REKLAMI GEÇ

Yeni nesil depremi öğrenerek büyüyor

Yeni nesil depremi öğrenerek büyüyor

Denizli’de Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından ‘Derinlerden Gelen Titreşim’ adı altında hazırlanan proje kapsamında il genelindeki ilköğretim ve lise öğrencilerine deprem eğitimi verilmeye devam ediyor.

/ DENİZLİHABER / 16 Nisan 2010 Cuma, 16:16

Denizli’de Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından ‘Derinlerden Gelen Titreşim’ adı altında hazırlanan proje kapsamında il genelindeki ilköğretim ve lise öğrencilerine deprem eğitimi verilmeye devam ediyor. Odaya kayıtlı üyelerden oluşturulan 3’er kişilik eğitim ekipleri sinevizyon eşliğinde depremi, deprem sırasında yapılması gerekenleri, deprem anında yer kabuğunun hareketlerini ve fayları anlatıyor, öğrencilerden gelen soruları yanıtlıyor. Yeni neslin doğal bir olay olan depremi en ince ayrıntısına kadar öğrenerek büyüdüklerini belirten
Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Başkanı Özer Tunçtürk, birinci derece deprem bölgesinde bulunan kentteki herkesin depremle ilgili bilgi sahibi olması gerektiğini söyledi. Deprem dersleri sonunda öğrencilerden gelen soruları da yanıtladıklarını ifade eden Oda Başkanı Tunçtürk, öğrencilerden en çok ‘Depremin faydaları var mı ?. Depremler olmasa ne olurdu ?, Deprem sırasında düşersek felç kalır mıyız? Dünyada tespit edilen en büyük deprem ne zaman olmuştur? Gibi ilginç sorularda geldiğini söyleyerek, bu tür soruların kendilerini de mutlu ettiğini ifade etti. Denizlililerin birçoğunun birinci derece deprem bölgesinde yaşadığını bile bilmediğine dikkat çeken Tunçtürk, “Depremi yarının büyükleri öğrencilerimize anlatıyoruz. Kentimiz birinci derece deprem bölgesinde, her an bir deprem yaşayabiliriz. Öğrencilerimizin verdiğimiz deprem derslerine gösterdikleri yoğun ilgi sordukları sorular bizleri mutlu ediyor. Bu kentte yaşayacaksak, depremle ilgili her şeyi öğrenmeliyiz” dedi

Depremin faydaları da var

Dünyanın kuruluşundan beri depremlerinde var olduğunu dile getiren Başkan Tunçtürk, depremin yıkıcı ve üzücü yanlarının yanında iyi yönlerinin de bulunduğunu söyledi. Depremler sayesinde birçok yeraltı suyunun yeryüzüne çıktığını, jeotermal kaynakların fay hatları üzerinden yeryüzüne ulaştığını anlatan Tunçtürk, “Öğrencilerimize verdiğimiz derslerde depremin bir doğa olayı olduğunu, depremin öldürmediğini çürük binaların insanların ölmesine veya yaralanmasına yol açtığını anlatıyoruz. Birinci derece deprem bölgesinde olduğumuz için insanların üzerinde deprem korkusu hakim. Sağlam binaların yapılmasıyla depremlerin zararsız atlatılabileceğini derslerde işliyoruz. Depremler insanlarımıza öcü gibi gösteriliyor. Depremlerin iyi yönlerinin de var olduğunu bizler öğrencilerimize anlatıyoruz. Dünyanın kuruluşundan itibaren yaşanılan depremlerle kıtaların oluştuğunu, yeraltı sularının fay kırıklarından yeryüzüne ulaştığını, ülkemizin göz bebeği Kızıldere Jeotermal sahasının faylar yardımı ile oluştuğunu işliyoruz. Depremlerin böyle faydaları da var” dedi
Kimse felç olmaz

Öğrencilerin en çok deprem sırasında düşünce felç olunup olunmayacağını merak ettiğini belirten Tunçtürk, “Deprem sırasında düşünce hiç kimse felç olmaz. Böyle bir şey yok. Bu tamamen batıl inanç. Dünyada rihter ölçeğine göre aletlerle ölçülebilen en büyük deprem 1961 yılında Şili’de meydana geldi. 9.5 büyüklüğündeki depremde 3 milyon kişi yaşamını yitirdi. Ülkemizde en büyük deprem 1999 yılında Kocaeli’nde meydana geldi. 7.4 büyüklüğündeki bu depremde 17 bin vatandaşımız yaşamını yitirdi. İlimizde ise en büyük deprem 1926 yılında Tavas ve Kale ilçeleri arasında 6,3 büyüklüğünde, yakın tarihte ise 2003 yılında 5.6 büyüklüğünde Buldan İlçesinde meydana geldi” dedi

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı