Son zamlardan en çok onlar etkilenecek

Türk İş Denizli İl Temsilcisi Recep Oktay, hükümetin yaptığı zamların en fazla asgari ücretle geçinen çalışanları etkileyeceğini söyledi.
/ DENİZLİHABER / 4 Ekim 2012 Perşembe, 11:30
Hükümetin, bütçe açığını kapatmak gerekçesiyle dolaylı vergilerde yaptığı düzenlemelerin piyasaya zam olarak yansımaya başladığını savunan Türk İş İl Temsilcisi Oktay, “Özellikle benzin fiyatlarındaki artış meyve-sebze fiyatlarını doğrudan ve hemen etkiledi. Doğalgaz ve elektrik fiyatlarına zam beklentisi de gerçekleştiğinde, çalışanların bütçesi başta mutfak harcaması olmak üzere daha da küçülecek. Bu arada “Anayasa Uzlaşma Komisyonu” ortak görüşü olarak kamuoyuna yansıyan “asgari ücretin vergi dışı bırakılması” hususu -çok ilerde- yasalaşıp gerekli düzenleme yapıldığında net asgari ücret yükselecektir. Bugün itibariyle bir hesaplama yapıldığında, halen 739,39 lira olarak bekar işçinin eline geçen asgari ücret yaklaşık 53 lira artacaktır. Oysa Konfederasyonumuz hesaplamasına göre, aile unsuru dikkate alınmadan tek bir işçi için belirlenen asgari ücret tutarının bugün aylık net 997 lira olması gerekmektedir. Asgari ücrette olan ile (aile unsuru dikkate alınmadan) olması gereken arasındaki fark 258 liradır. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması durumunda bu farkın sadece beşte biri giderilmiş olacaktır. Görüldüğü gibi, çok ileride yapılacak olsa da, asgari ücretin vergi dışı bırakılması olumlu bir başlangıç ve fakat günün geçim koşulları dikkate alındığında yetersizdir. Kaldı ki, zamların aile bütçesini sarstığı günümüzde -hükümetin yetkisinde olan- ‘asgari geçim indirimi’ hemen asgari ücret tutarına getirilerek dolaylı vergilerin dar ve sabit gelirli kesim üzerindeki olumsuz yansımasını kısmen gidermek mümkündür. Böylece vergi adaletsizliğini gidermek doğrultusunda bir adım atılmış olacaktır” dedi.
Son bir yılda mutfağa gelen ek yükün 47 lira olduğunu kaydeden Oktay, “Ailenin yaşam maliyeti ise bir önceki yıla göre 152 lira artmıştır, bir ayda aile bütçesine gelen yük ise 44 liradır. Önceki yılın aynı döneminde açlık sınırı 902 lira ve yoksulluk sınırı 2.939 lira olarak hesaplanmıştı. Eylül 2012 itibariyle mutfak enflasyonu aylık 1,43 oranında artmıştır ve bunun en önemli nedeni yaş sebze-meyve fiyatları olmuştur. Yıllık ortalama artış oranı yüzde 7,18’dir. Grafikten de görüleceği üzere, TÜRK-İŞ ve TÜİK gıda endeksindeki değişimin yönü eş zamanlıdır. Mutfak harcamasında bu yılın Mart-Temmuz döneminde -aylık bazda- görülen gerileme Ağustos’tan itibaren yerini artışa bırakmıştır. Türk-İş’in verileri temel alındığında Eylül 2012 ayı itibariyle “mutfak enflasyonu”ndaki değişim şöyle olmuştur: Yılın ilk dokuz ayında artış oranı yüzde 0,93 oldu.Gıda enflasyonunda oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 5,18 oranında gerçekleşti.Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 7,18 olarak hesaplandı.Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatlarında Eylül 2012 itibariyle gözlenen değişim şöyledir:Süt, yoğurt, peynir grubunda; bu ay önemli bir fiyat değişikliği olmadı. Ancak bazı süt markalarında birbirini kollayan fiyat ayarlamaları dikkati çekti. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta; et ve sakatat sakatat ürünleri (ciğer, böbrek vb) fiyatlarında bu ay yine bir değişiklik görülmedi. Ancak tavuk fiyatı yüzde 5,66 oranında zamlandı. Mevsimin başlamasıyla bollaşan balık fiyatları mutfak harcamasına katkı sağladı. Hamsi, istavrit ve palamut bol ve tercih edilen balıklar oldu. Yumurta fiyatı okulların açılmasıyla bu ay arttı ama kamuoyuna yansıyan biçimiyle yüzde 100 değil yüzde 30 civarında artışla tanesi 38 kuruş oldu. Bakliyat ürünlerinin (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb) fiyatları bu ay kuru fasulyedeki fiyat ayarlaması dışında değişmemiştir” diye konuştu.
Yapılan zamların dar gelirliyi vuracağını dile getiren Oktay “Yaş sebze-meyve grubu bu ay yine mutfak harcamasını olumsuz etkilemiştir. Sebze ortalama kilogram fiyatı geçtiğimiz aya göre yüzde 8,53 oranında artarak 2,80 lira olmuş, meyve ortalama kilogram fiyatı ise yüzde 5,71 oranındaki artışa 2,59 lira olarak hesaplanmıştır. Yaş sebze-meyvenin ağırlıklı ortalama kilogram fiyatı ise yüzde 7,51 oranındaki artışla 2,72 lira olmuştur. Hesaplamada -her zaman olduğu gibi- pazarda bol bulunan ürünler temel alınmıştır. Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bulgurdaki fiyat gerilemesi dışında bu ay herhangi bir değişiklik olmamıştır. Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, margarin, zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatı aynı kalmıştır. Siyah zeytin fiyatı artarken yeşil zeytin fiyatı değişmemiştir. Bu ay şeker zamlanırken bal, reçel, pekmez, tuz fiyatı aynı kalmıştır. Baharat ürünleri (kimyon, nane, karabiber, vb) ile yağlı tohum ürünleri (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb), çay, ıhlamur ve salça fiyatı bu ay yine değişmemiştir. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel olan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir, herhangi bir şekilde TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamaktadır. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır. Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır. Bu yönüyle de tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliği taşımaktadır. Hesaplanan “yoksulluk sınırı” tutarı ücret düzeyi olmayıp, haneye girmesi gereken gelir toplamını ifade etmektedir” dedi.