“Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı iyi değerlendirmeliyiz”

TÜMSİAD Denizli Şubesi Başkanı Ömer Hakan Baki, Türkiye’nin, yenilenebilir enerji kaynakları bakımından zengin bir potansiyele sahip olduğunu hatırlatarak, “Bu kaynaklar mutlaka değerlendirilmeli” dedi.
/ DENİZLİHABER / 2 Aralık 2009 Çarşamba, 16:59
TÜMSİAD (Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği) Denizli Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Hakan Baki, yenilenebilir enerji kaynakları ve bu kaynakların kullanıldığı sektörün durumunu değerlendirdi. Baki, Türkiye ve Dünya finans piyasasının, global krizin etkili olduğu bir süreçten geçtiğini belirterek, “Bu süreçte Türkiye ekonomisini doğrudan ve dolaylı etkileyen bir çok etkenler olmuştur. Bu kriz, bize göstermiştir ki kendi enerji kaynaklarına sahip olan ülkeler veya enerjilerini az maliyet ile elde eden ülkeler, bu krizden en az etkilenen ülkeler olmuşlar ve üretimlerini devam ettirmişlerdir” dedi.
“Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları bakımından zengin”
Türkiye’nin, yenilenebilir enerji kaynakları bakımdan zengin bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Ömer Hakan Baki, “Girdi maliyetlerimizin en önemli unsuru olan enerji, hem Denizli’nin hem de Türkiye’nin ihracatında, ürünlerin maliyet kaleminde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye, yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilecek bir potansiyele sahip olmasına karşın, bu kaynaklar ya hiç kullanılmıyor ya da potansiyelin çok altında değerlendiriliyor” dedi.
“Fosil yakıtların kullanımı, olumsuzlukları da getiriyor’
Baki, “Türkiye’nin kömür rezervi ile jeotermal enerji potansiyeli, dünya kaynak varlığının yüzde 1’i civarında. Petrol ve doğalgaz rezervleri son derece kısıtlı. Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyeli, dünya toplam potansiyelinin yüzde 1’i, Avrupa toplam potansiyelinin ise yüzde 16’sı civarında. Hidroelektrik potansiyelinin yüzde 70‘e yakın kısmı henüz değerlendirilmiyor. Türkiye, bor, toryum, hidrojen gibi alternatif enerji kaynaklarına sahip bir ülke olarak göze çarparken, teknolojik gelişmeler ise diğer alternatif enerji kaynakları arasında bu üçünü ön plana çıkarıyor. Toryum rezervi ise dünya rezervinin yüzde 54’ünü oluşturmasına rağmen, bu kaynağın değerlendirilmesi henüz deneme safhasında. Fosil yakıtların kullanımı, dışa bağımlılık, ithalat giderleri ve çevre sorunları gibi önemli olumsuzlukları da beraberinde getiriyor” diye konuştu.
“AR-GE çalışmaları artırılmalı”
Dünyada bilinen petrol rezervlerinin ömrünün 40 yıl, doğal gazın 61 yıl, kömürün ise 227 yıl olarak tahmin edildiğini hatırlatan Baki, “Bu hızlı tüketim ile fosil yakıt rezervlerinin azalması, artan çevre kirliliği sonucu doğanın tahribi; yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeyi zorunlu kılıyor. Bu nedenle; öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik AR-GE çalışmaları arttırılmalıdır. Gelecek yüzyılda ticari kullanımı giderek artacak yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması yönünde ulusal teknoloji oluşturmaya yönelik AR-GE çalışmaları desteklenmelidir. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımını özendirecek teşvik uygulamalarının dünyadaki örnekleri incelenerek yasal düzenlemelere yansıtılması da önemlidir” dedi.
“Zengin kaynaklara sahibiz”
Türkiye’nin, enerji ve doğal kaynaklarda güçlü yönleri bulunduğu belirten Baki, “ Türkiye, hidrolik ve kömür kaynakları bakımından zengin bir ülke. Temiz ve yenilenebilir enerji potansiyelinin yüksek, yetişmiş insan gücüne sahibiz. Türkiye’nin girişimci bir sanayi yapısı var. Enerji tasarruf potansiyeli de çok yüksek. Yeni enerji teknolojilerinde yararlanılabilecek bor, toryum gibi stratejik kaynaklara sahibiz. Genç ve dinamik bir nüfusumuz var. Yabancı yatırımcı potansiyelimiz de yüksek. Bu güçlü yönlerimizin aktif bir şekilde kullanılması, hem Denizli hem de Türkiye için büyük kazanç olacaktır” dedi. Baki, üniversitelerle meslek odalarının, yenilenebilir enerji politikalarının yaşama geçirilmesinde, önemli bir rol oynayacağını söyledi.