REKLAMI GEÇ

Bulut’un ideali İstanbul Emniyet Müdürlüğü

Bulut’un ideali İstanbul Emniyet Müdürlüğü

Denizli Emniyet Müdürü Zeki Bulut, DRT’de Ümit Yakuphan’ın sunduğu Güne Bakış programında en büyük idealinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü olduğunu söyledi. Bulut tempolu mesaisi içinse ‘doktoramı Başbakanlık’ta yaptım’ sözleriyle değerlendirdi

/ DENİZLİHABER / 15 Mart 2013 Cuma, 18:10

Denizli Emniyet Müdürü Zeki Bulut yerel DRT televizyonunda Ümit Yakuphan’ın hazırladığı Güne Bakış Programı’nda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Göreve geleli yaklaşık 8 ay olan Zeki Bulut, “Denizli beni çok şaşırttı” derken, en büyük ideallerinden birinin de İstanbul Emniyet Müdürü olmak olduğunu söyledi.

Performansımızın doktorası Başbakanlık’tan geliyor
İş yaşantısı boyunca önemli isimlerle çalıştığını belirten Bulut “1993’ten 2003 yılına kadar Diyarbakır’da çalıştım. Orada çok büyük deneyimler kazandım. Daha sonra genel müdürlüğe geçtim. Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nda çalıştım. Daha sonra çalıştığınız yerler size referans oluyor. Başbakanlığa da öyle bir tercihte bulunulmuş ki benimle irtibat kuruldu. 2008 yılında Başbakanlık’ta başladım. Sayın Başbakanımızın koruma müdürü olarak 4 yıl 2 ay o makamda, o şerefli onurlu görevde bulunmak nasip oldu. Sayın Başbakanın hızına yetişmek neredeyse imkansızdır.. Kondisyonumuzu oradan kazandık. Performansımızın doktorası oradan geliyor. Benim için ayrı bir deneyimi olan bir yer” dedi.

Denizli beni şaşırttı
Denizli’nin beklentilerinin üzerinde bir şehir olduğunu söyleyen Bulut, Denizli’de bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirtti. Zeki Bulut, “Başbakan ile birlikte birçok defa Denizli’ye geldik. Dersime çalışarak geldiğimi sanıyordum ama, Denizli şaşırttı beni. Çok şaşırttı hemde. Tabi müteşebbis yatırımcı bir şehir olduğunu biliyorduk. Ama bu kadar güçlü olduğunu tahmin edemiyordum. Her yönüyle çok güçlü dinamik bir şehir. Burada olmaktan dolayı müthiş keyifliyim. Çünkü kendi enerjime çok uygun. Yaptığım her şeyin karşılığını çok rahat alabiliyorum. İnsanların ilgisi alakası çok yüksek. O havayı yakalayabilmek çok önemli. Ben keyif alıyorum. Vatandaşta keyif alıyor. Bir emniyet müdürünün yanlarında olması dertlerinin dinlenmesi vatandaşı mutlu ediyor. Hissettiğimiz noktada da bize güç veriyor. Daha büyük bir enerji veriyor” diye konuştu.

Denizli huzurlu bir şehir
Vatandaşla karşılıklı güven ortamının oluştuğunu ve bunun çok önemli olduğunu vurgulayan Zeki Bulut “Güvenlik noktasında çok şaşırmış değilim. Çünkü Denizli’nin huzurlu bir şehir olduğunu zaten biliyordum. Yani istatiksel anlamda da buna baktığımızda, ilimiz hala huzurlu ve güvenli bir şehir. Sadece bizim katkıda bulunmamız gereken şeyler vardı. Benim en temel ölçeğim vatandaşın algısını iyi belirleyebilmek. Çünkü sizin tespit ettiğiniz, sizin üzerinde yoğunlaştığınız konularla, vatandaşın algısı çok farklı olabiliyor. Vatandaşın düşüncesini, isteğini, tespit edip bunun üzerinde çalışmak çok daha önemli. Ben bunun tespitini çok rahat yaptım. Bu tespitleri yaptıktan sonra da vatandaşın güvenini kazanmaya başladık. Güven oldukça, karşılıklı alışverişlerimiz daha da mükemmelleşti. Bu noktada eğer Denizli ile biz bir iletişim kurabiliyorsak, güvenin ve karşılıklı alışverişin mükemmel seviyede olmasından kaynaklı” dedi.

Biz 220 çocuğu topluma kazandırdık
Sadece Denizli’de değil ülke gündeminde de ses getiren Hayata Pas Ver Projesi’nin de önderliğini yapan Zeki Bulut, bu projeyle birlik-beraberliğin de en güzel örneğini sergiledi. Projeden olumlu sonuçları almaya başladıklarını belirten Zeki Bulut “Kurumları, özellikle de STK’ları hepsini kenetlediğiniz noktada, yaptığınız her türlü proje çok güçlü oluyor. Yıkılmaz hale geliyor. Belki Hayata Pas Ver de bu noktada çok iyi bir dinamik yakaladı. Neredeyse bütün STK’ları içine çektik. Zaten devletin kurumları sayın valimiz başta olmak üzere inanılmaz destek oldu. Sayın rektörümüz sağolsunlar bütün kapılarını açtı. Hayata Pas Ver’de futbol tarafı görünüyor gibi, ama aslında bu sosyal sorumluluk projesi. Biz futbolun sadece varolan popülerliğinden, tutkal özelliğine göre tercih ettik ve tercihimizin doğru olduğunu gördük. Çünkü 220 çocuğu bir arada tutabilmek kolay değil. Çocukları özellikle göç almış mahallelerden seçtik. Bulundukları hayat itibari ile sosyal hayattan yoksunlar. Bu yoksunluk, çocukları suçla, suçluyla bir şekilde karşı karşıya getirecek ve hayat orada çatallaşacaktı. Biz bu noktada onların ufuklarını hayal dünyalarını genişletmeye çalışıyoruz. Ellerinden tuttuğumuzu, devletin yanlarında olduğunu hissettirmeye çalışıyoruz. Şu an projemiz çok çok iyi gidiyor. Olumlu tepkiler alıyoruz. Çocuklarla sürekli irtibat halindeyiz. Okullarından haftalık raporlar alıyoruz. Ailelerde ilk çocuklarını bu projede bize teslim ederken emin değillerdi, ama şimdi o kadar memnunlar ki. Çocuklardaki olumlu gelişmeleri gördükçe sevinçlerini bizlerle paylaşıyorlar. İstediğimiz sadece derslerini çalışmaları” dedi.

Doğru yer, doğru zaman, doğru insan
“Bu proje nasıl ortaya çıktı?” sorusu üzerine Zeki Bulut “Doğru zamanlarda, doğru yerlerde, doğru insanlarla çalışma fırsatım oldu. Gaffar Okan’la çalıştım, sayın Başbakan ile bir dünya lideri ile çalıştım. Onlardan da almam gerekenleri aldım. Fark etmeseniz bile, size bir kazanım olarak geri geliyor. Daha sonra müstakile dönüştüğünüz noktada ben bu sene 1. Sınıf emniyet müdürü oldum. Böyle bir güzel ilde görev yapmaya başladım. İşte o birikimler müstakil olmaya başladığınız noktada dökülmeye başlıyor. Bu projede böyle hayata geçti” dedi.

İstanbul Emniyet Müdürü olmak benim de bir hayalim
İdeallerini ve hedeflerini paylaşan Bulut “Başbakan ile çalışmak çok onurlu bir görev. Elbette gelirken bir burukluk oldu. Ama her şeyin bir başlangıcı vardı. Benim de hedeflerim var. Hayalim var. İnsanların özellikle bu yapıdaki kişilerin bir ticarethanedeki kişinin bile bir hedefi vardır. Bakkal dükkanı, market olmak ister. Eğer hedefi olmazsa o hep küçücük kalır. Ama bunu hırsa dönüştürmeden yapmak gerekir. Yapmadığım en güzel özelliklerimden birisidir hırs. Hırsı hiçbir zaman sevmiyorum. Ama benimde bir hedefim var. Tabi şu an için değil, ama olması gerektiği zaman da, o tecrübeyi kazandığım noktada, İstanbul Emniyet Müdürü olmak benim de bir hayalimdir. O yüzden bu başlangıç benim için çok iyi. Yine doğru zamanda, doğru yerde mükemmel bir insan grubu ile beraberim. Denizli ile beraberim. İnanılmaz mutluyum, keyifliyim” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı