REKLAMI GEÇ

Tarihsel süreçte Musul, Kerkük ve Süleymaniye

Tarihsel süreçte Musul, Kerkük ve Süleymaniye

Pamukkale Üniversitesi Müzakereci Demokrasi Topluluğu’nun düzenlediği Musul, Kerkük ve Sülemaniye’nin iktisadi, politik ve evrimsel tarihini konu alan konferans yoğun bir katılım ile gerçekleştirildi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 24 Kasım 2017 Cuma, 11:48

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Kodal’ın konuk konuşmacı olarak katıldığı konferans Musul, Kerkük ve Süleymaniye’nin tarihsel süreci ele alındı.

Bölgenin jeopolitik ve stratejik konumuna değinen Prof. Dr. Tahir Kodal, toprakların kaderlerini barındırdıkları yeraltı ve yerüstü kaynaklarla doğrudan ilgili olduğunu hatırlattı, Musul, Kerkük ve Süleymaniye’nin geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu zenginlikleri nedeniyle önemini koruduğunu ifade etti.

Musul, Kerkük ve Süleymaniye’nin tarihi serüvenini anlatan Prof. Dr. Tahir Kodal, Selçuklulardan itibaren Türk toprağı olan Musul, Kerkük ve Süleymaniye’nin emperyal ve enerji politikaları bağlamında Mondros Mütarekesi’ne aykırı bir şekilde işgal edildiğini hatırlattı. Milli Mücadele döneminde Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Musul, Kerkük ve Süleymaniye’den hiçbir şekilde vazgeçmediklerini, bu yönde çaba sarf ettiklerini ifade eden Kodal, bugün gündemde olan Irak’ın Kuzeyi, Suriye’nin Kuzeyi ve Akdeniz’e kadar uzanan koridorda yer alan toprakları Misak-ı Milli sınırları içerisinde kabul ettiklerini vurguladı.

Kodal, “Musul, Kerkük ve Süleymaniye Lozan’da çözüme kavuşturulamadı. Sahip olduğu petrol yatakları nedeniyle İngiltere çok direndiği ve alınamadı. Yeni bir Türk devletinin kurulmasının önünde engel oluşturunca, çözümün sonraya bırakıldığı, sonra da alınamadı. 1926 Ankara Antlaşması ile de İngiliz mandasında olan Irak’a bırakıldı” dedi.

Türkiye’nin Musul petrollerindeki payından 500.000 İngiliz Sterlini karşılığında vazgeçildiği bilgisinin yanlış olduğunu ifade eden Kodal, Türkiye’nin payını 1952 yılına kadar aldığını, İngiltere’nin bazı yıllar ödemesi gereken kar payını ödemediğini, halen Türkiye’nin alacaklı olduğunu kaydetti.

Kodal, “Bu alacaklar 1986 yılına kadar Bütçe Gelirler Kalemi’ne yazılmaya devam etti. Turgut Özal döneminde bu yazma işine son verildi. O zamanlarda olduğu gibi günümüzde de paylaşılamayan topraklar olan Musul, Kerkük ve Sülemaniye üzerinde Türkiye’nin Ankara Antlaşması’ndan doğan haklarını kullanması gerekiyor. Uluslararası ilişkilerde ‘sahada yoksan masada da yoksun’ ilkesine göre hareket edilmeli. Türkmenler merkeze alınmalı, Atatürk’ün milli dış politika anlayışına göre hareket edilmesi çok önemli. Son zamanlarda bu yönde politikaların takip edilmesinden memnunum” dedi.

Prof. Dr. Tahir Kodal, konferansın sonunda katılımcıların sorularını da yanıtladı.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı