Tütün tarlasında doğan kadının hayatı “tütün” oldu

Ege’de tütün üretiminin önde gelen merkezlerinden Denizli’nin Kale ilçesinde üreticiler, örtü altı seralarda yetiştirdikleri fideleri toprakla buluşturuyor. Tütün üreticisi Zehra Öbelik, “Ben tütün tarlasında doğmuşum. 2 çocuğumu tütünden kazandığımız parayla okutuyorum. Şu an 3. çocuğuma hamileyim ve hala tütün tarlasında çalışıyorum” dedi.
Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 27 Mayıs 2024 Pazartesi, 12:30
Bölgede, “tütün ocağı” adı verilen örtü altı seralara yetiştirilen fideler, tarlalarda toprakla buluşturuluyor.
Nisan ortasından Haziran ortasına kadar devam eden dikim sezonunda üreticiler, sabahın erken saatlerinde traktörün arkasındaki dikim makinesinin başına geçiyor.
Selelere istiflenen fideler, makinenin üzerine oturan işçilerin ellerinde tek tek toprakla buluşturuluyor.
Günde yaklaşık 12 saat yapılan dikim, üreticinin tarlasına göre 5-6 gün boyunca sürüyor.
Toprağa dikimi yapılan tütünlerin, çapalama sonrası yaz boyu kırımı yapılacak.
Kırım sezonu boyunca, Tavas Ovası’na çevre köylerden tütün üretimi yapmaya gelen çiftçilerin bir çoğu kurdukları çadırlarda kalarak üretim sezonunu burada konaklayarak geçiriyor.
Ekim ayına kadar devam edecek kırımda toplanan yaprakar seralarda kurutulup kolilere koyularak sözleşme yapılan tütün işleme firmalarına satılacak.
-“Üretim için 50 kilometre uzaklıktaki tarlaya gidiyoruz, yaz boyu burada konaklıyoruz”
Kale’nin Gülbağlık Mahallesinden 50 kilometre mesafedeki Tavas Ovası’na gelip tütün üretimi yapan Muttalip İbileme, “Şu an örtü altı seralarda yetiştirdiğimiz fidelerimizi bir gün önceden seradan söküp sonrasında burada makine ile toprağa dikiyoruz. Sabah 5 sıralarında kalkıp yola çıkıyoruz, saat 7 gibi dikime başlıyoruz akşam saat 7’ye kadar dikime devam ediyoruz. Bizim yaşadığımız köy, tütün dikimi yaptığımız tarlaya 50 kilometre uzaklıkta. Köyümüz dağlık arazi olduğu için biz Tavas Ovası’nda tarla kiralayıp üretimi bu tarlalarda yapıyoruz. Yazın, hayvanlarımızla, ev eşyalarımızla taşınıyoruz. Yaz sonuna kadar tarlada kalıyoruz. Şark tipi oryantal ege tütünü üretimi yapıyoruz. Tütünlerimiz sigaraların içinde harman olarak kullanılıyor. Tavas Ovası’nda bölgede tütün dikimi genellikle nisanın ortalarından haziranın ortalarına kadar da devam ediyor. ” dedi.
-“Tütün artık sulu tarım olarak yapılıyor ancak yer altı sularının rezevrleri her geçen gün azalıyor”
Bu sene havanın iyi gittiğini ve bu nedenle beklentilerinin yüksek olduğuna değinen İbileme, şöyle devam etti:
“Geçen yıl dikim sezonunda yağışlar çok olduğu için sıkıntı yaşamıştık ama bu sene mayıs ayında yağış olmadığı için toprağın tavı çok iyi o yüzden günlük olarak çalışabiliyoruz. Mayıs ayının yağışsız geçmesinin uzun vadede bize yansıması ne olacak onu bilemiyoruz. Bu bölgede artık tütün kuru tarım olarak değil sulu tarım olarak yapılıyor. Ama yer altı sularının rezervlerinin hiç durmadan azalmasından dolayı artık bu sulara ulaşmakta da zorlanıyoruz. Bu sene sezon iyi geçtiği için iyi bir rekolte bekliyoruz.”
-“Tütün tarlasında doğdum, şimdi hamileyim tarlada çalışıyorum”
Tütün tarlasında doğduğunu, 2 çocuğunu tütünden kazandığı parayla okuttuğunu anlatan üretici Zehra Öbelik (33) ise, “Yaklaşık 15 yıldır tütün işiyle uğraşıyorum. Ben yazın tütün tarlasında doğmuşum, uzun yıllardır annem babam da çiftçiydi şu an ben kendim de tütün dikiyorum. 2 çocuğum var, ikisini de tütün parasıyla okutuyorum. Şu an üçüncü çocuğuma hamileyim, tütün sonuna doğru doğum yapacağım. Hamile olmama rağmen yazın yine tarlada çalışmaya devam ediyorum.” şeklinde konuştu.
Çocuklarının bu işe devam etmemesi için mücadele ettiğini söyleyen Öbelik, kendilerinin de farklı alanlara yönelmek istediğini belirterek, “Yaz çok yorucu stresli geçiyor. Sabahın erken saatlerinde işe başlıyoruz geç saatlere kadar çalışıyoruz. Gün boyumu kırım yapıyoruz, akşam ise sera işleriyle uğraşıyoruz. En çok istediğim şey çocuklarımın bu işi devam ettirmemeleri. Biz de bu ekonomik şartlarda tütün üretimini bu fiyatlarda en fazla 1-2 yıl daha yapabiliriz. Bu sene fiyatlar konusunda çok mağdur olduk. İstediğimiz fiyatlara gitmedi emeğimizin karşılığını alamadık. Tütüncülüğün geleceğini çok parlak görmüyorum. Farklı işlere yönelmek istiyoruz.” dedi