“LAİKLİK İLKESİ YAŞAM BİÇİMİNİ GÜVENCEYE ALIYOR”

Moralı, yaptığı yazılı açıklamada, laikliğin akılcılık ilkesinin yaşama uygulanmasının zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkan evrensel bir ilke olduğunu kaydetti.

Laikliğin, bilginin dogmalardan ve inanç kategorilerinden bağımsızlaşması olduğunu belirten Moralı, açıklamasında, ‘Laiklik ilkesi 5 Şubat 1937 günü anayasamıza girdi. Bu eylem dünya anayasalar tarihinde bir devrim niteliği taşıyordu. Laikliliğin yer aldığı anayasa sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu madde Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini pekiştirmiştir’ ifadelerine yer verdi.

Moralı, laikliğin çağdaş Türkiye’nin özenle korunması, örselenmemesi gereken temel felsefesini oluşturduğunu, ancak ne yazık ki çeşitli beklentiler içerisinde olan bazılarınca en çok saldırıya uğrayan ilkenin de laiklik olduğunu savundu. ‘Oysa bizi biz yapan, herkesin yaşam biçimini güvence altına alan, bu ilkedir’ görüşünü aktaran Moralı, yasalara uyulması koşuluyla kimsenin diğerine baskı kurmayacağı laiklik düzeninin, her kesimden insanın önünü, ufkunu açtığını ve herkese gerekli olduğunu vurguladı.