalova’ya doğru yola çıktı.