REKLAMI GEÇ

TERÖRÜ LANETLEDİLER

TERÖRÜ LANETLEDİLER

Hakkari’nin Çukurca ilçesinde teröristler tarafından 24 askerin şehit edilmesini Denizli’de bulunan siyasi partiler, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere tüm çevrelerce kınadı. Açıklamalar gün boyu peşi sıra gelirken, ortak düşünce bunun bir an önce son bulmasıydı.

/ DENİZLİHABER / 19 Ekim 2011 Çarşamba, 17:54

ŞEHİT AİLELERİNDEN SALDIRIYA KINAMA
Türkiye Harp Malülü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Denizli Şubesi, Hakkari-Çukurca’da meydana gelen ve 24 askerin şehit olduğu saldırıyı kınadı. Türkiye Harp Malülü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Denizli Şube Başkanı Mehmet Emin Öztürk yaptığı yazılı açıklamada, 26 askerimizin şehit olduğu 22 askerimizin de yaralandığı haberini derin bir üzüntüyle öğrendiklerini belirterek, “Acı haber, derneğimiz ve tüm kamuoyunda büyük bir infiala yolaçmış, can evimize ateş düşmüştür” dedi. Son zamanlarda meydana gelen terör olaylarının, özellikle haklarını savunup, temsil ettikleri tüm şehit dul ve yakınlarının bu hain pusu ve saldırılardan bıkıp, usandığını belirten Öztürk, “Eli kanlı terör örgütünün bu hain pusu ve saldırıların doğrudan milletimize, ulusal birlik ve beraberliğine yönetilmiş olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle, tüm siyasi otarite ve ilgili çevreleri ulusal birlik ve beraberliğimize yöneneltilmiş bu çok tehlikeli hain saldırılara karşı süre ve kapsamı genişletilmiş sınır ötesi harekat başta olmak üzere tüm tedbirleri almaya, uygulamaya, yerine getirmeye davet ediyoruz. Öte yandan 5 polisin şehit edilmesi,sivil kardeşlerimiz dahil hepsini hunharca katleden terörü şiddetle ve nefretle kınıyoruz” dedi. Türkiye Harp Malülü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Denizli Şubesi Başkanı Öztürk, derneklerin bu uğurdaki mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğini belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabır ve tüm yaralılara acil şifalar diledi.

ADD’DEN TERÖR AÇIKLAMASI
Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şubesi’de yazılı bir açıklama yaparak, terörü lanetledi. Açıklamada “Bölücü terör örgütü tarafından dün şehit edilen 5 polis ve 3 sivil yurttaşımızın acısını yüreğimize sığdıramazken, 26 askerimizin şehit edildiği haberi hepimizi derinden yaralamıştır. Saldırının tarihine özellikle tüm halkımızın dikkatini çekmek isteriz. 19 Ekim 2009 bölücü terör örgütü mensuplarının hükümetin sözde Demokratik açılım çığlıkları arasında Habur’dan davul zurnalar ile girişlerinin sağlandığı tarihtir. Hukuk Devleti ilkesinin hiçe sayılarak devletin hakim ve savcılarını çadırlara gönderip çadır mahkemelerinde teröristlerin ayağına yargı hizmetinin getirildiği tarihtir. Masum insanları katleden teröristlerin devletin hakim ve savcısının karşısında pişman olmadıklarını haykırırlarken pişmanlık yasasından zorla faydalandırılıp, sokaklarda bayram havasında gezdirildiği gündür. İktidara geldiklerinde terör bitme noktasında iken 9 yıllık iktidarları döneminde verilen tavizlerle gelinen noktanın sorumluluğu hükümettedir. Bu kanlı saldırının sorumluluğunu üzerinde taşıyanların yapmaları gereken açıktır.Terörle mücadelede varlığını ülkesinin bölünmez bütünlüğü için siper edenlerin uydurma delillerle hapislere atıldığı, sivil, asker, çocuk demeden hain tuzak ve saldırılarla yurttaşlarımızı şehit edenlerin davul zurnalar ile karşılandığı bir yönetim anlayışı ile terörle mücadele edilemez.Yasadışı bir terör örgütü olan PKK’nın elebaşı olan ve bu nedenle mahkum olup cezaevinde yatan terörist başı ile görüşmeler yapıp, devletin yasal zeminde kurulmuş ve millet iradesini temsil eden siyasi partileri muhatap almayan bir anlayış ile de terörle mücadele edilemez. Ülkede her gün şehit haberlerinin yüreğimizi dağladığı bir ortamda sessiz kalıp, ya da “bıçak kemiğe dayandı” gibi anlamını yitirmiş cümleler kurarak da mücadele edilemez. Mücadele ulusal çıkarların öncelikli olduğu bir tam bağımsızlık ülküsüne sahip, kararlı, inançlı,tarihinden aldığı güçle donanmış bir yönetim anlayışı ile bölücü terör örgütünün kimlerden güç aldığını bilerek, bu güç odaklarına karşı kararlı bir duruşu amaçlayan bir yönetim anlayışı ile ancak mücadele edilecektir. İleri Demokrasi çığlıkları atan, bu kanlı saldırının sorumluluğunu taşıyanların demokratik sistemdeki sorumluluğu üstlenme kurallarının gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz” denildi.

CHP İL BAŞKANI YAVAŞ “TÜRKİYE TARİHİNİN EN KRİTİK DÖNEMECİNDE”
CHP İl Başkanı Himmet Yavaş, saldırı ile ilgili yazıla açıklamada yaptı. Yavaş, saldırının 1984’den sonra en kanlı dördüncü eylem,18 yıl aradan sonra da bilançosu en ağır katliamı olarak tarihe geçtiğini kaydederek, “Türkiye tarihinin en kritik ve en önemli dönemecindedir.Yaşanan büyük bir savaştır.Arap ülkelerinde gövde gösterisi yapan ancak kendi ülkesindeki kanlı savaşı önlemeye gücü yetmeyen Başbakan siyaseti bir kenara bırakarak artık vicdanıyla hesaplaşmalıdır.AKP iktidarının “demokratik açılım” adını verdiği “Kürt açılımı”, PKK’ya bugüne kadar hiç olmadığı kadar cesaret vermiştir. AKP’nin iktidara geldiği günden itibaren, terör saldırıları da, şehitlerimizin sayısı da artmıştır. AKP’nin Kürt açılımı söylemini ortaya attığı tarihten bu güne kadar verdiğimiz şehit sayısı 128 olmuştur. Hani Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dediği gibi, iyi şeyler olacak, her şey çok daha güzel olacaktı? İyi şey dedikleri şehit sayısının artması mıydı? İşte rakamlar; Sıfır olan şehit sayısı, AKP döneminde nasıl üç haneli rakamlara ulaştı.? 1999 yılında 203 şehit verdiğimiz terör, 2000 yılından itibaren hızla güç kaybetmeye başlamış, bölücü faaliyetlerinin sayısı gözle görülür oranda azalmıştı. 2000 yılında, şehit sayısı 22 idi. 2001’de teröre verdiğimiz şehit sayısı sıfırdı. 2002’de ise sadece 6 askerimiz terör saldırılarında şehit düşmüştü. Bakın AKP iktidara geldikten sonra ne oldu.
2003 yılında 21 şehit, 2004 yılında 73 şehit, 2005 yılında 92 şehit, 2006 yılında 121 şehit, 2007 yılında 118 şehit, 2008 yılında 150 şehit, 2009 yılında 135 şehit verdik. 2010 haziran ayına gelindiğinde, iktidarın “demokratik açılım” ı meyvesini(!) vermeye başladı, 128 askerimiz şehit oldu. Sekiz yıllık AKP iktidarında yaklaşık 800-900 askerimiz PKK tarafından şehit edildi. Askerlerimiz şehit olurken, bu ülkeyi yönetenler ne yaptı? Terörü “şiddetle” kınadılar ve mücadelenin “kararlılıkla” devam edeceğini kanın yerde kalmayacağını duyurdular. Bu mücadeleyi “kararlılıkla” sürdüren, Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya çalıştılar ve PKK ile mücadeleyi baltaladılar. Sıfır olan şehit sayısının binlere çıkmasına sebep olanlar, kimlerdir? Şehitlere kelle, Apo’ya sayın diyenlerdir. -TSK nın terörle mücadelesini baltalayanlar, terörü müzakere konusu yapıp, şehit kanları üzerinden pazarlığa oturanlardır. -Dünün peşmerge reisi, Barzani’yi, ülkesine buyur edip, krallar gibi karşılayan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ona “Kak Mesud” , “Mesud Abi” diyen AKP li bakandır. -PKK lı teröristleri, Habur’da güllerle karşılayıp, seyyar mahkemelerde yargıladıktan sonra serbest bırakanlardır. -Kirli terör siyasetçilerinin, ülkemizdeki işbirlikçileri, kalemşörleri, “demokrasi çığırtkanlığına” soyunmuş liberal görünümlü hainleridir. -İktidarda kalma uğruna Kürtlerin oylarını almak için, açılım hikayeleri yazan AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Aslında son aylarda verilen şehitler, AKP nin açılımları uğruna verilen şehitlerdir. Şehitler açılıma kurban edilmişlerdir.Son olarak diyoruz ki,Türk milletinin başı sağolsun.Şehitlerimi, Allahtan rahmet diliyor, AKP iktidarına da aklını başına topla diyoruz” diye konuştu.

CHP’Lİ YURTSEVEN ”AÇILIMLA, SAÇILIMLA” ASLA KAYBETMEYECEĞİZ, KAYBETTİRMEYECEĞİZ”
CHP Merkez İlçe Başkanı Ömer Yurtseven’de açıklama yapanlar arasındaydı. Yurtseven,
“Türkiye bugün güne büyük bir infialle uyandı.24 saat içinde verdiğimiz 34 şehit yüreğimizi dağlarken,ülkemiz adeta yasa büründü. Artık sözün bittiği yerdeyiz.Biz diyoruz ki,sayın Recep Tayyip Erdoğan üzerindeki siyasal islam gömleğini çıkar at,Cumhuriyet gömleğini giy.Bize terör konusunda Boşbakan değil,kararlılıkla mücadele edecek Başbakan lazım.Çünkü,bu mücadele ancak Cumhuriyet ruhuyla kazanılır.Cumhuriyet milli mücadeledir. Cumhuriyet bağımsızlıktır. Cumhuriyet ”Ne mutlu Türküm ” diye haykırabilmektir.Ve, Cumhuriyet Türkiye’nin ilelebet payidar olması demektir.
CHP merkez ilçe örgütü olarak Ülkemiz için geleceğimiz için şehitlerimiz için Denizli’de bayrak kampanyası başlatıyoruz.Siyasi görüşü ne olursa olsun tüm Denizli halkına evlerine ve işyerlerine Türk bayrağı asmalarını öneriyoruz.Çünkü gün,Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız bu ayda milli birlik ve dayanışma ruhunu haykırma günüdür. Gün, kenetlenme ve güç birliği oluşturma günüdür. ve, Gün,Cumhuriyete sahip çıkma günüdür.Herkes bilmeli ki,biz bu Cumhuriyet’i
şehitlerimizin kanıyla kurduk, ”Açılımla,saçılımla” asla kaybetmeyeceğiz, kaybettirmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

PAÜ SENATOSU SALDIRILARI KINADI
Pamukkale Üniversitesi Senatosu, son günlerde yaşanan hain terör saldırılarını gündemin ilk maddesinde görüştü. Rektör Prof. Dr. Bağcı, senato adına bu saldırılar karşısında büyük üzüntü duyduklarını ve nefretle kınadıklarını söyledi. Pamukkale Üniversitesi Senatosu, terör saldırılarını gündemin ilk maddesinde ele aldı. Senato kararını okuyan Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağcı şunları söyledi. “Son günlerde hedef gözetmeksizin sürdürülen terör olaylarında, özellikle 18 Ekim 2011 akşamı başlayıp bugün hala devam etmekte olan saldırılarda çok sayıda şehidin verilmiş olması milletimizin vicdanında derin üzüntü ve tahribata sebep olmuştur. Bu elim olaylar karşısında Pamukkale Üniversitesi mensupları olarak bizler, milletimizin birlik ve beraberliğine, huzuruna, kardeşliğine ve ülke barışına kast eden, mel’un saldırıları nefretle kınıyoruz. Herkes bilmelidir ki, geleceğimizi tehdit eden iç ve dış odaklı bölücü güçlerin bu tarz hain saldırıları hedefine ulaşamayacak; birlik ve beraberliğimize zarar veremeyecek, aksine milletçe kenetlenmemizi, terör karşısında metanetle duruşumuzu daha da güçlendirecektir. Bu tür tahrik edici olaylar karşısında kamuoyunun, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada sağduyusunu ve yüksek moralini muhafaza etmesi; kirli oyunların bozulması ve demokrasi yürüyüşümüzün devamlılığı açısından önem arz etmektedir. Bu bilinçle şehitlerimize Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun”

EĞİTİM İŞ “DEMOKRATİK AÇILIM PAZARLIĞI KAN DÖKMEYE DEVAM EDİYOR”
Eğitim İş Basın Yayın Sekreteri Sabri Kasapoğlu’da yaptığı yazılı açıklama ile terör belasını lanetledi. Kasapoğlu, “Bölücü terör örgütü her geçen gün eylemlerini bir öncekinden daha vahşice ve kuralsızca gerçekleştirmektedir. Terörü kendilerine araç edinenler, siyasal iktidarın tavizkar tavrından ve gevşek tutumundan da güç alarak, ırkçı ve bölücü açılımlarını kan üstüne kan dökerek gerçekleştirmeye çalışmaktalar. Bütün bunlar yaşanırken siyasal iktidarın geç gelen açıklamaları ve boş sözleri, terörü ortadan kaldırmaya yönelik adımların atılıp atılmadığı konusundaki şüphelerimizi artırmaktadır. Bugün bağımsızlığımız ve egemenliğimiz çökertilmiş; milletimizin birliği ve ulusal bütünlüğümüz çok ciddi bir tehdit altına girmiştir. Milletimiz bu süreçte bir iç çatışmaya doğru sürüklenmekte; emperyalist güçlerin desteğini arkasına alan terör örgütü hedeflerini, neredeyse iktidar eliyle demokratik açılım adı altında hayata geçirmeye çalışmaktadır. Amacı Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını ortadan kaldırmak, ulusal kimliğimizi silmek, yurt ve ulus bütünlüğümüzü bölerek kardeş kavgası yaratmak olan terör örgütü bizden teslim olmamızı, boyun eğmemizi istemektedir. Türk Milleti bu oyuna asla düşmeyecektir. Siyasal iktidar terörün çözümünde ABD ve AB güdümlü çözümlerden medet ummak yerine, devlet politikaları üretmeli ve bunların sürekliliğini sağlamalıdır. Unutulmasın ki, teröre destek veren ve göz yumanlar, en az uygulayıcıları kadar suçludurlar. Ülkemizi yönetenleri, gelişmeler karşısında tavizsiz ve net tavır göstermeye, bu alçakça saldırıları düzenleyenlere cesaret vermekten sakınmaya davet ediyoruz. Eğitim-İş olarak; hain terörü bir kez daha lanetliyor ve kınıyoruz. Şehitlerimize tanrıdan rahmet, yakınlarına ve ulusumuza baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz” dedi.

GAZETECİLER FEDERASYONU TERÖRÜ LANETLEDİ
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Yönetim Kurulu Genel Başkanı Atilla Sertel, Bitlis ve Hakkari’de 2 gün içinde toplam 31 asker ve polisin şehit edildiği, 4 sivilin öldürüldüğü terörist saldırılara sert tepki gösterdi.TGF Yönetim Kurulu Genel Başkanı Atilla Sertel, yönetim kurulu adına yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle denildi: “Yıllardır Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline dinamit yerleştirmeye çalışan, bu ülkeyi bölüp parçalama arzusuyla yanıp kavrulan dış güçlerin kanlı oyunu bir kez daha ülkemizi kan gölüne çevirdi. Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarının en olumsuz şartlarda Türkü, Kürdü, Lazı, Boşnağı, Romanı kısaca Türkiye’yi Türkiye yapan mozaiğiyle kurduğu Cumhuriyetimizi hazmedemeyenler, dünyanın birçok yanında tanık olduğumuz böl-parçala- yönet mantığıyla hareket edenler, ülkemizi hiçbir zaman odak noktalarından çıkartmadı. Türkiye’nin bölgesinde her yükselişinde karşı karşıya kaldığımız bu tip saldırılarla yurttaşlarımızın moralini bozmaya çalışan, kardeşi kardeşe vurduran bu odaklar şunu çok iyi bilmelidir; Türkiye Cumhuriyeti, bölünmez bir bütündür. Oynanan tüm oyunlar, Türkiye’yi parçalamaya yetmeyecek, bir bayrak altında birlikteliğimizi bozamayacaktır. Bu vatanı böldürtmeyeceğiz, böldürtmeye yönelik tüm çabalara Kurtuluş Savaşı’ndaki ruhla karşı duracağız. Üyemiz 77 meslek kuruluşu adına Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu olarak, yapılan saldırıları lanetliyor, bu saldırılardan nemalanmak isteyenlere ’akıllı olun’ çağrısını yineleyerek şehitlerimize rahmet, şehitlerimizin yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz”

DENİB SALDIRIYI LANETLEDİ
DENİB Başkanı Süleyman Kocasert yaptığı yazılı açıklamada, bugün gerçekleşen menfur saldırıda vatan uğruna canlarını veren şehitlere Allah’tan rahmet, ailelerine de sabır ve başsağlığı dilediklerini, şehit annelerinin acılarını yürekten paylaştıklarını söyledi. Bu saldırıların amacının moral bozmak ve günlük hayatı sekteye uğratmak olduğunu belirten Kocasert, “Devletimizin gereken neyse yapacağından hiçbir şüphemiz yok. En doğru karşılığın verileceğine inancımız tam. Hain saldırılara en kısa sürede cevap verilmesini istiyoruz. Birlik ve beraberliğimizi hedefleyen, huzur ortamını bozmayı amaçlayan, en önemlisi Türkiye’yi nasıl güçsüz ve pasif bir ülke haline getirebiliriz planlarının bir parçası olan terörist saldırıları lanetliyoruz. İhracatçılar olarak bize düşenin, ülkemizi kalkındırmak için daha çok çalışarak, daha çok ihracat yaparak, daha çok istihdam sağlayarak cevap vermek olduğunun farkındayız. Sözün bittiği yerdeyiz. Gün birlik ve beraberlik günüdür” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı