Gece yarısı tütün mesaisi

Bu yıl düzensiz yağışların bir kurbanı da tütün… aşırı yağmur nedeniyle dikilen fidelerin zarar gördüğü tütün üreticisi, 2-3 kez dikim yapmak zorunda kaldı. Dikim gecikince taze fideler hızla ısınan havaya ayak uyduramıyor. Böyle olunca da rekoltede ciddi anlamda düşüş yaşanıyor. Hatta bu seneyi hiç ekim yapmadan geçiren çiftçi var. Bazı tarlalarda kayıp yüzde 50’yi buluyor. Bu da geçen senenin yarısı kadar ürün alınması demek.

Tüm olumsuzlara rağmen tütün hasadı yoğun şekilde devam ediyor.

Sabahın erken saatlerinde daha güneş doğmadan tarlaya giden çiftçiler, gün içerisinde sıcaklığın en yüksek olduğu öğle saatlerine kadar tarlada tütün yapraklarını elleriyle tek tek topluyor.

Vatandaşlar, bazı günlerde 40 derece sıcağın altında tütün tarlasında toplama işlemine devam ediyor.

Yerel halk ağzına göre “tütün kırma” olarak tanımlanan yaprak hasadı, hava sıcaklığının düştüğü ikindi saatlerinde tekrar başlayıp, gün batana kadar sürüyor.

Tütün tarlalarında çalışmak için gece yarısında evlerinden çıkan işçiler, güneşin henüz doğmadığı tütün tarlalarında lambalar yardımıyla tütün topluyor.

Tek tek toplanan tütün yaprakları, olgunluk seviyesine göre farklı aralıklarda iki ya da üç seferde toplanıyor.

Çiftçiler, bin bir emekle ekilen ve toplanan tütünleri “elek” adı verilen tellerin üzerine yerleştirip kuruması için seralara götürüyor.

Dışarıya göre sıcaklığın dört kata kadar arttığı seralarda, toplanan tütünlerin kuruma süresi de azalıyor. Tütünlerin seralarda kısa sürede kuruması çiftçilere hasat döneminde zaman tasarrufu sağlıyor.

Seralarda kuruyan tütünler bezler içerisine koyulup istifleniyor. Tütünler, istifte bez içerisinde hasat döneminin bitip kolilere koyulmayı ardından da satılmayı bekliyor.

Ünlü Anadolu şairi Ahmet Arif, “Yalnız Değiliz” isimli şiirinde tütün için şu dizeleri yazmıştı:

Tütünü bilir misin?

“Kız saçı” demiş zeybekler,

Su içmez her damardan,

Yerini kolay beğenmez,

Üşür

Naz eder,

Darılır…