TES VE TBS 23 YAŞINDA

Kuruluş yıldönümü nedeniyle yazılı açıklama yapan Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Turgay Demirtaş, Türkiye’nin sendikası Türk Eğitim-Sen, 23 yıl önce bir avuç fedakar eğitim çalışanının üstün ve ihlaslı gayretleriyle kurulduğunu ifade etti.

Demirtaş, “Türkiye’nin sendikası Türk Eğitim-Sen, 23 yıl önce bir avuç fedakar eğitim çalışanının üstün ve ihlaslı gayretleriyle vücut buldu. Aradan geçen 23 yılın sonunda sendikamız; hem eğitim çalışanlarının cesur, mücadeleci ve ilkeli sesi hem de ülkemizin en etkin sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak yüzümüzün akı ve camiamızın haklı gururu olmuştur.Türk Eğitim- Sen’in yeri, eğitim çalışmalarının hak, kazanım ve gelecekleri söz konusu olduğunda her zaman çalışanların yanı olmuştur. Her durum ve koşulda ahlaklı ve mücadeleci sendikacılığı şiar edinmiş olan sendikamız, her zaman çalışanların hak mücadelesinin öncüsü rolünü üstlenmiştir.Türk Eğitim-Sen, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da temsil ettiği kesimin hak mücadelesi söz konusu olduğunda geri durmayacak, hiçbir denge hesabı gütmeden cesaretle öne çıkacak, iktidarın ya da bürokrasinin güdümüne girmeyecek ve tek kaygısı çalışanların emeklerinin müdafaası olacaktır. Şükürler olsun ki, teşkilatımızın bu omurgalı ve onurlu duruşu, eğitim çalışanları tarafından da takdir edilmekte ve desteklenmektedir. Bugün 220 bini aşkın meslektaşımız, üye olarak sendikamıza güç vermektedir” dedi.

“DOĞRULARI SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
TES’in bundan önce olduğu gibi bundan sonra da doğruları söylemeye devam edeceğini belirten Demirtaş şunları söyledi: “Siyasi iktidarın her türlü ahlaksız metotları kullanarak üzerimize geldiği, sözde sendikalar marifetiyle sendikacılığı iğdiş etmeye çalıştığı, çalışanların korkutularak sindirildiği, tehdit ve tekliflerle eğitim çalışanlarının yönlendirildiği bir dönemde 220 bin üyenin varlığı daha bir anlam kazanmaktadır. Kul hakkının yenildiği, makam ve görevlerin adeta ulufe dağıtılır gibi pazarlandığı, makam ve mevkileri işgal edenlerin siyasetin tetikçiliğine soyunduğu, mevzuat ve hukukun ihlal edildiği ve kamu kurumlarının adeta kuralsızlığın ve keyfiliğin hakim olduğu bir anlayışla yönetildiği bu dönemde 220 bin yiğit eğitim çalışanının birlikteliğinin anlamı çok ama çok önemlidir. Ahlaklı ve ilkeli sendikacılığa omuz vererek yaşatan 220 bin üyemize, cesaretin en güzel örneklerini sergileyen işyeri temsilcilerimize, teşkilatımızın gururu ilçe temsilciliklerimize, Türk Eğitim Sen’in emektarları Şube ve İl Temsilciliği yöneticilerimize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Türk Eğitim-Sen’in bugün herkes tarafından takdir edilen varlığı ve sevmeyenlerimizin bile imrenerek takip ettiği başarısı, teşkilatımıza emek veren kıymetli arkadaşlarımızın başarısıdır. Allah hepsinden razı olsun.Bu vesileyle bir kez daha belirtmek istiyorum ki,Türk Eğitim-Sen olarak;Var olduğumuz sürece doğruları söylemeye devam edeceğiz.Haksızlıkların, hukuksuzlukların ve keyfiliğin karşısında kale gibi durmaya devam edeceğiz. Çalışanların haklarının korunması, kazanımlarının geliştirilmesi ve beklentilerinin karşılanması için var gücümüzle gayret göstermeye devam edeceğiz.Kamu çalışanlarının pazarlanmasına, haklarının gasp edilmesine, siyasetin ve bürokrasinin kölesi haline getirilmesine karşı sergilediğimiz ahlaklı mücadeleyi yılmadan, yorulmadan, bıkmadan yürütmeye devam edeceğiz.Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz milletimizin his ve düşüncelerine tercüman olmaya devam edeceğiz.”

“ONURLU VE İLKELİ DURUŞUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ”
Türk Büro Sen (TBS) Denizli Şube Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Efe de, TBS’nin bundan önce olduğu gibi bundan sonra da onurlu ve ilkeli duruşunu sürdüreceğini söyledi.
TBS’nin kuruluşunun 23. Yıl dönümü nedeniyle açıklama yapan Efe, “Memurlarımız için emek ve onur mücadelesine başladığımız günden bu yana tam 23 yıl geçmiş. Bu süreçte yaşadıklarımız ve verdiğimiz mücadeleyi sayfalara yazmaya kalksak onlarca cilt kitap oluşur. Sevinçlerin az olduğu, üzüntülerin daha çok olduğu ve yüzlerce olumsuzluğa rağmen yılmadan mücadelenin verildiği koskoca 23 yıl… Dile kolay…Onlarca mücadele neferimizi Hak’ka uğurladık. Yüzlercesi emekli oldu. Daha fazlası nöbet değişikliği ile bayrağı yol arkadaşlarına teslim etti. Hiçbir dönemde ilkelerimizden taviz vermedik. İlkeli, iktidar karşısında eğilmeden ve bükülmeden sendikacılık yapılabileceğinin bütün dünyaya gösterilmesini, tarihi bir sorumluluğu yerine getirerek gerçekleştirdik. Bu duruşumuz belki memurlar arasında hak ettiği itibarı görmedi. Ama biz asla yolumuzu değiştirmedik.Hak, hukuk ve adaleti sadece kendimiz için yani mensuplarımız için savunmadık. Herkes için, ülkemizde yaşayan her fert için hak, hukuk ve en önemlisi adalet yani adil paylaşım istedik. “İnsan mukaddes, emek kutsaldır” anlayışımızın gereğini hep yerine getirmek ve yerli yerine oturtmak için çaba sarf ettik.Bu günlerden geçmişimize baktığımızda, gururla söyleyebilirim ki, “destansı bir mücadelenin altına imza attık.” Kınayanın kınamasına aldırmadan, yandaşın baskılarına boyun eğmeden, onurlu duruşumuzu hep ön planda tuttuk” dedi.