REKLAMI GEÇ

PAÜ’de flört şiddeti masaya yatırıldı

PAÜ’de flört şiddeti masaya yatırıldı

Pamukkale Üniversitesi’nde düzenlenen “İlişkin güvenli mi?” konulu panelde flört şiddeti masaya yatırıldı. Panelin konuşmacısı uzmanlar, fiziksel, cinsel, psikolojik, duygusal, sosyal ve dijital gibi birçok çeşidi bulunan flört şiddetinin, aile içi şiddetin de temellerini attığını söyledi, “sessiz kalmayın” çağrısı yaptı.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 3 Mart 2020 Salı, 19:28

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilge Can, Bölüm Başkanları, akademik personel ve öğrencilerin izlediği panele, PAÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Eğitimi, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Şahin Baltacı, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Erdoğan, Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ahu Arıcıoğlu konuşmacı olarak katıldı.

“KADININ DİK DURUŞ SEMBOLÜ MOR CEPKEN”
Programın açılış konuşmasını PAÜ Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Zeynep Meral Tanrıöğen yaptı. Tanrıöğen, Türkiye’de kadına verilen hakları, Yörük kültüründe bir sembol olan ‘mor cepken’in önemiyle anlattı.

‘Mor Cepken’in, Yörük kadınlarına tanıdığı yüce bir hak olduğunu hatırlatan Tanrıöğen, “Yörük kızlarının çeyiz bohçasına önce mor cepken konurdu. Mor cepken evlilikte yeri, zamanı geldiğinde, darda kalan Yörük kadınının erkeğine karşı kullandığı bir boşanma özgürlüğünün simgesiydi. Mor renk ihanete uğramış, aldatılmış, aşkın rengidir. “Mor Çatı” adı oradan gelir. Bizler dünyaya Mor Cepken’i yeterince tanıtabilseydik, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü “Mor Cepken Günü” olarak kutlardık. Bu toprakların kadına verdiği değeri böyle bir sembolle tekrar hatırlatmak istedim. Biz Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak 2008 yılından beri hizmet veriyoruz. Sorunlarınızın çözümü için bize ulaşabilirsiniz” dedi.

FLÖRT ŞİDDETİ NEDİR?
Panelde ilk konuşmayı, PAÜ Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç Dr. Ahu Arıcıoğlu yaptı. Flört şiddetine örnek teşkil eden örnekler ile sunumuna başlayan Doç. Dr. Arıcıoğlu, flört şiddetinin birçok türünün olduğunu ifade etti. Çok sayıda gencin, yaşıtı olan arkadaşı tarafından şiddete maruz kaldığı halde çoğunlukla yaşadıklarını anlamakta, anlamlandırmakta ve şiddetin belirtilerini tanımakta zorluk çektiğini ifade eden Doç Dr. Arıcıoğlu, bir ilişkide karşılıklılık varsa onun iyi bir ilişki olduğunu, aksi takdirde sağlıksız bir ilişkinin söz konusu olduğunu kaydetti. Flört şiddetinin kesinlikle korkutucu ve kafa karıştırıcı bir deneyim olduğunun altını çizen Doç. Dr. Arıcıoğlu, flört şiddetinin ne olduğunu ve nasıl biçimlerde karşımıza çıkabildiğini ve ilişkinin güvenli olduğunun nasıl anlaşılabileceğine dair bilgiler verdi.

FLÖRT ŞİDDETİNİN DİĞER YÜZLERİ
Panelin ikinci konuşması Prof. Dr. Hülya Şahin Baltacı ise, flört şiddetinin bir tarafın diğer taraf üzerinde egemenlik kurmak ve güç kazanmak için uyguladığı, karşı tarafı korkutmayı, sindirmeyi ve bağımlı hale getirmeyi amaçlayan kontrolcü, müdahaleci, kısıtlayıcı, aşağılayıcı, zarar verici ve yaralayıcı davranışların bütünü olduğunun altını çizdi.

Flört şiddetine yönelik yapılan araştırmalardan elde edilen bulguları ve şiddete maruz kalanların istatistiksel oranlarını paylaşan Prof. Dr. Şahin Baltacı, flört şiddet türlerinin: fiziksel, cinsel, psikolojik, duygusal, sosyal ve dijital olmak üzere çok çeşitli alt başlıklarda ele almanın mümkün olduğunu ifade etti. Flört şiddetinin 14-30 yaş aralığında sıklıkla görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hülya Şahin Baltacı, flört şiddetinin gelecekte aile şiddetinin habercisi olabileceğinden, bu tür bilgilendirmelerin önemine değindi. Şiddete maruz kalanların, etiketlenme, yargılanma kaygısı olmadan sosyal destek alması gerektiğini vurgulayan Baltacı, “Güvende olduğundan emin olarak resmi mercilere başvurması son derece önemlidir. Gerçek sevginin olduğu yerde şiddet yoktur” dedi.

GÜÇLÜ BİREYLER OLALIM
Panelin son konuşmasını Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Erdoğan da, flört şiddetinin bireyse boyutunun yanı sıra toplumsal boyutunu ele aldı. “Eşitsizliklerin temeline bakıldığında toplumsal cinsiyet rollerinin etken olduğu görülmektedir” diyen Prof. Dr. Erdoğan konuşmasında şu bilgileri aktardı:

“Toplumsal cinsiyet, kadın ve erkeğe toplumsal roller açısından belirlenmiş bazı görev ve sorumluluklar dayatıyor. Oysaki içine doğulan kültürel değerlerin getirdiği rol paylaşımları, sonradan edinilen özelliklerdir. Kadın erkek ayrımcılığının halen ailelerde ve toplumda sürdürüldüğü gözlemlenmektedir. Eşitlikçi anlayışına sahip olmayan toplumlarda flört şiddeti kaçınılmazdır. Güçlü birey olursanız her alanda toplumsal cinsiyet tutumlarının etkilerinden korunabilir ve bu sayede şiddetsiz, güvenli, eşit ilişkiler kurabilirsin.”

Panel, katılımcılardan gelen soruların cevaplanması ile sona erdi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı