REKLAMI GEÇ

BAYRAMIN KURBANI OLMAYIN

BAYRAMIN KURBANI OLMAYIN

Kurban Bayramı’nın kırmızı et tüketiminin arttığı bir dönem olduğunu söyleyen Denizli Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Selim Ünal, vatandaşları uyardı.

/ DENİZLİHABER / 3 Kasım 2011 Perşembe, 16:56

Özellikle yağlı et tüketimine bağlı olarak kolesterol yüksekliği olan hastalarda, kolesterol değerlerinin daha da yüksek değerlere çıkabileceğine dikkat çeken Ünal; “Kanda aşırı miktarda bulunan kolesterol yavaş yavaş damar duvarında birikir. Bu birikim sonucu o damarda daralma, tıkanma ortaya çıkar. Bu durum bir su borusunda yıllar içerisinde pisliklerin birikmesine benzetilebilir. Kolesterol hangi damarda birikmişse o damarla ilişkili sorunlar ve hastalıklar ortaya çıkar. Kolesterol yüksekliğinde belirti ve bulgular çoğu zaman ani kolesterol yükselmesine bağlı değildir, uzun süreli kolesterol yüksekliğinin damar duvarında kolesterol birikmesine yol açmasının sonucudur. Yani kolesterolünüz şu andaki değerinin 3 katına çıksa ve 5-10 saat yüksek kalsa size bir zararı olmaz. Asıl sorun sizde daha önce uzun süreli kolesterol yüksekliği olmasıdır. Kalbi besleyen damarlarda (koroner arter) kolesterol birikimi bu damarlarda tıkanma ve daralmanın sonucu göğüs ağrısı, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi sorunlara neden olur. Bunların sonucu hasta koroner by pass ameliyatı (cerrahi olarak darlığın ortadan kaldırılması) veya anjiyoplasti (balonla daralmış koroner arterin genişletilmesi) işlemine ihtiyaç duyabilir. Beyini besleyen boyun damarlarında kolesterol birikimi olması felçlere, konuşma bozukluklarına, dengesiz yürümeye, bilinç kaybına yol açar. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir. Kolesterol yüksekliğine bağlı sorunlar ortaya çıktığı zaman hasta geç kalmış olabilir; bu nedenle kolesterol yüksekliğini önlemek, yükselmişse düşürmek çok önemlidir” dedi.

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Selim Ünal, kalp sağlığı için önerilen beslenme şeklinin nasıl olacağı hakkında şu bilgileri verdi: “Güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalıdır. Pişirme sırasında etin yağsız kısımlarını tercih edilmeli, yemek pişirme yöntemi olarak kızartmalar yerine, ızgara veya haşlama tercih edilmelidir. Ülkemizde kurban bayramlarında yapılması gelenek haline gelmiş olan kavurmanın içine tereyağı ve kuyruk yağı konulmadan, kendi suyu ve yağı ile kısık ateşte pişirilmelidir. Etin içeriğinde bulunan yağ, yemeğin lezzeti için yeterli olduğundan ayrıca yağ eklemeye gerek yoktur. Mangal sırasında etlerin kömürleşmemesine, dışı pişen, içi çiğ kalan etlere dikkat edilmelidir. Etler mangal yapılacaksa; kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır. Etin ateşe yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır. Kurban bayramlarında genelde sakatat tüketimi de arttığı için özellikle kolesterolü ve kalp-damar hastalığı riski yüksek olan kişilerin sakatat tüketiminden kaçınmaları gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.

Etlerin C ve E vitaminini içermediklerini de sözlerine ekleyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Selim Ünal, bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesinin veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze, salata veya taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesinin oldukça önemli olduğunu vurguladı. “Bu yöntem hem besin çeşitliliğinin sağlanmasını sağlar hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır” dedi ve şöyle devam etti;” Bayram ziyaretlerinde ikram edilen hamur tatlılar tadımlık miktarlarda yenmelidir. Bir sonraki yapacağınız ziyarette yine ikram yapılacağı ve bunun büyük olasılıkla tatlı olacağı unutulmamalıdır. Ayrıca çikolataya ve şekere alternatif olarak vitamin, mineralden zengin olan ve posa içeriği yüksek olan kuru meyveler, ceviz, fındık gibi kuruyemişler ikram edilebilir. Çay, kahve gibi kafeinli içecekler fazla tüketilmemelidir. Bol miktarda sıvı alınmalı, günlük en azından 2-2.5 lt su tüketimine dikkat edilmelidir. Diyabetliler, kalp hastaları, yüksek tansiyonu olanlar ve özel beslenme tedavisi uygulayanlar bu tedavilerini kesinlikle bozmamalıdır. Özellikle hipertansiyon hastaları tuz kullanımından mutlaka kaçınmalıdır” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı