REKLAMI GEÇ

“KÖY ENSTİTÜLERİN KAPATILMASI KAFALARA VURULMUŞ BİR KİLİTTİR”

“KÖY ENSTİTÜLERİN KAPATILMASI KAFALARA VURULMUŞ BİR KİLİTTİR”

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Ayşegül Odabaşıoğlu Hayta, 1954 yılında kapatılan köy enstitülerinin, insanların kafalarına vurulmuş bir kilit olduğunu söyledi. Köy enstitülerinin ülke için önemli olduğunu belirten Hayta, köy enstitülerinin tekrar kurulacağına inandığını belirtti.

/ DENİZLİHABER / 26 Ocak 2011 Çarşamba, 18:19

Ülkemizin en önemli kurumlarından olan ve binlerce öğretmeni yetiştiren köy enstitüleri, 27 Ocak 1954 yılında kapatılarak, ülkenin aydınlanması yolunda ilerleyen bu kuruma kilit vurulmuştu.

Köy enstitülerinin Türkiye için çok önemli olduğunu ve tekrar kurulması için çalışmalar yaptıklarını belirten Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Ayşegül Odabaşıoğlu Hayta, “Eğitimin amacı; düşünen, düşündüğünü özgürce uygulayan, bilimseli, doğruyu, yararlıyı arayan, üreten, özgür, demokratik, eleştiriye açık, saygılı insan yetiştirmek değil midir? Atatürk ‘Korkuya dayanan ahlâk, ahlâk değildir. Böyle bir ahlâka güvenilmez. Onun için genç kuşağın kafasını yormadan, onun her şeyi almaya ve sindirmeye elverişli beyni, gerçeğin izleriyle süslenmelidir.’ diyor. Bu sözleriyle günümüzdeki ezber eğitim anlayışına karşı çıkan Atatürk ‘Okul genç beyinlere; insanlığa saygıyı, ulus ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık ve onurunu öğretir.’ der. Köy enstitüleri fikrinin temelini de Atatürk’ün bu düşünce ve hasreti oluşturur. İşte köy enstitüleri de bunu temel alarak 17 Nisan 1940’da 3083 sayılı yasayla Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde kuruluyor” dedi.

Köy enstitüleri projesiyle, eğitim yoluyla köyün canlandırıldığını ve kız erkek demeden her alanda üretimin başladığını ifade eden Odabaşıoğlu Hayta, “Köy çocuklarının kaderleri değişiyor kapkara dünyaları aydınlanıyor sadece bununla da kalınmıyor, diğer insanları da aydınlatması sağlatılıyordu. Ta ki 27 Ocak 1954 yılına kadar bu imece böyle sürdü. Köy enstitülerinin ülkeyi nereye götürmek istediği karanlık bekçilerince ayrımsandı ve aydınlıkçılarla karanlıkçıların, Atatürkçülerle karşıtlarının savaşı, köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlamıştır. Köy enstitülerinin kapılarına kilit vurulmuş, köküne kibrit suyu dökülmüştü. Ama bilinsin ki bu kilit sadece köy enstitülerinin kapılarına değil Türk Ulusu’nun da kafasına vurulmuş bir kilitti” dedi.

Köy Enstitülerinin yeniden kurulmasını isteyen ve bunu umut ettiklerini belirten Hayta, “Tonguç Baba’nın karanlığı yıkmak, ülkeyi aydınlatıp ayağa kaldırabilmek için başlattığı savaş gericiler, halk düşmanları, inanç tüccarları tarafından engellenmişti. Ama bilinmelidir ki insanlık var olduğundan beri hiçbir zaman karanlık, aydınlığa karşı üstün çıkmamıştır. Uygarlık tekerleği hiçbir zaman geriye dönmemiştir. Köy enstitüleri, Cumhuriyet aydınlanmasının en somut simgesi olduğuna göre ileride hak edeceği yeri alacaktır. Gün gelecek ülkem gene halaylarla, zeybeklerle, horonla uyanacak; gün gelecek ülkemin dağında, ovasında, köyünde, kentinde devrimlere yaslanmış uygarlık, mutluluk ve gönenç çiçekleri açıp köy enstitüleri bıraktırıldığı yerden sürüp gidecek . Gün gelecek nice Yüceller, Tonguçlar, Aliler, Fakirler, Dursunlar, Talipler, Kemaller, Hasan Hüseyinler, Sultanlar, Ethemler çıkacak ülkemin çocuklarını çağdaş uygarlık düzeyinden aşırmak için buna gün ışığına inandığım gibi inanıyorum” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı