“Ekonomik ve sosyal sorunlar büyüyor”

Kamu Emekçileri sendikaları Konfederasyonu Denizli Dönem Sözcüsü Ali Şimşek, her geçen gün emekçilerin artan oranda sosyal kazanımlarının ellerinden alındığını, ekonomik ve sosyal sorunların büyüdüğünü ileri sürdü.
/ DENİZLİHABER / 29 Mart 2013 Cuma, 17:29
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Birimi( KESK-AR) tarafından, TÜİK ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verileri üzerinden yaptığı çalışmalar sonucunda hazırladığı raporu değerlendiren KESK Denizli Dönem Sözcüsü Ali Şimşek, “Ortalama bir kamu emekçisi asgari bir yaşam için ücretinin üzerinde borçlanmak zorunda kalıyor” dedi.
Eşi çalışmayan, çocuklu ve ortalama bedelli kirada oturan bir kamu emekçisinin “insana yakışır bir yaşam için” yapması gereken en az harcama tutarıyla karşılaştırıldığında ücreti bu seviyenin yaklaşık yarısına denk geldiğini söyleyen Şimşek, Yapılan araştırmada konut harcamaları sabit kira geliri ve yakıt gideri üzerinden sabitlenmiş, geriye kalan harcanabilir gelir üzerinden geçim düzeyi analiz edilmiştir. Yüksek enflasyon, ağır vergiler ve artık sıradanlaştırılan zamlarla, ücretleri insana yakışır bir yaşam sürme seviyesinin yarı yarıya altında kalan kamu emekçileri asgari düzeyde bir yaşam sürdürebilmek için borçlanmak zorunda kalmaktadır. TÜİK verilerinden derlenen araştırmaya göre, aylık 2 bin 647 liraya denk düşen harcama seviyesine sahip olabilmek için, kirada oturan, ortalama ücretli bir kamu emekçisinin yaklaşık 1620 lira borçlanması gerekiyor. Kamu emekçisi ya bu borcu yüklenerek hakkı olan bir yaşamı sürdürebiliyor, ya da yoksulluk sınırı olarak da adlandırılan bu seviyenin altında bir yaşam sürmek zorunda kalıyor” diye konuştu.
AKP hükümetinin her platformda ekonomi alanında giderek yükselen “bir güç” olduklarını ifade etmesini de eleştiren KESK Dönem Sözcüsü Ali Şimşek, “AKP Hükümeti, ekonomiden bahsederken halkın bütçesinden, gelirinden yani refahından bahsetmiyor. Emekçilerin enflasyonun üzerinde kazanmadıkları, diğer bir ifade ile reel ücretlerin sürekli geriletildiği bir durumda ne sosyal refahtan, ne de dayanağını toplumdan alan bir “güç”ten bahsetmek mümkün. 10 yıllık ekonomi politikası işsizlik, uçurumlaşan gelir dağılımı, zorlaşan çalışma koşulları, ticarileşen kamusal hizmetler, çığ gibi büyüyen barınma sorunu gibi emek karşıtı süreçlerin toplamından oluşan AKP’nin emekçiler için bilançosu giderek artan açlık ve yoksulluk olmaktadır” dedi.
AKP EKONOMİSİNİN SONUCU YOKSULLUKTUR!
Sürekli borçlanmaya sürüklenen emekçilerin, 5 yıllık borçlanma grafiğinde en fazla borçlanan kesim olduklarını söyleyen Şimşek, şunları söyledi: “ Aylık ücreti 1,000-2,000 TL aralığında olan emekçiler, 5 yılda %18 artan borç yükleriyle en çok borçlananlar listesinin başında yer aldı. Ailesini geçindirmek zorunda olan bir kamu emekçisinin maaşı, zorunlu bir diğer tüketim olan konut, elektrik gaz harcamalarından sonra gıda harcamalarına bile yetişememekte, sağlık, eğitim, ulaşım gibi zorunlu maliyetleri için ise borçlanmak zorunda bırakılmaktadır.
Kamu emekçilerine, emeklilere ve asgari ücretli işçiye reva görülen ücret zamları, sürekli artan hayat pahalılığı karşısında oldukça yetersiz kalmakta, halka tamamlayıcı geçim kaynağı olarak kredi ve kredi kartları işaret edilmektedir. Giderek tamamı ile serbest piyasaya açılan gıda, eğitim, sağlık, ulaşım, barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında dahi yetersiz kalan ve enflasyona karşı yenik düşen ücretlerde telafiye gitmek yerine, ekonominin lokomotif güçlerine dönüştürülen ve o yönde desteklenen bankalar kanalı ile borçlandırma özendirilmektedir.”