UĞUR MUMCU UNUTULMADI

Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, katledilişinin 18. yılında Türkiye genelinde olduğu gibi Denizli’de de çeşitli etkinliklerle anıldı. Törende yapılan konuşmalarda Mumcu’nun Atatürkçü ve devrimci kişiliği vurgulanırken, Cumhuriyet’e sahip çıkılması istendi.
/ DENİZLİHABER / 24 Ocak 2011 Pazartesi, 17:23
Denizli Demokrasi Platformu’nun organize ettiği anma töreni, Vilayet önündeki Atatürk Anıtı’nda yapıldı. Törene, siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra STK ve meslek odalarının temsilcileri katıldı.
Denizli Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Gülizar Biçer Karaca, yaptığı basın açıklamasında, 24 Ocak 1993’te öldürülen Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu ile 31 Ocak 1990’da öldürülen Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ölüm yıldönümlerini belirleyen 24 Ocak–31 Ocak günleri arasındaki haftanın, demokratik kitle örgütleriyle birlikte, ‘Adalet ve Demokrasi Haftası’ olmasına karar verdiklerini açıkladı.
1990’lı yılların başında aydın olanların ve bilim insanlarının, Atatürkçü oldukları için katledilmeye başlandığını ifade eden Dönem Sözcüsü Karaca, “31 Ocak 1991 tarihinde, ‘Türkiye Cumhuriyeti laik hukuk ve laik eğitim temeline dayanmadıkça, çağdışı kalmaya ve sonunda bağımsızlığını, hatta varlığını yitirmeye mahkumdur’ diyerek yollara düşen, ADD Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy katledildi. Ardından, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yılmaz savunucusu, ‘İslam’da örtünmek zorunlu değildir’ diyerek din sömürücülerine savaş açan Doç. Dr. Bahriye Üçok katledildi. 24 Ocak 1993 günü ise ‘Ben Atatürkçüyüm, ben cumhuriyetçiyim, ben antiemperyalistim’ diyerek yazılarıyla, konferansları ve kitapları ile Türk Milleti’nin uyanık kalması için mücadele eden, aydınlanmasının en önemli değerlerinden birisi olan Gazeteci-Yazar- Hukukçu Uğur Mumcu katledildi. Atatürkçü, aydın ve bilim insanlarından hınçlarını alamayanlar, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yı hedef aldılar. Ardından Necip Hablemitoğlu hunharca katledildi” dedi.
Bu cinayetlerle laik ve demokratik rejimi savunanlara gözdağı verildiğini belirten Karaca, “Atatürkçü ya da Kemalist düşünceyi savunan insanlarımız sindirilmeye çalışıldı, demokrasinin toplumsal ve siyasal tabanı yok edilmeye başlandı. Katledilen aydınlarımızın ve bilim insanlarımızın toplumsal ve siyasal liderlik işlevleri sona erdirilip, Atatürkçü örgütlenme ve eğitim hareketi zayıflatılmaya çalışıldı. Böylelikle laik ve demokratik bir rejimin kültürel temelleri zayıflatıldığı için Müslüman bir toplumda demokrasinin başarıyla uygulanması için gerekli olan bilimsel, kuramsal çabalar da durdurulmaya çalışıldı. Toplumda büyük bir güvensizlik ortamı yaratılarak üniversite, medya gibi düşünce üreten kurumlar ve bu kurumlarda çalışanlar baskı altında alınmaya başlanılmış, Atatürkçü, laik düşüncenin önü korkuya dayalı bir baskı ile kesilmesi amaçlanmıştır. Ancak aydın olma sorumluluğunu taşıyanlar bu gidişatın farkındalığı ile katledilenlerin bayraklarını teslim alarak ülkeyi Atatürkçülük maskesi ile yönetmeye çalışan, her türlü hukuksuzluğu, yolsuzluğu Atatürkçülük adına yapanlar ile mücadeleye devam etmişlerdir” diye konuştu.
Uğur Mumcu’nun katledilişinin yıldönümünde, çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri de mesaj yayınladı. İşte o mesajlardan bazı bölümler:
Denizli Baro Başkanı Adil Demir:
“24 Ocak 1993 günü bombalı bir saldırı sonucu katledilen Araştırmacı, Hukukçu, Gazeteci, Yazar Uğur Mumcu’yu ölümünün 18. yıl dönümünde sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz. Bizler de tıpkı Uğur Mumcu gibi, içinde bulunduğumuz olumsuzluklara rağmen ‘Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım, ben terörün karşısındayım, ben Atatürkçüyüm, ben özgürlükçüyüm, ben laik cumhuriyetçiyim’ diyen Uğur Mumcuların varlığının bilincinde olup, bundan güç almaktayız. Bugün biz, Türkiye Cumhuriyeti devletinin geleceğini şekillendiren unsurların ve Atatürk gençliğinin bütün bu olumsuzlukları aşacak güce sahip olduğu inancında ve bilincindeyiz. Diyoruz ki; başlattığın mücadele sürecek, daha iyi bir gelecek için yurt ve ulus sevgimiz senin aydınlattığın fikirlerle dünya var oldukça devam edecektir. Uğur Mumcu, seni unutmadık, unutmayacağız.”
CHP İl Başkanı Vekili Himmet Yavaş:
18 yıl önce 24 Ocak 1993’ de ülkemizi karanlığa sürüklemek isteyen zalim güçler tarafından katledilen, Araştırmacı Gazeteci Yazarımız Uğur Mumcu’nun o günlerde söylemeye ve yazmaya çalıştığı olayların, 18 yıl sonra bugün hala; aynı hız ile devam ediyor olması ne kadar karanlığa doğru gittiğimizin bir göstergesi olsa gerek. Bizler bu topraklarda onlarca yıl, kardeşlik ve dostluk duygularıyla iç içe, kardeşçe birlikte yaşamış çeşitli etnik köklerden gelen ülkesini seven halklar olarak, birlikte yaşama duygularını yok etmeye yönelik bu ve benzeri saldırılara asla boyun eğmeyeceğimiz gibi bu ülkede hep birlikte ortak değerlerimize sahip çıkma anlayışımızı da kesinlikle hiç kimse asla yok edemeyecektir. Karanlık dış güçler ve onların uzantıları olan iç düşmanların, sürdürdükleri katliamlar, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Çetin Emeç gibi çok değerli gazeteci bilim ve düşün insanını, onca eğitimci, sendikacı, kamu ve güvenlik görevlisi ile masum halkımız hedef alınmıştır. Meydana gelen olayların, acılarını yüreklerimizde hissedip nefretle kınarken, tüm halkımızı ülkemiz üzerinde tezgahlanan bu çirkin oyunların farkında olarak el ele vermeye çağırıyoruz. Uğur Mumcu ‘Vurulduk ey halkım unutma bizi’ diyordu. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler de cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Sizleri unutmayacağız. Sizler ülkemizin yurtsever, devrimci, aydın ve yol gösteren yiğit insanlarısınız.”
Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Dönem Sözcüsü Osman Kandemir:
“Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesiyle ucunu sivrilttiği keskin kalemi 24 Ocak 1993’te uğradığı suikastta kırıldı Uğur Mumcu’nun. Bugün aramızdan ayrılışının 18. yıldönümünde, onu derin bir özlem ve saygıyla anıyoruz. Ülkemizin ve Türk basınının kaybettiği en büyük değerlerden biri olan Mumcu, mafya ve siyaset ilişkisine, teröre, yolsuzluğa, kökten dinci akımlara karşı, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle önder bir gazeteci olmuştur. Eğitim-İş, aydınlanma devriminin, demokrasimizin uğuru ve şehidi Uğur Mumcu’yu saygıyla anarken, Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma kararlılığını, Atatürk devrim ve ilkelerine bağlılığını bir kez daha vurgulamaktadır. O’nun görüş ve düşünceleri yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. Vuruldun, ama halkın seni unutmadı, unutmayacak!”